Haber Merkezi- İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları aralıksız bir şekilde 7 Ekim’den bu yana devam ediyor. İsrail bölgeye yardımların girmesini engelleyerek halka karşı açlığı da bir silah olarak kullanıyor. 

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra Gazze’deki duruma ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada Şifa Hastanesi’nde 3 çocuğun daha yetersiz beslenme ve susuzluk nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirtilerek açlık ve susuzluktan hayatını kaybedenlerin sayısının 23'e yükseldiği kaydedildi. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı’ndan en son 6 Mart'ta yapılan açıklamada, açlık ve susuzluktan 20 kişinin öldüğü belirtilmişti.

2,2 kişi kıtlıkla karşı karşıya

Birleşmiş Milletler (BM) İsrail saldırılarıyla ilgili açıklamasında Gazze Şeridi'nde 2,2 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısı yapmıştı. BM'ye göre, Gazze'de 378 bin kişi Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) ölçeğine göre "felaket" olarak adlandırılan 5. seviye, 939 bin kişi de "acil durum" olarak bilinen 4. seviye açlıkla karşı karşıya bulunuyor.

‘İsrail çok sayıda anne ve bebeği öldürüyor’

BM’nin kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet konularındaki özel raportörü Reem Alsalem, Gazze’deki kadın ve çocukların durumuna ilişkin konuştu. "İsrail ya da Filistin'de işlenen herhangi bir cinsiyete dayalı şiddet suçu, dünyanın geri kalanın da olduğu gibi bağımsız ve tarafsız bir şekilde soruşturulmalı" diyen Reem Alsalem, "Bu suçlar kesinlikle cezası kalmamalı." ifadesini kullandı.

‘Her saatte 2 anne ölüyor’

İsrail’in, doğumları önlemeye çalıştığını çok sayıda anneyi, bebeği öldürdüğünü veya açlıktan ölmelerine sebep olduğunu dile getiren BM Raportörü, İsrail'in, Filistinli kadınları, özellikle anneleri üremelerini hedef alan şiddette maruz bıraktığını açıkladı. Reem Alsalem, ayrıca, Gazze'de her saatte 2 annenin öldüğünü kaydetti.

Gazze'de kadınların durumu

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 8 bin 900 kadın öldü. BM verilerine göre, yaklaşık 1 milyon kadın ve kız çocuğu yerinden edildi. 3 binden fazla kadın eşini kaybetti ve ailesinin sorumluluğunu üstlenmek zorunda kaldı. BM hamilelerin giderek artan sayıda düşük yaptığına, ağrı kesici ve anestezi olmadan sezaryenle doğurmak zorunda kaldığına, annelerin açlık ve susuzluk nedeniyle bebeklerini emziremediğine işaret ediyor.