Gazeteciler: Saldırılara ortak tepki hayati önem arz ediyor

Özgür Basın’a dönük saldırılara gösterilecek tepkinin hayati bir önem arz ettiğini dile getiren gazeteciler, “‘Özgür basın susturulamaz’ diyerek işimizin başında olacağız” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Belçika’da bulunan Medya Haber ve Sterk TV’ye dönük polis baskını gerçekleştirilirken, İstanbul, Ankara ve Riha’da yapılan ev baskınlarında 2022 yılına ait soruşturma gerekçesiyle Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Mehmet Aslan ve Esra Solin Dal, Yeni Yaşam Gazetesi çalışanı Enes Sezgin ile Saliha Aras, Yeşim Alıcı, Beste Argat Balcı, Şirin Ermiş, Doğan Kaynak ve Erdoğan Alayumat gözaltına alındı. Gözaltına altına alınan 9 gazeteci hakkında avukat kısıtlılık kararı verilirken, avukatlar itirazda bulundu.

Özgür Basın’a dönük saldırıları yaşanmasını organize bir saldırı olarak değerlendiren gazeteciler gözaltılar tepki gösterdi.

‘Bu eşik aşılmalı’

   

Kürt basınına dönük saldırı ve baskıların sistematik bir hal aldığına dikkat çeken Gazeteci Candan Yıldız, gözaltı furyalarının rutin bir hal aldığını dile getirdi. Candan Yıldız, “Bunun yapılabiliyor olması sessizlik ve alışılmasıyla açıklanabilir. En kötüsü de bu olsa gerek. Gazetecilere yönelik baskılara alışılması, normal ve doğal kabul edilmesi... Bu eşiğin aşılması herkes için bir mesaj. Kürt basınında çalışan gazeteciler son olarak Wan'daki eylemleri takip ettiğinde de gözaltına alınmış ve polis şiddetine maruz kalmıştı. O da sessizce geçirilmişti. Meslek örgütleri, gazetecilere yönelik baskılara karşı hattı, en çok baskıya uğrayanlardan kuramadığı için benzer gözaltı süreçleri sürüyor, sürmeye devam edecek” sözlerini kullandı.

‘Yerel seçimde kaybeden iktidar bu politikalara başvurdu’

   

JİNNEWS Ankara Muhabiri Dilan Babat ise yerel seçimlerde kaybeden iktidarın, ilk işinin özgür basına saldırmak olduğunu söyledi. Son iki yılda her sabah gözlerini gözaltı ve polis baskını ile açtıklarına dikkat çeken Dilan Babat, “İktidar her sıkıştığında özgür basını ve gazetecileri hedef alıyor. 90’lı yıllardan bu yana bu saldırılar sistematik bir şekilde farklı politikalarla devam ediyor. İktidar çözümsüzlükte her ısrarlı davrandığında hedeflediği ilk iş özgür basını kısmak oluyor. Elbette ki bu saldırılar karşısında bizler yılmadan hakikatleri duyurmaya devam edeceğiz. Seçim sürecinde de bu ihlalleri ve baskıları kamuoyuna duyurduk. Kaybeden iktidarın nasıl bir korku içerisinde olduğunu alanlardan bütün dünyaya duyurduk. Yerel seçimlerden sonra büyük kaybeden iktidar ilk olarak bizi hedef aldı. Arkadaşlarımızı gözaltına aldılar. Hukuksuz bir şekilde gözaltı ve baskınlar oluyor. Biz bu dosyalarda hiçbir somut delil olmadığını geçtiğimiz yıllarda çok gördük” dedi.

‘Bu saldırılar bizi güçlendiriyor’

Bu saldırıların kendilerini korkutmadığını tam aksine daha da güçlendirdiğine yer veren Dilan Babat şunları dile getirdi: “Bizler bu baskıya ve saldırılara yabancı değiliz. Kalemimiz her daim hakikatleri yazmaya devam edecek. Bizler buradayız her daim burada olmaya devam edeceğiz. Alınan arkadaşlarımızın yükünü sırtlayarak yolumuza devam ediyoruz. Bu baskılar bizi zayıflatmıyor tam tersine güçlendiriyor. Bunu tekrardan her alanda yenilemek istiyorum ki özgür basın susturulamayacak.”

‘Kriz ve buhran süreçlerinin çözümünü saldırı politikası ile görüyor’

   

JİNNEWS Mêrdin Muhabiri Öznur Değer ise iktidarın var olan buhranlı süreçten saldırı politikaları ile kurtulmak istediğinin altını çizdi. Hem Türkiye hem de Ortadoğu’da yürütülen kriz siyasetinin içinden çıkmak için AKP-MHP rejiminin bu yıldırma politikalarına başvurduğunu belirten Öznur Değer, “Türkiye ve Kürdistan kentlerinde AKP-MHP iktidarının yıllardır özgür basın üzerinde ki saldırıları ve sansürleri hız kesmeden devam ediyor. Bunun son örneğini de dün sabah İstanbul ve Ankara’da gördük. Arkadaşlarımızın gözaltı gerekçesi bilinmiyor ama biz o gerekçelerin ne olduğunu iyi biliyoruz. Bunun 23 Nisan tarihine denk gelmesi de ayrıca manidar. Geçtiğimiz yılda aynı tarihlerde gazeteciler gözaltına alınıp tutuklandı. Kürt halkının inkârı üzerine kurulan cumhuriyetin ikinci yüzyılı da aynı politikalarla devam ettiriliyor. Bu ayrıca saldırıların devam edeceğine dair de bir mesaj içeriyor. Tarihten bugüne kadar özgür basın üzerinde ki ciddi saldırırlar sürdü. Yine Kürt halkının yaşam sürdürdüğü her alanda bu saldırılar sürüyor. İktidar, yaşanan bütün krizleri aşabilmenin yolunu özgür basına saldırarak bulmaya çalışıyor” dedi.

‘Yüksek bir ses çıkmalı’

Öznur Değer son olarak şunları aktardı: “Bizim duruşumuz mesajımız çok net. Ne tutuklama ne de gözaltılar bizi asla yıldıramayacak ve yolumuzdan alı koyamayacak. Bizler Ape Musa ve Gurbetelli Ersöz’lerden aldığımız güçle çalışıyoruz. İstedikleri kadar saldırı politikası yürütsünler, bizler her koşulda çalışmaya devam edeceğiz. Bu saldırılara karşı yüksek bir ses çıkmalı ve dayanışma güçlendirilmeli. Gösterilecek tepkiler hayati önem atfediyor. Bütün gazeteci örgütlerinin alanlarda olması gerekiyor.”