ASMAA FATHI

Kahire- Gazze, Lübnan, Suriye ve daha birçok ülkede yaşanan çatışma ve savaşlardan en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. Zorunlu göçe zorlanan kadınlar göç yollarında temel haklarından mahrum bırakılırken, hak ihlallerine maruz kalıyor. Kadınlar saldırılarda hedef haline getiriliyor.

Mısırlı Gazeteci Hacer Kamal, yaşanan savaşların kadınlar üzerindeki etkisini ve kadınların savaş karşıtı mücadeleyi nasıl büyütmesi gerektiğini değerlendirdi.

Gazeteci Hacer Kamal, savaşların özellikle kadınlar üzerindeki etkilerine dikkat çekerken savaş koşullarının herkesi etkilediğini, insan haklarını baltaladığını, ancak maddi, psikolojik ve diğer pek çok yüke maruz kaldıkları için en çok etkilenenlerin kadınlar olduğunu vurguladı. Hacer Kamal, “Savaş koşullarında kadınlar birçok sorunla karşı karşıya gelmekteler. Örneğin savaş sırasında gebelik durumu varsa, doğum yapmışlarsa, hatta farklı yaşlarda çocukları varsa, barınma, ilaç, su, giyim, günlük ihtiyaçlar, gıda sorunu yaşanıyorsa, kadınlar tüm bu durumlarla başa çıkmak zorunda kalıyor” diye belirtti.

‘Suriye’de kadınlar dinmeyen acılar yaşıyor’

Şam hükümetinin yıkılmasının ardından denklemin büyük ölçüde değiştiğini kaydeden Hacer Kamal, bunun da doğal olarak kadınları içeriden etkileyeceğini söyledi. Suriye'deki kadınların, sevdiklerini hapishanelerde kaybetmenin, çatışma ve savaşta yaşananların getirdiği birçok yükün acısını çektiğini belirten Hacer Kamal, bunların hepsinin insan haklarının ihlali anlamına geldiğini dile getirdi. Hacer Kamal, “Suriye’deki durumun istikrara kavuşması zaman alacak. Yıllarca istikrarsızlık yaşandı ve kadınlar ağır bedeller ödedi, yaşananlara katlandı. Savaş koşulları elbette sadece o ülkeyi değil, komşu ülkeleri de etkiliyor. Ekonomik koşulları büyük ölçüde etkiliyor. Uzun süren savaşlar yeni kayıplar ve dinmeyen acıları beraberinde getiriyor” ifadelerinde bulundu. 

‘Kadın örgütleri sorumluluk almalı’

Kadınların değişim gücünün özellikle bu dönemde önemli hale geldiğini kaydeden Hacer Kamal, direncin gerçek bir cankurtaran halatı olduğuna inandığını belirtti. Dünya çapındaki kadınların mücadelede birlik olmasının önemine dikkat çeken Hacer Kamal, kadın örgütlerinin üzerinde çalıştıkları konuların olduğunu, ancak henüz tartışılmamış ve üzerinde çalışılmayı bekleyen birçok konu olduğunu da belirtti. Hacer Kamal, “Sivil toplum örgütleri ve özellikle kadınlar, yaşanan gelişmelerle ilgili uluslararası alanda savaşların etkileri üzerinden görev ve sorumluluk almalı. Kadınların savaş koşullarında nelere maruz kaldıkları tartışılmalı” dedi.

‘Kadınlar çatışmaların sona ermesi için çalışmalı’

Protesto eylemleriyle ülkelerde yaşanan savaşların ve ihlallerin gündeme getirilmesi gerektiğini kaydeden Hacer Kamal, konuşmasını şöyle tamamladı: "Suriye'deki yerel gerçeklik artık çok zorlaştı ve şiddetli bir savaşa maruz kalıyor. Gazze, Lübnan ve diğer ülkelerdeki savaşların sona ermesi için radikal çözümler aranması gerekiyor. Özellikle mevcut süreç göz önüne alındığında kamuoyunun bilinçlendirilmesinin son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Bu konuda kadınlar önemli bir role sahip. Kadınlar savaşlara karşı oynadıkları rolün önemi konusunda hem kadınları hem de toplumu bilinçlendirmeli. Kadın hareketleri, örgütleri, kurumları, yaşanan çatışmaların sona ermesi için çalışmalar yapmalıdır.”