'Erkek aklına karşı mücadelemizi büyütmeliyiz'

Mexmûr Mülteci Kampı'ndan Gazeteci Farqîn Kara, iktidar güçlerinin kadın gazetecileri yok etmek için her türlü soykırım politikasını yürüttüğünü belirterek, kadınların saldırılara karşı mücadelesine ve direnişine dikkat çekti.

NÛPELDA DENİZ

Mexmûr- Kürdistan'ın ve dünyanın her yerinde gazeteciler ve özellikle kadın gazeteciler şiddet, sansür ve baskı politikalarına karşı mücadele ediyor. Türkiye, İran ve Federal Kürdistan'da da kadın gazeteciler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, şiddet ve işkenceye maruz kalıyorlar. Bu politikalara karşı kadın gazeteciler büyük bir mücadele ve direnişi sürdürüyorlar. Şehîd Rüstem Cûdî (Mexmûr) Mülteci Kampı'ndan Gazeteci Farqîn Kara, egemen güçlerin kadın gazetecilere yönelik politikalarını ve kadınların mücadele ve direnişini ajansımıza değerlendirdi.

‘Krizlerde en çok kadınlar hedef alınıyor ve zarar görüyor’

Farqîn Kara, konuşmasının başında iktidar güçlerinin asıl amacı ve hedefinin kadın ve toplum olduğunu belirterek, "Önder Apo bir sözünde 'Tarih günümüzde gizli ve biz tarihin başlangıcında gizliyiz’ diyor. Bu anlamıyla tarihi iyi incelediğimizde bugün bile yaşanan tüm felaketleri ve olayları iyi anlayabilir ve çözüm üretebiliriz. Dünyanın her yerinde savaşlar, çatışmalar, protestolar, krizler ve açlık var. Özellikle bu savaşların ve krizlerin merkezine baktığımızda ilk dikkatimizi çeken yerler Ortadoğu ülkeleri oluyor. Ayrıca işin derinliğine indiğinizde yeryüzünde ve para açısından en zengin ülkeler aynı zamanda bu ülkelerdir. Artık ekonomik ve siyasi krizlerden geçiyoruz. Bu durumdan en çok toplum, özellikle de kadınlar etkileniyor ve zarar görüyor. Tarihe baktığımızda iktidarın neden özellikle kadınları ve toplumu hedef aldığını anlayacağız” şeklinde konuştu. 

‘Toplumun sesi susturulmaya çalışılıyor’

Gazetecilere yönelik baskı ve saldırı politikalarına dikkat çeken Farqîn Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaşadığımız süreçte toplumların ve halkların mücadelesini güçlendiren bazı temel adımlar var. Bunlardan biri de basın alanıdır. Bu nedenle saldırıların çoğu bu alana yönelik yapılıyor. Basın alanına yönelik saldırılar dünyanın birçok ülkesinde yaşanıyor. Ortadoğu'da ve özellikle Kürdistan'da bu politika farklı şekillerde yürütülüyor. Tutuklamalardan işkencelere, katliamlardan idamlara kadar çeşitli yöntemlerle toplumun sesi susturulmaya çalışılıyor. Elbette burada cinsiyet ayrımı yapılmıyor, hem kadın hem de erkek gazetecilere karşı sert politikalar uygulanıyor. Ancak erkek egemen zihniyete sahip otoritenin binlerce yıldır kadınlardan intikam almaya çalıştığını ve cezalandırmak istediğini söyleyebiliriz.”

‘Onlarca gazeteci katledildi’

Farqîn Kara, konuşmasının devamında Kürdistan'ın her yerinde Kürt halkına yönelik aynı soykırım politikasının yürütüldüğünün altını çizerek, "Kürdistan'ın dört bir yanında aynı politikalar ve saldırılar yürütülüyor. Kürdistan'ın özgürlük hareketi çizgisinde yürüyen onlarca gazeteci Kuzey Kürdistan'da katledildi. Aynı şekilde Güney Kürdistan'da da gerçekleri ortaya çıkaran gazeteciler karanlık bir gecede veya gün ortasında katledilerek sokaklara atıldı. Son olarak Türk devletiyle ortak hareket eden KDP, gazeteci Silêman Ehmed'i kaçırarak asılsız gerekçelerle hakkında 3 yıl hapis cezası verdi. Rojava Kürdistanı'nda işgalci Türk devletinin bombardımanlarında da çok sayıda gazeteci şehit oldu ve yaralandı” ifadelerine dikkat çekti.

‘Erkek aklının olduğu her yerde katliamlar var’

Birçok kadının Kürt olduğu için katledildiğini söyleyen Farqîn Kara, “Doğu Kürdistan'da da onlarca gazeteci, rejimin zindanlarında işkence görüyor ve haklarında idam kararları veriliyor. Son olarak Pexşan Azizi, Şerife Mihemed idam cezasına çarptırıldı. Neden; çünkü onlar hem kadındı, hem de Kürt. Gazze'deki gerçekleri ve vahşeti aktaran onlarca gazeteci de aynı şekilde katledildi. Erkek aklının olduğu her yerde katliamlar ve savaşlar kaçınılmaz oluyor. Gerek özel savaş politikalarıyla, gerek psikolojik savaş yöntemleriyle ve gerekse de fiziki savaş anlamında” dedi.

‘Kadınların güçlü bir mücadelesi ve direnişi var’

"Bütün bu saldırılara karşı kadınların güçlü bir mücadelesi ve direnişi var" diyen Farqîn Kara, "Dünyada yaşananlara karşı en çok mücadele eden ve çözüm gücü haline gelenler kadınlardır. Binlerce yıldır kadınları engel olarak gören iktidar, kadınlara saldırıyor. Bize yönelik saldırılar ve politikalar binlerce yıldır farklı şekillerde devam ediyor. Kürt kadınlarını ve halkını yok etmek için her türlü politika uygulanıyor. Ancak kadınların bu saldırılara karşı güçlü bir mücadelesi ve direnişi var. Özgür basın gelişip genişledikçe iktidarın saldırıları ve tehditleri de daha büyük ve yaygın oluyor. Daha önce gazeteciler gizlice katlediliyor, işkence görüyordu, ama şimdi açıkça katlediliyorlar, cezalandırılıyor ve idam ediliyorlar. İktidarlar insanları ve toplumları zulmetmek için her şeyi yapıyor. Bu nedenle kadın gazeteciler olarak her türlü saldırıya karşı direnişimizi en üst düzeyde sürdürmeliyiz. Halkımızın mücadelesini güçlendirmek için gazetecilerin, özellikle de kadın gazetecilerin görev ve sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekiyor" diye kaydetti.