HANAN HARITE

Fas - Eşitlik ve Vatandaşlık İçin Mücadele Derneği, "Kadınların beklentilerine cevap veren, boşlukları ve eksiklikleri gideren, aileleri koruyan ve uyumlarını güçlendiren bir aile yasası için" sloganıyla 10 Ekim Faslı Kadınların Ulusal Günü vesilesiyle Kazablanka'da bir seminer düzenlendi. Seminere katılan insan hakları aktivistleri,  Fas Aile Yasası'nın cinsiyete dayalı şiddeti azaltma, adalet ve hakkaniyete eşit erişim sağlama konusundaki eksikliklerine işaret etti.

“Acil gözden geçirilmeli”

Eşitlik ve Vatandaşlık İçin Mücadelesi Derneği'nin İcra Direktörü Bushra Abdo, Aile Yasası’nın acil bir şekilde gözden geçirilmesini gerektiğine işaret ederek, kadınların beklentilerine cevap veren, boşlukları, eksiklikleri ele alan ve ailelerin istikrarını koruyan bir aile yasasını etkinleştirme zamanının geldiğini söyledi.

Eşit mal varlığı paylaşımı

Seminer aralarında mikrofonumuza konuşan Bushra Abdo, seminerin amacının Faslı kadınların ve tüm ailelerin onurunu koruyan adil ve uyumlu bir aile hukuku için anlamlı ve verimli bir tartışma başlatmak olduğunu belirtti. Çocuk yaşta evliliğin önüne geçilmesi gerektiğine dikkati çeken Bushra Abdo, çocuk yaşta zorla evlilik, çok eşlilik ve kadını küçük görmenin önüne geçmek için bir muhtıra hazırlandığını belirti. Çocukların Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne uygun olarak haklarından yararlanmasını isteyen Bushra Abdo, boşanmalardaki mal varlığı paylaşımlarının adil olması gerektiğine de vurgu yaptı.

Sorun zihniyet sorunu

Fas Kadına Yönelik Şiddete Karşı Direniş Derneği Başkanı Fatima Zahra Chaoui de Fas Aile Yasası'nın kadınlara yönelik adaletsizliği nedeniyle sivil toplumun ilgi alanına girdiğini söyledi. Fatima Zahra Chaoui, “Aile Yasası kadın, erkek ve aileyi bir bütün olarak korumak için gelmiş olsa da, karşılaştığı en önemli sorun zihniyettir. Toplum, kanunun kadınlara daha fazla hak verdiğini düşünüyor. Ancak aslında öyle değil. Çok ayrımcı bölümler mevcut. Bu yüzden bölüm 400'ün silinmesini talep ediyoruz” dedi.

Faslı Kadınlar Demokratik Derneği Üyesi Wedad Lasfar, yasa içeriğinin, kadınlara eşitlik ve tam vatandaşlık gibi yeni ilkelerle gelen 2011 anayasasının gereklerine ve uluslararası sözleşmelerin üstünlüğüne aykırı olduğunu söyleyerek, mirasın yasal hükümler ile orantılı olmadığını anlattı.