Türk devletinin işgal ettiği İdlib’de kadınlar ‘idam’ ediliyor!
Türk devleti ve ona bağlı HTŞ çetesinin işgal ettiği İdlib’de kadınlar çeşitli iddialar ile tutuklanıyor ve yakınlarına dahi haber verilmeden idam ediliyor. Aktivist Rola Hac Ahmed, bu idamlarla toplum üzerinde korku yaratılmaya çalışıldığını belirtti.
SELAM AL-ÖMER
İdlib- Türk devleti ve ona bağlı Heyet Tahrir Al- Şam (HTŞ) çetelerinin işgali altında olan İdlib’de, kadınlar için yaşam her geçen gün zorlaşıyor. İkinci sınıf insan muamelesi gören kadınlar, her gün yeni bir hak ihlali ile karşı karşıya kalıyor. Özellikle çeşitli bahanelerle cezaevlerinde tutulan kadınlar için bu durum daha da vahim bir hal alabiliyor. Çeşitli iddialar ile suçlanan kadınlar, cezaevlerinde tutulmakta, işkenceye maruz bırakılmakta, orada adaletsiz yargılamalara tabi tutulmakta ve çoğu zaman savunma hakkı bile verilmeden, birkaç gün içinde idam edilmektedir.
Yargı sistemi tamamen HTŞ’nin kontrolünde olduğu için şeffaflık ve adaletin sağlanması ise mümkün değil.
Evlenmeyi reddettiği için katledildi
Kadınlardan Suad El-Gharib (38), kız kardeşinin "zina" suçlamasıyla HTŞ tarafından katledildiğini anlattı. Suad El-Gharib, kız kardeşinin herhangi bir suçu olmadığını vurgulayarak, "Kız kardeşim suçsuzdu, ona iftiralar atıldı ve asılsız şahitlikler yapıldı. Hem de bir HTŞ üyesiyle evlenmeyi reddettiği için intikam almak isteyen birinin uydurduğu bir suçla" dedi.
Kız kardeşinin, evlenmeyi reddettiği için bu suçlamalarla tutuklanıp, bir hafta içinde idam edildiğini belirten Suad El-Gharib, ailesinin şikayet etmek ya da avukat tutmak gibi bir hakka sahip olmadığını sözlerine ekleyerek, “İtiraz etmemiz durumunda aynı şekilde sonuçlanacağımızdan korktuk. Kız kardeşimin ölümünden sonra toplum tarafından biz de suçlandık” diye belirtti.
‘Kızımın bir süre sonra idam edildiğini öğrendik’
Roaa Nasif (45) ise, kızının "casusluk" ve "dış güçlerle iş birliği" suçlamasıyla katledildiğini belirtti. Roaa Nasif, "Kızım çok iyi bir insandı, huzurlu bir hayat sürüyordu. Ona böyle bir suç nasıl yüklenebilir? Kızımı gecenin bir yarısı evinden aldılar. Sonra ne olduğu hakkında bir bilgi vermediler. Bir süre sonra idam edildiğini öğrendik. Kızım için cenaze töreni yapmamıza bile izin verilmedi.”
İnsan hakları aktivistlerine göre HTŞ tarafından kadınlara yöneltilen suçlamalar arasında "Tanrı'ya hakaret", Şam hükümeti veya dış güçlerle iş birliği yapmak ve “zina” yer alıyor. Bu suçlamaların çoğu, hiçbir somut kanıta dayanmadan yapılmakta ve idamlar ya açık ya da gizli bir şekilde gerçekleştirilmektedir.
‘Kadınlara güvenli alan sağlanmalı’
Kadın hakları aktivisti Rola Hac Ahmed, yaşananların, dini kötüye kullanarak toplum üzerinde tam bir kontrol sağlama çabası olduğunu vurguladı. HTŞ’nin kadınları cezalandırarak toplumda korku yaratmaya çalıştığını belirten Rola Hac Ahmed, savaşların en çok kadınları etkilediğini, çünkü kadınların genellikle güç elde etmek amacıyla araç olarak kullanıldığını söyledi. Rola Hac Ahmed, bu durumun kadınları sürekli şiddet ve toplumsal baskıya maruz bıraktığını vurguladı.
Rola Hac Ahmed, bu katliamlar ve idamlarla kadınlar ve toplum üzerinde korku yaratıldığını ve bir baskı ortamı amaçlandığını dile getirerek, kadınların haklarının korunması ve onlara güvenli bir alan sağlanması gerektiğini söyledi.