‘Fas Aile Kanunu'nda değişimler için toplumsal uzlaşı sağlanmalı’
İşçi hakları aktivisti Elham Belfahili, Fas’ta Aile Kanunu’nda kadın haklarını yasal güvenceye alacak değişiklikler için kadın, sivil toplum ve emek örgütlerinin, siyasi partilerin birlikte çalışması ve toplumsal uzlaşı sağlanması gerektiğini belirtti.

HANAN HARITE
Fas – Fas’ta Aile Kanunu’nda değişiklik yapılarak, kadın haklarının ve kazanımlarının yasal güvenceye alınması için kadın örgütleri ve aktivistler uzun süredir çalışma yürütüyor. Kadınlar, sivil toplum örgütlerinden, emek örgütlerine birçok kesimi bu tartışmanın içerisine çekerek, sorumluluklarını hatırlatıyor.
Kadın ve işçi hakları aktivisti sendika temsilcisi Elham Belfahili, emek örgütlerinin sorumluluğunun işçi haklarını aramayla sınırlı olmadığını hatırlattı.
‘Yasal değişiklikler güçlü bir toplumsal uzlaşıya ulaşamıyor’
Fas'ta sendikaların artan rolünün aile içindeki kadın hakları anlayışındaki değişimi yansıttığını kaydeden Elham Belfahili, “Bu değişim, benzer yollara tanık olan birçok Arap ülkesindeki dönüşümlere ayak uyduruyor. Fas deneyimi, birçok ülkenin benzer zorluklarla karşı karşıya olduğu, kademeli reformlar ile radikal değişiklikler arasında değişen bölgesel bir dinamiğin parçası olarak ortaya çıkıyor. Örneğin, Tunus, bazı durumlarda miras ayrımcılığının ortadan kaldırılması gibi ileri düzey yasal reformlara tanık oldu, ancak bu değişiklikler geniş bir toplumsal uzlaşmaya varamadı ve muhafazakar hareketlerin güçlü direnişiyle karşılaştı” şeklinde konuştu.
‘Siyasi partiler bu tartışmaların neresinde yer alıyor?’
Elham Belfahili, Fas'a dijital medya sitelerinin aile sorunlarına ilişkin kamuoyunun şekillenmesinde önemli bir rol oynadığını belirtti. Fas hükümetinin değişiklik taslağını sunma şeklini eleştiren Elham Belfahili, “Taslak anlayışta kafa karışıklığına ve yaygın tartışmalara yol açtı. Örneğin eşin ölümünden sonra kadının yaşadığı evin akıbeti hakkında birçok soruyu gündeme getirdi. Bu sorular dikkatle ele alınması gereken yasal boşlukları yansıtıyor. Ayrıca Aile Kanunu’na ilişkin yürütülen tartışmalarda siyasi partiler rolünü oynamıyor. Merak ediyoruz; siyasi partiler bu tartışmanın neresinde yer alıyor. Sendikalar ve dernekler, toplumun çeşitli segmentlerine ulaşma konusunda daha iyi performans gösterdi. Ancak siyasi partiler için aynı durum söz konusu olmadı” şeklinde konuştu.
İş birliğinin önemine vurgu
Sendikalar, insan hakları örgütleri, sivil ve kadın dernekleri arasındaki iş birliğinin önemini vurgulayan Elham Belfahili, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu bileşenler arasındaki koordinasyon Aile Kanunu hakkındaki tartışma çemberini genişletebilir ve vatandaşların içeriğini dar ideolojik uygulamalardan uzaklaştırmasını sağlamak için güçlü bir kaldıraç oluşturabilir. İlerici yönelime sahip sendikalar, çocuk velayeti, mülk paylaşımı, boşanma veya eşin ölümünden sonra kadın hakları gibi alanlarda kadın ve erkek arasında fiili eşitliği sağlamak için yasaları modernleştirmeye çalışan insan hakları örgütleriyle ittifak halindedir. Muhafazakar yönelimli bazı sendikalar ise, mutlak eşitlik yerine adaleti vurguladıkları için aile içindeki geleneksel dengeyi koruma eğilimindedir. Bu da Mısır ve Ürdün gibi diğer ülkelerde yaşananlara benzer şekilde kanunla ilgili tartışmayı farklı yaklaşımlarla çevreliyor.”
Elham Belfahili, reformların başarısının sadece yasaların iyileştirilmesiyle sınırlı olmadığını, bir bütün olarak toplumsal istikrara yansıdığını vurguladı. Elham Belfahili, bu nedenle dengeli bir reformun sağlanmasının dar ideolojik istismarlardan uzak, aile hukuku konusunda geniş toplumsal mutabakatın sağlanması için çeşitli aktörleri bir araya getiren katılımcı bir yaklaşımın gerekliliğini dile getirdi.