Falastiniyat Vakfı Gazze’de kadın gazetecilerin hikayelerini belgeliyor

İsrail ‘basın’ yeleği olsa da gazetecileri ‘hareketli hedef’ olarak ilan etti. Falastiniyat Vakfı, kadın gazetecilerin yaşadıklarını belgelerken yaşamlarını yitirenlerin rakamlardan çok öte olduğunu ortaya koyuyor.

RAFIF ESLEEM

Gazze- İsrail 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana aralıksız bir şekilde Gazze Şeridi’ne saldırılarda bulunuyor. Bu saldırılarda gazeteciler katledilirken ‘basın etiketi’ taşıyan koruyucu yelekler de İsrail tarafından hareketli hedefler olarak ilan edildi.

Gazze’de onlarca kadın gazeteci, mesleki görevlerini yerine getirirken saldırıya maruz kaldı ve hayatlarını kaybetti. Kadın gazeteciler bu saldırılara rağmen haber takibi yapmaktan vazgeçmiyor. Falastiniyat Vakfı yakın zamanda Ramallah'taki merkezinde "Kurşun Geçirmez Yelek Değil" başlığıyla bir fotoğraf sergisi düzenledi. Serginin önümüzdeki günlerde uluslararası etkinliklerde de yerini alması bekleniyor. Serginin amacı İsrail tarafından katledilen kadın gazetecilerin hedef alınarak hayattan koparılmasını anlatıyor. 

‘Bu kadın gazeteciler sayı değil’

Vakıf çalışmalarında bulunan gazeteci Shireen Khalifa, projenin amacının 7 Ekim 2023'te başlayan Gazze Şeridi'ne düzenlenen saldırı sırasında katledilen Filistinli kadın gazetecilerin hikayelerini belgelemek olduğunu söyledi. En az 42 kadın gazetecinin katledildiğine dikkat çeken Shireen Khalifa, "Bu kadın gazeteciler sayı değil" dedi ve her kadının bir hikayesinin olduğunu anlattı. Tüm kadın gazetecilerin ailelerinin ve toplumlarının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Shireen Khalifa, tam da bu yüzden kadın gazetecilerin birer sayıdan ibaret olmadığını söyledi.

‘Belgelemek istedik’

Sergi ile aynı zamanda başarı hikayelerini belgelemek istediklerini dile getiren Shireen Khalifa, hikayelerin enkaz altında kalmalarına izin veremeyeceklerini belirtti. Shireen Khalifa, şöyle devam ediyor:

“Araştırma ve belgeleme yolculuğu sırasında kadın gazetecilerin sayısını kaydeden sayılarda bir tutarsızlık olduğunu fark ettik. Resmi kurumlar, Gazze'de devam eden soykırımda 32 kadın gazetecinin ölümünü belgeledi, Falastiniyat Vakfı ise 42 kadın gazeteciyi kaydetti. Sonuç olarak, birçok kadın gazeteci bu belgelemeden çıkarıldı ve hatta sayı olarak bile bahsedilmedi. Falastiniyat Vakfı bu sorunu ele aldı ve hepsinin isimlerini belgelemek için çalıştı.”

Shireen Khalifa, kimi kadın gazetecilerin yalnızca doğrudan açılan savaş nedeniyle değil kaldıkları çadırlarda donarak ya da hastalanarak yaşamlarını yitirdiklerini anlattı. Shireen Khalifa, ailelerle bu süreçte iletişim kurmanın da güç olduğunu ancak bunu başarabildiklerini ifade etti. Shireen Khalifa, “İsrail güçlerinin dayattığı yerinden etme dalgasının şiddeti ve iletişim eksikliğiyle, aileleriyle iletişim kurmak ve bu hikayeleri hazırlamak veya kişisel bir fotoğraf elde etmek için gerekli bilgileri toplamak giderek zorlaştı” dedi.

İz bırakan kadın gazeteciler

Kimi gazetecilerin yaşamını kaybetmeden önce özellikle hikayesinin anlatılmasını istediğine dikkat çeken Shireen Khalifa, Gazeteci Fatima Hassouna kişisel sosyal medya sayfasında son sözlerini şu şekilde yazdığını belirtti:

"Ölürsem, ses getiren bir ölüm isterim. Sadece son dakika haberi olmak veya bir gruptaki bir sayı olmak istemiyorum. Dünyanın duyacağı bir ölüm, sonsuza dek sürecek bir miras ve zamanın veya mekânın geçmesiyle etkisi silinmeyecek ölümsüz bir görüntü istiyorum."

‘Gazeteciler toplumun bir parçasıdır’

Shireen Khalifa, Gazze Şeridi'ndeki soykırımı durdurmak için harekete geçilmesini isteyerek şöyle devam etti: "Kadın gazeteciler Filistin toplumunun bir parçasıdır. Yerinden edilmenin dehşetini, evsizliğin ve çadırlarda yaşamanın acısını ve kıtlığın yoğunlaşmasını deneyimlemişlerdir. Bu yüklerin yanı sıra, Arap ve uluslararası sessizlik içinde yok edilen ve açlık çeken bir halk hakkında haber ve hikayeler yazmak için sahada uyanık kalmaları gerekir."