F Oturumu: Aysel Tuğluk’u serbest bırakın

541’inci F Oturumu’nda, Kandıra Cezaevi'nde tutulan demans hastası Aysel Tuğluk’un derhal serbest bırakılması istendi.

Haber Merkezi - İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çektikleri “F Oturumu” eyleminin 541’inci oturumunda, Aysel Tuğluk’un durumu anlatıldı.

Açıklamada “Tedavi haktır engellenemez” yazılı pankart açılırken aynı zamanda durumu kritik olan hasta tutukluların durumlarına işaret edildi.  Açıklamaya oyuncu Nur Sürer,  İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri çok sayıda hasta tutuklu yakını, Cumartesi Annesi ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.

Basın metnini okuyan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, “Nisan-Mayıs-Haziran 2022 tarihlerini kapsayan Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu’muzda da belirttiğimiz üzere hapishanelerde artan işkence ve kötü muamele ile sağlık ve tedaviye erişimde yaşanan sorunların çözülmemesinin, yaşam hakkı ihlallerinin artışındaki rolü, giderek daha görünür hale gelmiştir” şeklinde konuştu.

“Yaşamını sürdürmek için yardıma ihtiyacı var”

2022 başından bu yana en az 36 tutuklunun yaşamını yitirdiğinin tespit edildiğini belirten Gülseren Yoleri, şöyle konuştu: 

“Tutuklu bulunduğu ‘Kobane’ Davası’nda bugün itibari ile hakkında tahliye kararı verilen siyasetçi Aysel Tuğluk, ağır demans hastası olmasına ve hapishanede kalamayacağına dair hastane raporuna rağmen halen serbest bırakılmamakta, yaşamı riske sokulmaktadır” dedi. Aysel’in demans hastası olmasında, annesi Hatun Tuğluk’un vefatı ardından, defni sırasında cenazesine yapılan çirkin saldırının neden olduğu psikolojik yıkımın önemli bir rol oynadığını söyleyen Gülseren, “Söz konusu durum Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı raporunda da açıkça zikredilmiştir. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan 12 Temmuz 2021 tarihli raporda, Aysel Tuğluk’un ‘demans’ hastalığından muzdarip olduğu, hayatını sürdürmek için ikinci kişilerin yardımına ihtiyaç duyduğu açık biçimde belirtilmiştir. Kurul, hapishane koşullarında yaşamını yalnız başına sürdüremeyeceğine vurgu yaparak, cezasının infazının ertelenmesi gerektiğini dile getirmiştir.”

‘Hukuksuz’ ATK raporları

Gülseren Yoleri, “Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, üniversitenin raporunu görmezden gelen Adli Tıp Kurumu’nun tıbbi dayanaktan yoksun raporunu esas alarak, ‘infaz erteleme’ talebini 03 Eylül 2021 tarihinde reddetmiştir.  Hastalığın hızla ilerlemesi karşısında, Tuğluk hakkında bugüne kadar 2 defa daha ‘hastalık nedeniyle ceza infazının ertelenmesi’ talep edilmiş, ancak olumlu sonuç alınamamıştır. Üniversitenin raporuna ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın bilimsel mütalaasına rağmen, Adli Tıp Kurumu’nun 22 Haziran 2022 tarihli son raporuna dayanılarak, bir defa daha Aysel Tuğluk için ‘Cezaevinde kalabilir’ denilmiş ve ağır demans hastası Aysel Tuğluk’un yaşamı bu kararla yeniden riske sokulmuştur. Adli Tıp Kurumu’nun son raporuna 3 üye tarafından konulan şerhte, Tuğluk’un 3 ay boyunca izlemeye tabi tutulduktan sonra karar verilmesi gerektiğinin altı çizilmiştir” şeklinde konuştu.

“Yaşam hakkı korunmalı”

Gülseren Yoleri, demans belirtilerinin takibi için 3 ay gibi uzun bir süre önerildiğini ve kurumların sorumluluktan kaçtığını vurguladı.

“Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nun, ciddi sorunlar içeren 16. Maddesi mahpuslara eşit uygulandığında dahi, Aysel Tuğluk’un tedavi maksadı ile infaz ertelemesi talebinin kabulü gerekmektedir. Demans hastası olması nedeni ile yaşamı risk altında denilerek geçtiğimiz günlerde cezasının infazına bir yıl süreyle ara verilerek serbest bırakılan Orgeneral Çevik Bir örneğinde olduğu gibi aynı gerekçelerle Aysel Tuğluk da serbest bırakılmalı, yaşam hakkı korunmalıdır.”

Açıklamada hasta tutuklu Aysel Tuğluk ve cezaevi koşullarında tedavisi yapılamayan tüm hasta tutukluların serbest bırakılarak sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkililer göreve, kamuoyu da duyarlılığa çağrıldı.