Evin Cezaevi’ne ‘otel’ benzetmesi tepkiyle karşılandı
Faize Haşimi’nin Evin Cezaevi’ni “otel” olarak tanımlayan açıklamaları, eski siyasi tutuklular ve insan hakları örgütlerinin sert eleştirilerine yol açtı.
Haber Merkezi - İran’da Evin Cezaevi’ne ilişkin yapılan “otel” benzetmesi, insan hakları örgütleri ve eski siyasi tutukluların sert tepkisine neden oldu.
Gazeteci ve İran İslami Şura Meclisi’nin eski üyesi Faize Haşimi’nin güvenlik kurumlarına yakın medya organlarında yayımlanan açıklamaları, cezaevlerindeki işkence, kötü muamele ve sağlık hizmetlerine erişim eksikliğini belgeleyen raporları görmezden gelmekle eleştirilirken, hak savunucuları cezaevlerinin bağımsız denetime açılması çağrısını yineledi.
İran güvenlik güçlerine bağlı medya kanalları aracılığıyla yayılan kısa bir videoda, Faize Haşimi’nin “Evin Kadınlar Cezaevi bir otel gibidir ve birçok imkana sahiptir” dediği görülüyor. Söz konusu video daha sonra resmi platformların yanı sıra dijital medyada da paylaşıldı ve özellikle eski siyasi tutuklular ile mahkum aileleri arasında geniş çaplı tepkilere yol açtı.
Gerçek çarpıtılıyor
Eski siyasi tutuklu grupları, insan hakları aktivistleri ve dijital medyada tutukluları destekleyenler, Evin Cezaevi’nin “otel” olarak tanımlanmasını reddettiklerini açıkladı. Bu kesimler, işkence vakalarını, mahkumların tıbbi bakımdan mahrum bırakılmasını ve cezaevi içindeki sürekli güvenlik baskılarını belgeleyen çok sayıda rapora atıf yaparak, bu tanımlamayı yetkililerin gerçeği “çarpıtma” girişimi olarak değerlendirdi.
‘Devlet propagandası’
Eski tutuklular da videoda söylenilenlerin “hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını” vurguladı. Güvenlik kurumlarına yakın bir medya organı aracılığıyla yayımlanmasının ise insan hakları ihlallerine ilişkin suçlamaları inkar etmeyi amaçlayan bir “propaganda”dan ibaret olduğu belirtildi.
Yetkililer, zaman zaman seçici ziyaretler düzenleyerek ya da kurgulanmış haberler yayımlayarak cezaevlerine ideal bir görüntü vermeye çalışıyor. Siyasi tutuklular ve insan hakları örgütleri bu uygulamayı daha önce “vitrin gösterisi” olarak nitelendirmişti. Eleştirmenler, iktidar ailesine mensup tanınmış isimler tarafından bu tür videoların yayımlanmasının çifte bir etki yaratabileceğini; bir yandan sivil itirazları etkisizleştirirken, diğer yandan mevcut cezaevi sistemine meşruiyet kazandırdığını belirtiyor.
Açıklama üç yönlü mesaj içeriyor
Eski milletvekili ve İran’ın eski cumhurbaşkanının kızı olan Faize Haşimi, son yıllarda cezaevi koşulları hakkında defalarca yazdı ve siyasi tutuklularla kamuoyu önünde görüş ayrılıkları yaşadı. Muhalif gözlemciler, videonun “propaganda” olarak nitelendirilmesini üç gerekçeyle açıklıyor:
Birincisi, videonun güvenlik kurumlarıyla yakın ilişkileri olan bir medya kuruluşu tarafından yayımlanmış olması ve bunun anlatının tarafsızlığına dair kuşkular doğurması.
İkincisi, Evin Cezaevi ve diğer gözaltı merkezleri hakkında daha önce yayımlanan çok sayıda bağımsız belge ve raporun işkence, yetersiz tıbbi bakım ve ağır koşullar altında uzun süreli tutukluluğa işaret etmesi.
Üçüncüsü ise, “otel” anlatısının iktidar ailesinden bir isim tarafından dile getirilmesinin, mahkum hakları ihlallerine ilişkin uluslararası iddiaları etkisizleştirmeye yönelik hem iç hem dış kamuoyuna dönük bir mesaj niteliği taşıması.
Medyatik ve hukuki etkiler
Videonun devlet kanallarında erken saatlerde yayımlanması, iki zıt anlatının yerleşmesine yol açtı. Hükümet yanlıları bunu “uygun koşulların kanıtı” olarak sunarken, muhalifler ve mağdur aileleri “insan hakları ihlallerine dair delilleri gizlemeye yönelik sistematik bir girişim” olarak değerlendirdi.
Öte yandan, Evin Cezaevi’nde tutulan Pexşan Ezîzî, Werişe Muradî ve Zehra Şehbaz Taberi İran cezaevlerinde idam cezasıyla karşı karşıya bulunuyor. İnsan hakları savunucularının ve eski siyasi tutukluların önemli bir bölümü, son videonun “tarafsız bir haber” olmadığını; belgelenmiş kamuoyu şikayetlerini ve uluslararası raporları küçümsemeyi amaçlayan bir anlatının parçası olduğunu düşünüyor.