‘Evin Cezaevi’ndeki tutsaklara sahip çıkın’

Hukukçu Selwa Osman, Evin Cezaevi'ndeki tutsakların durumuna dikkat çekerek, "İran'da tutukluların hakları açıkça ihlal ediliyor ve bu durum Evin Cezaevi'nin bombalanmasıyla daha da belirginleşti” dedi.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê - İsrail ve İran arasında başlayan savaş sonucu İsrail, 23 Haziran'da Tahran'ın kuzeyindeki Evin Hapishanesi'ni bombaladı. İşkence haberlerinin eksik olmadığı Evin Cezaevi’nde İsrail’in saldırısı sonucu 73 kişi hayatını kaybetti. Saldırıların hemen ardından Evin Cezaevi yönetimi, birçok tutukluyu bilinmeyen yerlere götürdü. Bazı tutsaklardan hala haber alınamıyor.

Hukukçu Selwa Osman, İran’da ve özellikle Evin Cezaevi’nde yaşanan ihlalleri ajansımıza değerlendirdi.

‘İsrail, Evin Cezaevi’ni hedef alarak vurdu’

Selwa Osman, İsrail’in bilerek Evin Cezaevi’ni hedef aldığını belirtti. Selwa Osman, "İsrail ile İran arasında yaşanan savaş, Ortadoğu için yeni bir harita oluşturulacak olan Üçüncü Dünya Savaşı’nın bir parçasıdır ve bu hegemonik güçlerin liderliğinde yürütülüyor. İsrail, ABD'nin de desteğini alarak bu savaşla İran'ı Ortadoğu'da zayıflatmak istedi ve bu nedenle birçok stratejik yeri hedef aldı. 23 Haziran'da da Evin Cezaevi hedef alındı. Bu cezaevi İran rejimine karşı olan tutsakların tutulduğu bir yer. Bence İsrail'in bu olaydaki amacı, İran içinde iç savaş ve ayaklanmalar çıkarmaktı. Çünkü hayatını kaybeden 73 kişi arasında çalışanlar, gardiyanlar ve mahkumlar da vardı. Başka bir deyişle, İsrail İran sistemini hem dışarıdan hem de içeriden yıkmaya çalıştı” değerlendirmesinde bulundu.

'Evin Cezaevi insan hakları ihlallerinin merkezi'

Salwa Osman, bu hapishanenin koşullarına dikkat çekerek, buranın Suriye’deki Sednaya Hapishanesi’ne benzediğini kaydetti. Salwa Osman, "Evin Hapishanesi, işkenceyle tanınan en meşhur hapishanelerinden biri. Bu hapishaneyi Suriye'deki Sednaya Hapishanesi olarak da tanımlayabiliriz. Bu hapishanede, tüm ağır fiziksel ve ruhsal işkence yöntemleri kullanılıyor. Bu nedenle, İran rejimine karşı herkes bu hapishaneye konuluyor. Bu hapishanedeki tutukluların çoğunun idam cezasıyla karşı karşıya olduğu biliniyor” dedi.

Salwa Osman, uluslararası mahkemelerde İran’ın kendi halkına yönelik ihlallerini içeren sayısız raporun olduğunu ifade etti.

İsrail’in Evin Cezaevi’ne yönelik saldırısının hemen ardından cezaevi yönetiminin tutukluları bilinmeyen yerlere götürdüğünü hatırlatan Selwa Osman, “Evin Cezaevi’nde tutuklular en meşru haklarından mahrum bırakılmış durumda” dedi.

'İnfaz ve ihlallerle gündemde olan bir merkez'

Salwa Osman, İran rejiminin demokrasi ve özgürlükleri desteklemediğini ifade ederek, şunları söyledi: "İnfaz ve ihlallerle gündemde olan bir merkez. İran'da idam cezası uygulaması yıllardır gündemde, 2023 yılında 837 kişinin idam edildiğini belirten bir rapor yayınladılar. Bu nedenle bu mahkumların idamdan korunması gerekiyor. Dünyanın her yerinde mahkumlar olduğu doğru, ancak bu mahkumlar da anlaşmalar ve yasalar aracılığıyla cezalandırılıyor. Daha somut bir örnek verebiliriz, şu anda idam cezasına çarptırılan Werişe Muradi’nin durumu gündemde. İran, karşıt görüşleri kabul etmiyor. Cezanın idam olacağını açıkça belirtiyor” şeklinde konuştu.

'Mahkumlara sahip çıkalım' çağrısı

Salwa Osman, son olarak şunları söyledi: “Hukuk ve adalete bağlı tüm kurum, kişi ve kuruluşlar, İran'ın açık ihlalleri konusunda hemfikir. Ne yazık ki, çıkan tüm haberlere rağmen, henüz uygulamada bir şey göremedik. Bu nedenle, tutukluların haklarını korumak ve bu ihlallere son vermek için bir kez daha çağrı yapıyoruz.”