“Esra Hankulu yaşayabilirdi”
Esra Hankulu'nun ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında yayınlanan bilirkişi raporunda, “Tedavisinin yapılması durumunda kurtulma ihtimalinin yüksek olduğuna” dikkat çekildi.
Haber Merkezi- Ankara’nın Mamak ilçesinde Ağustos ayında yaşamını yitiren 25 yaşındaki Esra Hankulu'nun şüpheli ölümüyle ilgili ihmaller, İstanbul Adli Tıp Kurumu raporu ile ortaya çıktı.
Esra Hankulu’nun otopsisinde tespit edilen kafa içi kanamanın lokalizasyonu, özelliği ve ağırlığı dikkate alındığında, “fenalaşması sonrası 112 acil servisinin çağrılması veya hastaneye götürülüp teşhis konularak tedavisinin yapılması durumunda kurtulma ihtimalinin yüksek olduğuna” dikkat çekildi.
Raporda, şu ifadeler dikkat çekti: “Travmadan hemen sonra (1 saat içinde) şuurunun bozulması, bulantı, kusma olması sonra iyilik halinin olması, ilerleyen zamanda şuurunun kapanarak ölümünün gerçekleşmesinin tıbben mümkün olduğu oy birliğiyle mütalaa olunur.”
Ne olmuştu?
Esra Hankulu, 3 Ağustos’ta Mamak’taki evinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş halde bulundu. Olayın ardından gece yanında oldukları belirlenen arkadaşları Dilan C., Furkan G. ve kamuoyunda “Aleyna Çakır” olarak bilinen Sema Esen’in ölümüyle ilgili soruşturmada baş şüpheli olan Ümitcan Uygun gözaltına alındı.
Ümitcan Uygun, “kasten öldürme” suçundan tutuklanırken, diğer iki şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan istenen rapor, UYAP üzerinden dosyaya geldi. Kesin ölüm nedenine ilişkin 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nca hazırlanan raporda, kadının “künt kafa travmasına bağlı iç kanamadan yaşamını yitirdiği” belirlendi.