'Erkek zihniyeti, kadınları siyasi temsiliyetten dışlama çabasında'

Faslı siyasi aktivist Khadija Al-Raji, siyasetçi kadınların karşılaştıkları, toplumsal baskıların onları siyaset dışı bırakmaya çalışan erkek zihniyetinin ürünü olduğuna dikkat çekerek, buna karşı mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.

HANAN HARET

Fas- Fas’ta kadınlar siyasi alanda mücadelelerini yükselterek, parlamentoda, çeşitli siyasi organlarda daha fazla söz sahibi olmaya çalışıyor. Erkek zihniyetin yarattığı algıları kırmak için kadınların daha örgütlü ve bilinçli olmaya ihtiyacı var. Kadınların siyasetteki çalışmalarını sınırlayan erkek zihniyetinin üstesinden gelmeyi başaran, Faslı siyasi aktivist Khadija Al-Raji ajansımıza konuştu.

Siyasi bir aktivist olan Khadija Raji, kadınların siyasi çalışmaları sırasında toplumdaki erkek zihniyetinin yaygınlığı nedeniyle çeşitli engellerle karşılaştıklarını belirterek, bu zihniyetin siyasi çalışmaların her aşamasında olduğuna dikkat çekti. Khadija Raji, parlamentodaki kadın sayısının azlığına vurgu yaparak, “Bu durum kadınların yeteneklerine güvenilmediği ve partilerin kadınların liderlik pozisyonlarına ulaşmalarını sağlayacak potansiyel ve politikaları kullanmadığını gösteriyor” dedi.

‘Erkekler kutsallaştırılıyor’

‘Kadınların siyasete uygun olmadığını’ düşünen anlayışın olduğunu hatırlatan Khadija Raji, “Toplumumuzda erkekleri kutsallaştıran yanlış bir yetiştirme tarzı var bu nedenle çatışmalar yaşanıyor” şeklinde konuştu.

Faslı kadınların erkeklerle birlikte mücadele ettiğini, sömürgeciliğe karşı silahlandığını ve bağımsızlığa kadar ülkenin tanık olduğu her türlü baskıya karşı dirençli bir şekilde karşı koyduklarının altını çizen Khadija Raji sözlerine şöyle devam etti: “Tüm bu mücadelelere rağmen, kadınlar evlerine döndü ve siyaset yapanlar erkekler olarak kaldı! Bu da kadınların siyaset içerisinde yer almamasına ilişkin, klişenin yaratılmasına yol açtı. Kadınlar genellikle parti içinde mücadele ediyor ama adalet verilmiyor.”

Kadınlar her yerde olmalarına rağmen seçimler söz konusu olduğunda kimsenin görmediğini dile getiren Khadija Raji, geri çekilmeye ya da geriye gitmeye zorlandıkları için kendilerine karşı komplo kurulduğunu belirtti. Khadija Raji, “2002 seçimlerinde ikinci listedeydim ve meslektaşlarımdan birinin masaya sertçe vurarak bana bu listeden vazgeçmem gerektiğini bağırarak söylemesiyle şaşırdım” dedi.

‘Kişisel olarak her zaman hazır oldum’

Khadija Raji kendisini parti içinde kabul ettirme şekline ilişkin ise şöyle konuştu: “Kişisel olarak her zaman hazır oldum, toplantılarda önerilerimi ortaya koydum, onları savundum ve sahada benimle mücadele eden herkesle yüzleştim, asla geri adım atmadım ve yılmadım. Adımlarımdan emindim ve siyasi arenada her zaman hazır bulunarak kendimi kanıtlayabildim.”

1975 yılında siyasi kariyerine başladığını kaydeden Khadija Raji, “Yolumu güçlü bir şekilde etkileyen çeşitli deneyimler yaşadım. 1997-2005 yılları arasında Mers Al-Sultan ilçesinde kadınlardan sorumlu ulusal katipliğin bir üyesiydim ve kolektif çalışmalar yürüttüm, büyük ve önemli başarılar elde ettim ve o dönemde iki dönem belediye meclisi üyeliği yaptım.”

‘Fas hala feminist bir yürüyüş oluşturma aşamasında’

Khadija Raji Fas toplumunda kadınların siyasi olarak güçlenmesini engelleyen, kamusal hayatta ve karar alma mekanizmalarında katılımlarını sınırlayan engellerin ve zorlukların nasıl aşılacağı konusunda şu değerlendirmeyi yaptı: “Fas, hala feminist bir yürüyüş oluşturma aşamasında, çünkü yasal mevzuat kadınları güçlendirmek için yeterli değil, toplumdaki aksaklıklara parmak basan sosyal, ekonomik ve kültürel politikalar olmalı. Kadınları ikinci sınıf vatandaş yapan, gerçek temsiliyet ve etkili katılımdan dışlayan erkek zihniyetini azaltmak için, kadınların toplumda, partilerin içlerinde ve karar alma mekanizmalarında öncülük pozisyonlarını üstlenmesi gerekiyor.”

Khadija Raji, kadınları siyaset yapmaya teşvik etmenin gerekliliğinin altını çizerek, “Toplum içerisinde gerçek eşitliği teşvik eden yasalar kabul edilmeli ve sosyal adalet için demokrasinin inşa edilmesinin gerektiğini düşünüyorum çünkü bu her toplumun gelişiminin temelidir” şeklinde konuştu.