Erkek- devlet şiddetine karşı yıllardır süren direniş: Mexmûr

Mexmûr Mülteci Kampı’ndaki kadınların mücadelesi ve direnişi, göç, zorluklar ve karşılarına çıkan tüm engelleri aşarak kadınların yaşam umudunu yeniden inşa etti.

BERJÎN KARA

Mexmûr- Mexmûr Mülteci Kampı’ndaki kadınlar, 30 yılı aşkın süredir göç, zorluk ve erkek egemen baskılara karşı yaşam mücadelelerini sürdürüyor. Türk devletinin saldırıları sonrası Kuzey Kürdistan’dan göç eden kamp halkı, tüm engellere rağmen hayatlarını yeniden kurmayı başardı. Kadınlar hem kamp içinde hem de özgürlük mücadelesinde öncülük ederek, her türlü şiddete ve saldırıya karşı direnişin simgesi haline geldi. “Jin, Jiyan, Azadî” sloganıyla hareket eden Mexmûr kadınları, erkek egemen zihniyete karşı büyük bir direnişi temsil ediyor.

30 yıldır süren direniş

Kadınlar, geçici göç deneyiminden dolayı karşılaştıkları zorluklarla umutsuzluğa düşmedi. Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin yükselişi ve kadın öncülüğündeki devrimci süreç sayesinde Mexmûr kadınları güç kazandı. Bu güç ve kararlılıkla 30 yıldır göç, zorluk, baskıcı sistemler, Kürt halkının düşmanları ve erkek egemen zihniyetine karşı eşsiz bir mücadele yürüttüler. Mültecilik koşullarında hayat kurdular, büyük bir direniş örneği sergilediler ve tüm engelleri aşmayı başardılar. Bu mücadelede en büyük güçleri Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dı. Mültecilik döneminde tüm acılarını ve zorluklarını, fiziksel özgürlük mücadelesinin temeli olarak dönüştürdüler ve yaşamlarının ana hedefi haline getirdiler.

Erkek egemen zihniyete büyük darbe

Son iki yılda da Mexmûr kampındaki kadınlar, İştar Meclisi’nin öncülüğünde, her türlü şiddet, saldırı, katliam, ambargo, engelleme ve erkek egemen zihniyete karşı mücadelelerini sürdürdü. Yürüyüşler, açıklamalar, seminerler ve çeşitli etkinliklerle kadın özgürlüğü mücadelesi güçlendirildi ve hak talebi öne çıkarıldı. Eğitim faaliyetleri ile hem ekonomik hem de örgütsel güçlerini artırdılar. Kadın hareketinin öncüleri, mücadele hatıralarını hatırlayarak özel günleri kutladılar ve özgürlüğü savunmayı sürekli gündemde tuttular.

En etkili etkinlikler, kadınların Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğü için yürüttükleri faaliyetler oldu. Tek talepleri her zaman Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüydü ve bu talep, yaşamlarının önünde her şeyden önce geliyordu. Erkek egemen zihniyete karşı mücadele ettiler; ne kadar zorlukla karşılaşırlarsa karşılaşsınlar, bugün bakıldığında kadınlar her alanda öncülük yapıyor.

“Jin, Jiyan, Azadî” sloganıyla her türlü kadın saldırısına karşı direniyor ve özgürlük mücadelesinde erkek egemen zihniyete büyük bir darbe indiriyorlar.