‘Erkek-devlet şiddetine karşı tek yol örgütlenmek’
Sığınaklar kurultayına katılan kadınlar, bir arada olmanın kendilerini güçlendirdiğini ifade ederken artan şiddet ve cins kırımına karşı tek yolun örgütlülük ve dayanışma olduğunu vurguladı.

MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed - Kadın Sığınakları ve Danışma/Dayanışma Merkezleri Kurultayı’nın 25’incisi bu yıl Diyarbakır’da yapıldı. Üç gün süren ve yüzlerce kadının katıldığı kurultayda erkek şiddetine dair birçok tartışma yürütüldü. Artan cins kırımı, devlet politikaları, kadınların adalete erişimi önündeki engeller ve aile politikalarına karşı feminist mücadele başlıkları altında düzenlenen atölyelerde bir araya gelen kadınlar deneyimlerini aktardı.
Kurultaya katılan kadınlar üç günün izlenimlerini ve artan şiddete dair değerlendirmelerini ajansımızla paylaştı. Kadınlar artan erkek-devlet şiddete karşı tek yolun birlik ve örgütlenmeden geçtiğini belirterek mücadele vurgusunda bulundu.
‘Dayanışma ile erkek-devlet şiddetinin karşısında durabiliriz’
Kübra Karagöz/ Mor Çatı Gönüllüsü
“Bu sene kurultayın 25’nci yılında Diyarbakır’dayız. Kurultaylarda kadına yönelik şiddeti konuşuyoruz. Burada da erkek şiddetinin birçok yönünü konuştuk. 25 Kasım’a giderken de taleplerimizi kadınların şiddete karşı isyanını bir kere daha paylaşıyoruz. Burada birlikte kadın dayanışmasını şiddete karşı yaşadığımız isyanı tekrar dile getirmek için buluştuk. Bu tür buluşmalar hepimize bütün kadınlara iyi geliyor. Dayanışmayı yaşatıyor ve birbirimizi güçlü hissediyoruz. Şiddetin sebebi erkek egemenliği ve erkek hegemonyasıdır. Tam da bu yüzden faili işaret etmek, failin erkek olduğunu göstermek çok önemlidir. Bize kadınlar olarak düşen şey yalnız olmadığımızı bilip gördüğümüz şiddete karşı farkında davranmak. Yürütülen politikalar bilinçli politikalar. Kadın olduğumuz için ikinci sınıf olduğumuza dair bir algı var. Tam da bu döngünün kendisini kırmak için bunu kabul etmemek kadın dayanışması ve bir arada olmakla mümkün. Kadın dayanışması ile partiyarka, erkek ve devlet şiddetinin karşısında durabiliriz. Bu isyanı birlikte yaşatıyoruz. Bu ancak böyle mümkün.”
‘Bölge’de ki kadınlar Batı’ya oranla dezavantajlı durumda’
Ümran Taş/ Van Barosu Avukatı
“25’nci yıla özel bu kurultayda olmaktan çok mutluyum. Bu kurultay bana birçok yönden çok şey kattı. Burada her şehirden katılan kadınlar var. Değinmek istediğimiz konuları da masaya yatırıp buna dair çözüm bulmada çok güçlü olduğumuzu gördüm. Yalnız şöyle bir noktanın da eksik olduğunun çok farkındayım. Serhat Bölgesi’nde kadınların adalete erişiminin daha çok engellenip Batı’da ki kadınlara oranla daha dezavantajlı durumda olduklarının farkındayız. Bu konuda daha çok örgütlü çalışıp bütün kadınlara ulaşmak gerekiyor. Bölgede ki bütün kadınlara destek verip ulaşmak bu sorunları azaltacaktır. Kadınların adalete erişimi önünde ki bu erk zihniyetini kırmak zorundayız.”
‘Cins kırımını ve şiddeti durdurmak kadın mücadelesi ile mümkün’
Dilek Alıcıoğlu Cömert/ Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği Üyesi
“Eskiye oranla şimdi ki kurultaya baktığımız zaman kadın danışma merkezlerinin arttığını görüyoruz. Eskiden birkaç kadın derneği kurultaya katılırdı ama şimdi onlarca yüzlerce kadın danışmanlık merkezi var ve kurultaya katılım sağlıyor. Burada olmak heyecan verici, böyle bir etkinlikle buluşmak gerçekten çok güzel ve umut verici. Şuan da cins kırımı gerçekten çok arttı ve o kadar lanetlenmesine rağmen her gün yaşanıyor. Failler kahraman gibi gösteriliyor ve cezalar verilmiyor. Bunları durdurmak da kadınların mücadelesi ile olur. Doğu’da Batıda bütün kadınların mücadele vererek bunları durdurması buna karşı çıkması gerekiyor. 25 Kasım olur kurultaylar olur bu tür etkinliklerde kadınların bir araya gelmesi çok değerli ve önemli. Irkçılık, militarizm gibi durumlarla büyüyen insanlar var. Bu tarz etkinlikler sayesinde insanları yerinde tanıyorlar. Birçok mücadele biçimi var ama burada bulunan aura ile beraber bu tür oluşumlarının fazla olması cins kırımının önüne geçilmesinde önemli rol oynayacak diye düşünüyorum.”
‘Tırnaklarımızla aldığımız kazanımlarımız ellerimizden gidiyor’
Münive Dağ/ Adana Kadın Dayanışma Merkezi Sığınma Evi Derneği Üyesi
“1994 yılından bu yana Adana’da kadına yönelik şiddete karşı çalışmalar yürütüyoruz. Kadına şiddet bugün ülkenin her yerinde yaşanıyor ve kadınlar korunmuyor. Diyarbakır’da bir kadının parmağı kanasa bizim Adana’da içimiz sızlar. Bölge fark etmeksizin kadına şiddet her yerde yaşanıyor buna karşı kadın mücadelesi de durmadan isyanını haykırıyor. Kadınlar davalarına haklarına sahip çıksınlar. Tırnaklarımızla bugüne geldik bir sürü kazanımımız elimizden gidiyor. Ama benim hala umudum var 2023’ten sonra o kazanımlarımız mücadeleyle geri gelecek. Ben 72 yaşımdayım buradayım, kadınlar için çalıştıkça kendimi daha çok genç hissediyorum. Cop da olsa biber gazı da olsa durmadan mücadele edelim. Ölsek de ne olacak ki bu uğurda.”