Eril dile karşı ‘hakikat’ kadının kalemiyle ortaya çıkıyor: Değiştirmek için yola çıktık

Katledilen kadınları haberleştirirken elbette ki yaşanan durumdan etkilendiklerini ancak eril sisteme de öfkelendiklerini belirten Jinnews editörlerinden Nişmiye Güler, “Var olan sistemin içerisinde kadınlar katledilmeye mahkûmmuş gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Bizlerde de bunun öfkesi var. Bu durumu değiştirmek için bu yola girdik. Bu fikirler ile kadın mücadelesindeki kendimize kadın haber ajansı olarak bir misyon yüklemiş durumdayız. Buna karşı üzerimize ne düşerse yapma gayreti içerisinde olduğumuzu belirtmeliyim” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed -  Türkiye’de son 18 yılda 7 bine yakın kadın erkekler tarafından katledilirken, 18 yıldır iktidarda olan AKP’nin kadın katliamlarının önlenmesine yönelik önlem almaması da bu sayının gün geçtikçe artmasına neden oldu. Siyasi iktidarın kadına yönelik yaklaşımını baz alan yargı da kravat takan, takım elbise giyen fail erkekler hakkında “iyi hal” indirimleri uyguladı. Tüm bunlardan cesaret alan erkekler ise, “nede olsa az ceza alırım” diyerek, günden güne saldırılarını arttırdı. Türkiye’nin imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile feshedilmesi de kadınlar cephesinden büyük tepkilere neden olurken, devamında zaten var olan kadına yönelik saldırılarda artış ta yaşandı. Genel olarak siyasi iktidarın kadın politikalarını, faillerin cezalandırılmaması, söylemlerin sokağa yansımasını gibi birçok gündemdeki konuyu ya kadın örgütlerine yada belli meslek gurubundaki kadınlara sürekli soruyoruz. Şimdi de farklı bir cepheden haberimizi yaptık. Güne kadın katliamı haberi yaparak başlayan bir ülkede gazeteci olmak…

“Haberler büyük bir titizlikle hazırlanıyor”

“Kadının kalemiyle, hakikatin izinde” yürüyen Kadın Haber Ajansı Jinnews, “Bir kadın olarak susun” diyen erkek egemen dünyada, kadın sözünü ve kadın yazımını inat ve inançla yükselten nice kadının birikimiyle yola çıkan bir ajans. Son dönem yargının da hedefinde olan kadın ajansı tüm bu baskılara rağmen hakikati yazmaya devam ediyor. Jinnews Editörü Nişmiye Güler, kadına yönelik saldırıların haberlere nasıl yansıdığını ve bu durumun kendilerinde nasıl bir etkiye neden olduğunu değerlendirdi. Kadınlar ilgili her haberi büyük bir titizlikle hazırladıklarını kaydeden Nişmiye Güler, kadın katliamlarının arttığı bu dönemde kendilerinin de çok zorlu bir süreçten geçtiklerine değindi. 

“Kadın beyanını esas alıyoruz”

Nişmiye Güler, haberlerde kadının beyanını esas alan ve faili teşhir eden noktada durduklarını söyleyerek, “Şüpheli kadın ölümü, kadın katliamı ya da kadına şiddet haberi yapılırken dikkat edilmesi gereken noktalar var. Haberi verirken kadının yaşadıklarını sorgulamamak gerekiyor. Bugün havuz medyasının verdiği haberlerde genelde orada katledilen kadınların özel hayatı, yaşanmışlıkları sorgulanıyor. Ama faillerin yaptıkları ya da geçmişi hakkında hiçbir şey söylenmiyor. ‘Namus’ ya da ‘aldatılma’ kılıfıyla bu haberler veriliyor. Biz bu tarz haberlere dikkat edip özenerek yazıyoruz. Kadınları sorgulamadan, kadınların yaşamını ya da geleceğini etkileyecek bir şey yapmadan bunları düşünerek bir medya dili oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.

“Havuz medyanın dili faile yol ve yöntem gösteriyor”

Havuz medyasının yaptığı haberlerle failleri cesaretlendiren, onlara yol yöntem gösteren bir yerde olduğunu ifade eden Nişmiye Güler, “Olaylarda kadının tarafında durup faili teşhir etmeye dönük bir dil kullanmaya özen gösteriyoruz. Kadın katliamı ya da istismar haberlerinde çok fazla detaya inmeden faili teşhir etme ve kadının beyanını esas alma noktasında haberler yapıyoruz. Çünkü bu tarz durumlarda verilen detaylar bazen faili cesaretlendirebiliyor” diye belirtti. Ülkede kadına şiddet ve kadın katliamı sayılarında ciddi bir artışın yaşandığına dikkat çeken Nişmiye Güler, tedbir alınmadığı için ülkede çoğu kadının kaygı içerisinde olduğunu belirtti.

“Sisteme ve erilliğe karşı öfkemiz var”

Nişmiye Güler konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Ülkede son yıllarda şüpheli kadın ölümlerinde ciddi bir artış görebiliyoruz. Bunlara karşı halen biz çözümün bulunamayışı ve kadın ölümlerinin sürekli artması bizleri de öfkelendiriyor. Bu konuda bizim de sisteme ve erilliğe karşı bir öfkemiz var. Bu katliam haberlerini yansıtırken bizlerde zorlanıyoruz. Şuan Türkiye’de her kadın bunları yaşayabilir, en yakınımız ailemizden biri ya da biz bunları yaşamayacağımızın bir garantisi yok. Var olan sistemin içerisinde kadınlar katledilmeye mahkûmmuş gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Bizlerde de bunun öfkesi var. Bu durumu değiştirmek için bu yola girdik. Bu fikirler ile kadın mücadelesindeki kendimize kadın haber ajansı olarak bir misyon yüklemiş durumdayız. Buna karşı üzerimize ne düşerse yapma gayreti içerisinde olduğumuzu belirtmeliyim.”

“Her kadının ölümünde muhakkak bir şüphe vardır”

“Yaşanan her kadın ölümü şüphelidir” diyerek, sözlerine devam eden Nişmiye Güler, Jinnews olarak bu şüphelerin arkasındaki gerçekleri açığa çıkartmak için emek verdiklerini dile getirdi. Şule Çet ve İpek Er davalarını örnek vererek, yaşanan ölümlerin arka perdesindeki gerçeklerin her şeyi değiştirdiğini söyleyen Nişmiye Güler, “Bütün ana akım medya Şule Çet haberini ‘intihar’ diye verdi ama bizler ajans olarak haberi şüpheli kadın ölümü şeklinde geçtik. İki yıl gibi bir yargılamanın sonucunda bunun açığa çıktığını da gördük. Bugün eğer biz üstünde durmasaydık tecavüze uğrayan İpek Er’in mektubu açığa çıkmasaydı failin Musa Orhan olduğu bilinmeyecekti. Bizim basın olarak burada durduğumuz nokta çok önemli. Her kadının ölümünde muhakkak bir şüphe vardır. Kadın ya baskıya maruz kalmıştır ya da intihara sürüklenmiştir. Kesinlikle bunun altında yatan nedenleri sorgulamak gerekiyor. Yaptığımız haberlerle toplumu bunu sorgulamaya sevk ediyoruz. Bunun açığa çıkması için sahada elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde konuştu.