ASYA DENİZ

Mexmûr- Yıllardır ağır tecrit koşullarında kalan ve uzun süre kimseyle iletişim kurmasına izin verilmeyen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğü için dünyanın birçok noktasında eylemler yapıldı. Tecridin kırılması için eylemler gerçekleştirilen yerlerden biri de Mexmûr Şehit Rüstem Cudi Mülteci Kampı oldu.

Mexmûr Kampı’nda Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için nöbet eylemine katılanlar, 27 Şubat’ta yapılan Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile eylemlerini daha da güçlendirdi.

Nöbet eylemine katılan İştar Meclisi Üyesi Fadile Tok, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için düzenlenen en uzun süreli eylem hakkında ajansımıza konuştu.

‘Önder Apo, halkın iradesi, özgürlüğü ve varlığıdır’

Fadile Tok, nöbet eylemlerinin 20 Temmuz 2023 tarihinde başladığını hatırlatarak, “Kamptaki kurumlar ve halk, rotasyonlar halinde nöbetteki yerlerini alıyorlar. Önder Apo'dan yıllarca hiçbir bilgi alamadık ve Önderimiz en zor koşullarda tutuldu. Kendisine karşı özel bir savaş yürütüldü. Ailesi ve avukatlarıyla görüşme hakları engellendi. Önder Apo orada tutulan sadece bir birey değil. O, halkın iradesi, özgürlüğü ve varlığıdır” dedi.

‘Kürt halkı tarihi çağrıdan memnun kaldı ve güçlendi’

Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere dikkat çeken Fadile Tok, şunları söyledi:

“23 Ekim 2024’teki görüşmede ve 27 Şubat’taki çağrısında Önderlik, Ortadoğu’da hukuki ve siyasi açıdan etkili olacak bir çözüm kurabileceğini ifade etti. Çünkü Önder Apo’nun hedefi halkların özgürlüğü, halklar arasında barış ve uyumdur. Yine her halk ve inanç bu temelde haklarına kavuşabilir, doğası ve kökleri üzerinde gelişebilir. Önder Apo’nun çağrısı bu bağlamda önemliydi. Özgürlük hareketi, Kürt halkı, kadınlar ve gençler hem çağrıdan memnun kaldı hem de bundan güç aldı.”

‘Önder Apo’nun mücadelesi kazanacak’

Fadile Tok, Kürt Özgürlük Hareketi ve toplumun süreci anladığını ve desteklediğini belirterek, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:

“Türk devleti bu konuda ciddi bir harekete girişmedi. Önder Apo, kapitalist zihniyeti ortadan kaldırmak için Demokratik ve Ekolojik Sosyalizmi savundu.  Kürt Özgürlük Hareketi’de katılarak Önderliğin fikirlerine olan bağlılığını gösterdi. Türk devleti bir yandan silahsızlanmadan bahsediyor, diğer yandan özgürlük hareketini, doğayı bombalamaya devam ediyor ve aynı zamanda tutsaklara saldırılarını aralıksız sürdürüyor. Bu eylemlerin Kürt veya Türk toplumuna bir faydası yok. Önder Apo’nun mücadelesi çoktan kazandı. Önder Apo, en çok ezilenlerin kadınlar olduğunu söylüyor. Dolayısıyla biz de kadınlar olarak bu düşünceyle ortaya çıkıp mücadelemizi büyüteceğiz. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için eylemimiz hedefine ulaşana ve fiziki olarak özgürleşene kadar devam edecek.”