NEXEM ÇAÇAN

Qamişlo – Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlük felsefesi, kadınların özgürlük mücadelesinde güçlü ve kararlı adımlar atmalarına ilham kaynağı oldu. Kadınlar, köleliğin zincirlerini kırarak, kurtuluş yolunda kendilerini geliştiriyor. Abdullah Öcalan’ın fikirleri doğrultusunda özgürlük mücadelesini büyütmek için aktif rol alan kadınlar, Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Devrimi sonrası önemli haklar ve kazanımlar elde etti.

Türk devletinin ve çetelerinin işgali nedeniyle Efrîn kantonundan, önce Şehba’ya ardından Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizîrê kantonuna bağlı Dêrik kentine göç etmek zorunda bırakılan Sureya Hebeş, Abdullah Öcalan’la tanışmasını ve mücadelesini ajansımıza anlattı.

‘Özgürlüğe olan sevgi bitmez’

1994 yılında Abdullah Öcalan ile tanıştığını belirten Sureya Hebeş, “Özgürlük felsefesinin filozofu ile tanıştığım için çok şanslıyım. O dönemde toplum içinde cephe faaliyetleri yürütüyor, kadınların özgürlük arayışını ve felsefesini yayıyorduk. Rejimin baskı ve zulmüne rağmen kendimizi örgütlüyorduk” dedi.

Sureya Hebeş, Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin sadece Kürt halkı için değil, ezilen tüm halklar için özgürlüğü ifade ettiğini vurgulayarak, “Önder Apo, topluma özgürlüğün yolunu çizdi. Şimdi tüm bileşenler bu yolda kendi renkleriyle ilerliyor. Bu düşünceler, 7’den 70’e birçok kişinin yüreğine işlendi ve yok edilemez. Özgürlüğe olan sevgi ve tutku asla bitmez” diye kaydetti.

‘Özgürlüğün kuyusunu iğne ile kazdı’

Halep’te gizlice halkı örgütlediklerini anlatan Sureya Hebeş, Abdullah Öcalan’ın “Ben özgürlüğün kuyusunu iğnenin ucu ile kazdım” sözünü hatırlatarak, “Bu söze büyük inanıyorum ve güç alıyorum. Baas rejimi döneminde Halep’in mahallelerinde sadece Kürt halkını değil, Arap halkını da örgütlüyorduk. Arap halkının ilk özgürlük savaşçısı Azîz Arap’tı. Annesi Arap’tı, Önder Apo’nun özgürlük felsefesine olan sevgisi büyüktü. Önder Apo, yokluktan var olmayı yarattı. Biz de bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Zulme ve baskıya karşı irademizi ortaya koyuyor, haklarımızı talep ediyoruz. Önder Apo’nun çizgisini takip ediyoruz” şeklinde konuştu.

‘Özgürlük felsefesi dünyanın her köşesine ulaştı’

Kürdistan’ı sadece Kürtlerin değil, içinde yaşayan tüm halkların din ve inançlarıyla özgürce yaşayabileceği bir yer olarak hayal ettiğini ifade eden Sureya Hebeş, “Önder Apo, felsefesinde dinlerin ve ulusların çeşitliliğine büyük önem veriyor. Özgür bir Kürdistan’da her ulus kendi dini ve gelenekleriyle yaşayabilir. Dünyanın dört bir yanından birçok insan özgürlük hareketine katılarak, mücadele yürütüyor. Özgürlük felsefesi sınır tanımıyor ve birçok yerde zirveye ulaştı” diye belirtti.

‘Kürt kadınları dünya kadınlarının sembolü oldu’

PKK’nin mücadelesiyle kadın hareketinin başladığını dile getiren Sureya Hebeş, sözlerini şöyle tamamladı: “Rojava Kürdistanı ve Ortadoğu’da PKK’nin yürüttüğü mücadele ile kadın hareketleri oluştu. Bu, Önder Apo ve şehitlerimizin büyük emeklerinin sonucudur. Şehitlerin bizlere bıraktığı miras her geçen gün büyüyor. Kadınların mücadelesi Rojava Kürdistanı’nda yükseldi. Kadın devrimini dünyaya yaymalıyız. Önder Apo’nun düşünceleri sayesinde Kürt kadınları dünya kadınlarının özgürlük sembolü haline geldi.”