Efrin işgal bilançosu gün geçtikçe ağırlaşıyor!

Efrin’de 5’inci yılını tamamlayan işgal boyunca Türk devleti ve çeteleri, Kürt düşmanlığı ve şehrin demografisini değiştirmek için birçok insanlık suçuna imza atarken Efrinliler, Şehba’da direnişlerini sürdürerek şehirlerini özgürleştirmekte kararlı.

HESNA MIHEMED

Şehba- Türk devletinin 20 Ocak 2018’de başlattığı Efrin İşgal Harekâtına karşı, Efrinliler ve YPG-YPJ güçleri 58 günlük Çağın Direnişi’ni geliştirdi. 72 uçak, yüzlerce tank, onlarca SİHA, binlerce asker ve ‘25 bin Suriye Milli Ordusu’ çetesiyle geliştirilen işgal harekâtına karşı direnişte en az bin şehit verildi.

Türk ordusu en fazla bir haftada tümden işgal edeceğini düşündüğü Efrin’de direniş karşısında ağır kayıplar verdi ve şehri 24 saat uçaklarla, tanklarla bombaladı. Dünya, Türk devletinin kameralar önünde gerçekleştirdiği sivil katliamlara sessiz kalırken, Efrin’de siviller üzerine kimyasal silah da kullanıldı.

Sivillerin hedef alınması ve katliam tehlikesinin büyümesi üzerine 16 Mart günü Efrîn Bölgesi Özerk Yönetimi halkın Efrîn'den tahliyesine karar verdi. 18 Mart’a kadar şehir tahliye edilirken, Şehba’ya geçen halkın konvoyları da Türk devleti tarafından hedef alındı. 18 Mart 2018’de şehir tümden Türk devletinin işgali altına girerken, 300 binden fazla Efrinli başta Şehba olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye’nin çeşitli alanlarına göç etti.

Efrin işgalciler eliyle bir terör, soykırım ve kadın kırım merkezine dönüştürülürken, 5 yıllık işgal sürecinde Türk devleti ve çetelerinin şehirde gerçekleştirdiği insanlık suçlarının bilançosuysa oldukça kabarık.

Buna karşın şehirden işgal nedeniyle göç etmek zorunda kalan 150 bin kişi ise Çağın Direnişi’nin 2’nci aşamasında halen Şehba’da direnişini sürdürüyor. Türk devletinin neredeyse günlük olarak geliştirdiği bombardıman, Şam yönetimi ambargosuna rağmen Efrinliler Şehba’da şehirlerinin özgürleşeceği ve geri dönecekleri günü bekliyor.

Demografik değişim ve asimilasyon

Suriye İnsan Hakları Örgütü'nün bilançosuna göre işgalin başlangıcından bu yana 300 binden fazla sivil yerinden edildi. Suriye'nin diğer bölgelerinden yaklaşık 400 bin kişi Türk devleti tarafından Efrin'e yerleştirildi. Efrin'de sokakların, mahallelerin, hastanelerin isimleri değiştirilip okullar ve binalara Türk bayrağı asıldı. Türk devleti, Efrin'deki Azadiye bölgesine Atatürk bölgesi, Newroz bölgesini Selahaddin bölgesi, Wetani bölgesini 18 Mart bölgesi ve Kawa Hesinkar bölgesini Zeytin Dalı bölgesi olarak değiştirdi.

5 yılda birçok insanlık suçu işlendi

Türk devleti Efrin’de 20 Ocak 2018’de başlattığı işgal harekâtından günümüze şehirde sivil katliamları geliştirerek 90’ı işkenceyle olmak üzere 666’dan fazla insanı katletti.  İşgalciler Efrin’de Kürtlere etnik temizlik uyguladı ve şehrin demografisini de değiştirdi. Türk ordusu ve istihbaratının kontrolü ve yönlendirmesinde SMO çeteleri insan kaçırma ve fidye almayı bir sektöre dönüştürdü. Suriye Efrin İnsan Hakları Örgütü’nün verilerine göre Türk devleti ve çeteleri şehirde en az 8 bin 695 vatandaşı kaçırdı.

İşgalciler tarihi boyunca bir kadın kenti olan Efrin’de kadın kırımına da giriştiler. Efrin'de en az 96 kadın işgalciler tarafından katledilirken, bunlardan 8’i cinsel saldırıya maruz kaldığı için yaşamına son verdi. En az 72 kadın işgalciler tarafından tecavüze uğradı.

372 bin 500'den fazla zeytin ağacı kesildi, 13 bin 500'den fazla zeytin ağacı yakıldı. Efrin Kantonu Tarihi Mekanlar ve Müzeler Konseyi Efrin’de bulunan 78 tarihi tepe ve yerin hepsi kazılarak yağmalandı. 29'dan fazla sit alanı yok edildi. 17'den fazla dini mezar yıkıldı.

‘Osmanlı'yı canlandırmak istiyor’

Afrin-Şehba Maliye Kurulu Başkanı Zelox Raşid, Efrin işgalinin 5’inci yılında ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

Zelox Raşid, şehrin işgal altında olduğu 5 yılın Efrinliler için acı, göç ve direnişle geçtiğine dikkat çekerek Efrin halkı yaşanan saldırılara karşı 58 gün boyunca bir direniş gösterdi ve bu direniş tüm dünyada yankı buldu. Uluslararası devletlerin sessiz kalması Türk devletinin işgalinin siyasi bir karar olduğunu gösteriyor. Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın amacı topraklarını genişletip Osmanlı'yı yeniden canlandırmak ve Kürt soykırımını gerçekleştirmektir. ‘Efrin unutulsun’ diye Efrinlileri bölgeden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Bu temelde halk direnişini bırakmayacak ve bir karara varacaktır" dedi.

‘Efrin’in sahibi biziz’

İşgal altında olan Efrin’de mahallelere ve evlere çetelerin yerleştirildiğine dikkat çeken Zelox Raşid bununla da yetinilmeyerek çete aileleri için sömürge evleri yapıldığını söyledi.

Zelox Raşid bu konuda şunları belirtti: “Efrin'deki konut inşaatları bugüne kadar Katar ve Kuveyt'ten gelen kuruluşların da desteğiyle devam ediyor. Bu da Osmanlı projesinin Efrîn'de genişlemesini destekliyor. Efrin işgalinden önce şehirde Demokratik Ulus Projesi hayata geçirilerek Suriye’nin neredeyse tüm halklarını kapsamıştı. Şimdi Türk devleti çeteleri ve Suriye’nin çeşitli yerlerinden getirdiği kişileri Efrin’de kalıcı kılmaya çalışıyor. Bunun için sömürge evleri yapıyor.

Ama biz Efrin’den vazgeçmeyeceğiz. Bizler Efrin’in yerlileriyiz ve Efrin’in gerçek sahibi biziz. Efrin’i mutlaka özgürleştireceğiz” diye konuştu.