EŞİK’ten kadın ve çocuklar için acil uyarı!
EŞİK depremlere ilişkin hazırladığı raporda, başka şehirlere geçici yerleşen ve depremden etkilenen şehirlerde yaşamaya devam eden kadın ve çocukların daha fazla zarar görmemesi için acil uyarı ve önlemler yer aldı.
Haber Merkezi- Eşitlik İçin Kadın Platformu’nun (EŞİK) hazırladığı “6 Şubat 2023 Depremleri Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bakış Açısından Geleceğe Notlar” başlıklı 72 sayfalık raporda, depremde ve sonrasında yaşananlar ayrıntılı bir şekilde yer aldı.
Raporda, depremle ilgili güvenli ve ayrıştırılmış veri tutulmadığı, cinsiyeti temel alan verinin olmadığı, refakatsiz çocukların devlet dışı kurumlara verildiği, afetin değil algıların yönetildiği, doğal denge ve çevrenin gözetilmediği tespitleri yer aldı.
‘İktidarın daha fazla zarar vermemesi için herkes üzerine düşeni yapmalı’
İktidarın en başından beri afetin sonuçlarını değil halkın algılarını yönetmeye çalıştığının tespit edildiği raporda, iktidarın, yanlış uygulamalar ile başta afetten etkilenenler olmak üzere tüm topluma yeni ve daha büyük zarar vermesine izin vermemek için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiği belirtildi.
‘Planlı bir dayanışma gerekiyor’
“Yaşanan süreçte her kurumun kendi alanından bakarak yapılması gerekenleri söylemesi ve yapabildiğinden daha fazlasını yapması gerekmektedir” denilen raporda, demokratik toplumun harekete geçtiği ve elinden geleni yaptığı ancak daha planlı bir dayanışmanın gerektiği tespiti yer aldı.
Süreçte rol alan bilim çevreleri, meslek örgütleri, üniversiteler, sendikalar, muhalif siyasi partiler, yerel yönetimler ve tüm alanlardan bağımsız sivil toplum örgütlerinin, bundan sonraki sürecin yönetimi için deneyim paylaşımı yapması gerektiğinin tespit edildiği raporda, bilgi ve belgelerin bir araya getirilmesi, acil konularda iş birliği sürecinin başlatılması gerektiği kaydedildi.
Cinsel şiddet ve ev içi şiddet önlenmesi gereken acil sorunlar arasında
Raporda, yapılaşma ile ilgili yeni yaşam ve çevre riskleri oluşturacak girişimler, başta cinsel şiddet ve ev içi şiddet olmak üzere kadınların barınma, cinsel sağlık, bakım yükü ile ilgili sorunlar, geçici barınma ile ilgili acil sorunlar, sağlık sistemindeki aksamalar, ihtiyaç analizi ve kaynak yönetimi koordinasyonu, hukuki süreçlerin yönetimi, hak kayıplarına karşı destek mekanizması oluşturma, enkaz kaldırma çalışmalarının çevre açısından denetlenmesi, iş ve istihdamla ilgili olası hak kayıplarının önlenmesi acil sorunlar olarak tespit edildi.
‘Şiddetle mücadele için ücretsiz acil telefon hattı kurulsun’
Raporda, başka şehirlere geçici yerleşen ve depremden etkilenen şehirlerde yaşamaya devam eden kadın ve çocukların daha fazla zarar görmemesi için acil uyarı ve önlemler de yer aldı. Kadına karşı şiddet ile ilgili acil önlemler şu şekilde sıralandı:
*Kadın ve çocukların ev içi şiddet ve cinsel şiddetten etkin şekilde korunması için acilen özel koruma mekanizmaları oluşturulsun. Sadece şiddetle ilgili çalışan uzmanların yanıt verdiği, afetten etkilenen kadınlara özel hizmet vereceği ilan edilen, 7 gün 24 saat çalışacak, ücretsiz ulaşılabilecek, şiddetle mücadele acil telefon hattı kurulsun.
‘Depreme dayanıklı yeni sığınaklar açılsın’
*Tahliye edilen sığınakların yerine depreme dayanıklı yeni sığınaklar açılsın, sığınak ihtiyacı her şehrin yerelinde çözülsün.
*Bağımsız kadın örgütleri danışmanlık ve psiko-sosyal destek sürecine dahil edilsin, çadır ve konteyner kentlerde ve KYK yurtlarında çalışma yapmalarına izin verilsin. Kadınlar ve çocukların insan ticaretine karşı korunması için özel önlemler alınsın, bu konuda deneyimli güvenlik personeli çalıştırılsın.
*Cep telefonu olmayan 18 yaşını doldurmuş tüm kadınlara KADES uygulamasından yararlanabilmeleri için cep telefonu dağıtılsın.
‘Güvenli banyo-tuvalet sağlansın’
*Geçici barınma merkezlerinde kadınların güvenliği için gerekli aydınlatma, tacize karşı güvenli banyo-tuvalet sağlansın ve psiko-sosyal destek alanı kurulsun. Standartlara uygun kurulmayan çadırlar, mahremiyet kuralları gözetilerek yeniden düzenlensin, bu düzenleme sırasında yangın ve benzeri risklere karşı da güvenli hale getirilsin.
*Geçici barınma alanlarında bağımsız çocuk koruma örgütlenmelerinin çalışma yapmasının önü açılsın, çocukların iyileşme süreci için gerekli alan ve malzeme sağlansın. Bağımsız kadın örgütlenmelerinin kurduğu destek organizasyonları engellenmesin. Kadınların konuştukları anadilde hizmet almaları sağlansın.
‘Doğum kontrolü araçlarına ücretsiz erişim sağlansın’
Cinsel sağlık ve doğurganlık hakları ile ilgili acil önlemler ise şu şekilde sıralandı:
* Geçici barınma alanlarında hijyen şartları sağlansın. Kadınların hijyen ürünleri ile ilgili ihtiyaçları AFAD tarafından ücretsiz sağlansın.
*Hamile ve emzikli kadınların sağlık hizmetlerine mümkün olduğunca bulundukları yerde ve ücretsiz erişimi sağlansın, bunun için gezici sağlık ekipleri oluşturulsun, olanların sayısı artırılsın.
*Düzenli sağlık taraması yapılsın ve cinsel sağlık ve doğurganlık hakları ile ilgili bilgilendirme eğitimleri almaları sağlansın. Doğum kontrolü araçlarına ücretsiz erişimleri sağlansın, istenmeyen gebelikleri sonlandırmak isteyen kadınların devlet hastanelerinde sağlıklı kürtaj hakkına erişmeleri kolaylaştırılsın.
‘Tüm kadınlara nakit destek sağlansın’
Raporda, ekonomik önlemler ise şu şekilde sıralandı:
“*Kadınların özel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için, 18 yaşını doldurmuş tüm kadınlara, hane başına sağlanan nakit destekten ayrı olarak, kişisel hesaplarına gönderilmek üzere nakit destek sağlansın.
*Kadınların gelir getirici üretim yapabilecekleri kooperatif kurmaları desteklensin, kuracakları kooperatifler vergiden muaf olsun, teşvik sağlansın. Çocuklar için kreş açılsın. Hayatta kalan engelliler, deprem nedeniyle engelli duruma gelenler ve bakıma muhtaç hasta ve yaşlılar için bakım merkezleri açılsın, kadınlar istihdama yönlendirilsin.
*Geçici yerleşimlerde kadınların toplanabilecekleri, sosyalleşebilecekleri alanlar oluşturulsun. Kadın istihdamını hızlandırmak için özel destek programları başlatılsın, tarım hayvancılık-gıda işleme sektörlerine ağırlık verilsin, sivil toplum örgütlerinin bu konuda kadınlara yol göstermelerinin önü açılsın.
‘Fatura, vergi, kredi kartı, konut kredisi borçları silinsin’
*Kırsal alanlarda hayvanlarını kaybeden kadınların kayıpları karşılansın, yem ve tarımsal üretim için gerekli ihtiyaçları giderilsin.
*Göç alan bütün şehirlerde ev kiraları makul düzeye getirilerek yeniden düzenlensin, sabitlensin ve tek başına yaşayan kadınlara, Suriyeli mültecilere ve LGBTİ+’lara konut kiralamayan mülk sahiplerine barınma hakkını ihlal ettikleri için yaptırım uygulansın.
*Depremden etkilenenlerin elektrik, su, doğalgaz ve iletişim fatura borçları silinsin. Bu hizmetlerden bedelsiz yararlanmaları sağlansın, vergi borçları ile kredi kartı ve ihtiyaç, konut ile taşıt kredi borçları silinsin, çalışamaz duruma gelenler prim ve sigorta süresi şartı aranmaksızın emekli edilsin, işsiz kalan herkese ön koşul aranmaksızın işsizlik sigortası ve işten ayrılmak isteyenlerin kıdem tazminatı ödensin.
*Hayatını kaybedenlerin hak sahiplerine prim ödeme ve çalışma süresi koşulları aranmaksızın ölüm aylığı bağlansın.
‘Hukuki sorunlar için adli yardım mekanizması kurulsun’
Raporda ayrıca; şu talepler de yer aldı:
*Deprem nedeniyle oluşan hukuki sorunlar için adli yardım mekanizması kurulsun.
*Ayrımcılık nedeniyle desteklere erişemeyen Suriyeli kadınların ve çocukların anadilde destek alabilecekleri düzenlemeler yapılsın.
*Hiç kimseye cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimi nedeniyle barınma ve temel hizmetlere erişimde ayrımcılık yapılmaması sağlansın.
‘AFAD ve KIZILAY’ın hesapları kamuoyuna açıklansın’
*AFAD ve KIZILAY’ın hesapları kamuoyuna açıklansın, yaşanan kayıplarda ağır sorumluluğu olan yöneticileri derhal görevden alınsın, kamuoyunda oluşan güvensizlik giderilsin ve sürecin kötü yönetiminde rolü olan bütün kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatılsın.
*Enkaz kaldırma faaliyetleri, bilim insanlarının önerileri doğrultusunda en az asbeste maruz kalacak şekilde düzenlensin.
*Aynı yıkımlara yol açabilecek, doğa talanına yol açabilecek yeni yerleşim / inşaat ihaleleri derhal durdurulsun.
*Diğer şehirlerde barınma olanağı başka kamu binaları kullanılarak çözülsün, KYK yurtları ve üniversiteler öğrenimine açılsın.
‘Asıl yapılması gerekenler köklü değişiklikler’
Böylesi bir yıkımın bir daha yaşanmaması için asıl yapılması gerekenlerin yapısal, köklü değişiklikler olduğuna dikkat çekilen raporda, yapısal öneriler şu başlıklar altında açıklandı:
*Afet yönetiminde toplumsal cinsiyet eşitliğinin temel alınması
* Anayasal sosyal devlet anlayışına geri dönülmesi, ekosisteme saygılı politikaların yürürlüğe konulması
* Afet yönetimini bilim, hukuk ve evrensel insani ilkeler çerçevesinde yapılandırılması
*Afet yönetiminde hiçbir nedene dayalı ayrımcılık yapılmamasının garanti altına alınması
* Afet yönetiminde katılımcı ve demokratik sürecin başlatılması
*Kaynak yönetiminin şeffaflaşması, zarar görenlerin doğrudan desteklenmesi, hak temelli toplumsal dayanışmanın geliştirilmesi
*Toplumun, temel eğitimden başlayarak afet bilincinin geliştirilmesi”