Dünyanın cinsiyet eşitliğine ulaşması için 136 yılı var

Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu’nun 2021 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nda 156 ülke arasında 133. sırada yer aldı. Pandemi öncesinde dünyada cinsiyet eşitsizliğinin 99,5 yıl içinde son bulması beklenirken, bu hesaplama şimdi 135,6 yıla çıktı.

Haber Merkezi- Dünya Ekonomik Forumu (WEF)  “Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2021” raporunu yayımladı. Raporda çarpıcı sonuçlar var. Kovid-19 salgını öncesi cinsiyet ayrımının 99,5 yıl içinde sonlanması beklenirken, bu hesaplamanın pandemide daha da geriye giderek 135,6 yıla çıktığı belirtiliyor.

Raporda, İzlanda dünya genelinde kadın ve erkeklere en eşit şartları sağlayan ülke olarak listenin en başında. İzlanda’yı Finlandiya, Norveç, Yeni Zelanda ve İsveç takip ediyor. Türkiye cinsiyet eşitliği endeksinde üç basamak daha geriledi ve 133. sırada yer aldı. Pandeminin etkileri bu rapora yansımadı. Ancak uzmanlar pandemi ile birlikte iç açıcı sonuçların çıkmayacağı görüşünde ortaklaşıyor. 

Ekonomik eşitliğe 268 yıl var

Pandemi dijitalleşme ve otomasyona hız katarken, kadınların ekonomiye katılımına da büyük zarar verdi. Kadınların en çok çalıştığı sektörler pandemiden en çok zarar görenler oldu. WEF raporunda 2019 yılı istatistikleri kullanıldı ve bu nedenle henüz pandemi etkileri hesaba katılmadığı halde ekonomik cinsiyet eşitliğine ulaşılmasının 268 yıl süreceği belirtiliyor. Önceki raporda bu süre 257 yıldı. Liderlik rollerine daha az kadın geliyor. Raporda liderlere cinsiyet eşitliğini pandemi sonrası politikalarının ana amacı haline getirmeleri çağrısı yapılıyor.

En sert gerileyen ülke olabilir
Türkiye’ye yönelik, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması sonrasında dünya genelinde tepkiler devam ederken, cinsiyet eşitliği endeksinde 3 basamak gerileyerek 156 ülke arasında 133. sıraya geliriledi. Türkiye endekste ekonomik katılım ve fırsat eşitliği kategorisinde 140.; aynı işe eşit ücrette 95.; eğitim olanaklarına erişimde 101.; sağlıkta 105. ve siyasi katılımda 114. sırada. Türkiye’nin pandemi sürecinde kadının ekonomiye katılımının en sert gerilediği ülkelerden biri olduğu da belirtildi. Türkiye önümüzdeki raporda yine sert gerileyen ülkeler arasında yerini alabilir.

Öne çıkan başlıklar

Raporun ana bulguları ise şöyle yer alıyor:

● En büyük açık hala siyasi katılımda. Açığın sadece yüzde 22’si kapatılabildi. Kadınların siyasete katılımındaki açık bir önceki rapora göre 2,4 puan genişledi ve 156 ülkede 35 bin 500 parlamento koltuğunun sadece 26,1’i kadınların. Bakanlık koltuklarında ise bu oran yüzde 22,6. Türkiye’nin pozitif bir istisna olduğu konu ise 81 ülkenin tarihinde hala hiç kadın lider olmaması. Belçika ve Kongo’da ise sırasıyla 2019 ve 2020’de ilk kadın başbakan seçildi. Siyasi katılımdaki eşitsizliğin kapanması için 145,5 yıl gerekiyor.

● Ekonomik katılım ve fırsatlar açısından cinsiyet eşitsizliği 2. büyük açık ve bu yılın sonuçlarına göre bu açığın sadece yüzde 58’i kapatıldı. COVID-19 döneminin hesaplara dahil olmadığı rapora göre eşit katılım ve ücret için kadınların 267,6 yıl daha beklemesi gerekiyor. Raporda pandemi süresince Türkiye’nin de aralarında olduğu bazı ekonomilerde cinsiyet eşitsizliğinin yüzde 1 ila 4 daha da arttığı öngörülüyor. Yönetim pozisyonlarının sadece yüzde 27’si kadınlardan oluşurken, kadınların daha yetkin işlerdeki oranı ve ücretleri artsa da, artış hızının azaldığı belirtiliyor.

● Eğitimde cinsiyet eşitliğine sadece 14,2 yıl kaldığı belirtilirken, Sağlık ve yaşam beklentisi açısından eşitlikte de açığın yüzde 96’sının kapandığı vurgulanıyor.