Dün kılıç bugün bomba ve uçak: Katliamlara izin vermeyeceğiz
Xabûr Savunma Meclisi savaşçıları, Türkiye’nin saldırılarına tepki göstererek, yeni katliamların olmasına izin vermeyeceklerini söyledi.

SORGUL ŞÊXO
Hesekê- Ortadoğu'da yaşayan tüm halklar, saldırılara ve soykırım politikalarından nasibini aldı. Katliamlardan geçirilen halklar arasında Kürtler, Hristiyanlar başta olmak üzere Mezopotamya topraklarından yaşayan tüm etnik gruplar var. Süryaniler, Ermeniler ve Keldaniler nasıl katledildiklerini hala hatırlıyorlar. Katledilenlerin torunları, bugün Xabûr Nehrini koruyor ve örgütleniyorlar. Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşanan saldırılarla kuşkusuz tüm halklar hedef alınıyor. Bu yüzden tüm halklar birlikte bu saldırılar karşısında topraklarını koruyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de Hesekê’ye bağlı Til Temir ilçesine yönelik Türkiye’nin saldırılarına tepki gösteren Süryani Xabûr Savunma Meclisi savaşçıları, saldırıların yenilenmesine izin vermeyeceklerini söyledi.
“Bizim için maneviyatı var”
Türkiye’nin halka, köylerine ve kutsal alanlarına yönelik saldırılarını hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini ifade eden Ornina Xabûr, “Masum siviller, çocuklar, kadınlar, köyler, kiliseler ve her yer işgalci Türk devletinin top ve uçaklarının hedefi olmuş. Bunu kabul etmiyoruz. DAİŞ’in 2015’teki saldırıları tekrarlanıyor. Ancak bu sefer Türk devleti saldırıyor. Bugün köylerimize saldırarak bizi zayıflatmıyorlar aksine toprağa bağlılığımızı daha da güçlendiriyorlar. Köyümüzü savunma ısrarımızda daha da büyüyor. Akıp giden bu nehirle birlikte anılarımız da akıyor. Bu yüzden bunu korumamız gerekiyor. Nehir herkes için normal bir nehir ama bizim için çok manevi ve tarihi bir anlamı var. Bu toprakları çocuklarla, kadınlarla, yaşlılarla hatta her kesimle koruyacağız” dedi.
“Halkların birlikteliğini bozamayacaklar”
Bu topraklarda birlikte yaşadıkları halklarla birlikte topraklarını savunduklarını sözlerine ekleyen Ornina Xabûr, “Süryani Askeri Meclisi, Şehit Nûbar Ozaniyan Ermeni Taburu ve Til Temir Askeri Meclisi gibi tüm güçlerle ilişkilerimiz var. Tüm yöntemlere karşı direnmeye hazırız. Birbirimizin elini bırakmayacağız ve bölgelerimizi koruyacağız. Erdoğan’ın kini de halkların kardeşliği ve halkların birlikteliğinden geliyor. Türk devleti ırkçı bir iç savaş çıkarmak istiyor. Ancak halkımız bu hile hurdalar karşısında uyanık ve bunların farkında. Kimse birlikteliğimize zarar veremeyecektir. Çünkü savaş cephesinde Kürt, Arap, Süryani savaşçıların kanı bir birine karışmış” diye ifade etti.
Hiçbir zaman teslimiyeti kabul etmeyeceklerini dile getiren Ornina Xabûr, “Tüm devletler Erdoğan’a karşı durmalıdır. Çünkü artık Habur su değil kan akıyor. Buna bir dur demeliler” diye belirtti.
“Buradayız bir yere gitmiyoruz”
Türkiye’nin halkları katletmeyi amaçladığını söyleyen Şamîram Sîmon ise “İşgal saldırılarına yabancı değiliz. Bu sefer Habur Nehri kenarında en eski halklar oldukları için Hristiyan halkını katletmek istiyorlar. Halkımız göç etmeyecektir. Bir kişi bile kalsak bu toprakları savunacağız. Buradayız ve bir yere gitmiyoruz. DAİŞ köyümüze saldırdığında 8 yeri bombaladı. DAİŞ’in yaptığını bugün Türk devleti yapıyor. Til Tewîl köyündeki kiliseye, bombalanan kiliselere vahşi bir şekilde saldırıyorlar” şeklinde konuştu.
“Dün kılıç bugün bomba ve uçak”
Halkların birbirini tamamladığını dile getiren Şamîram Sîmon, “Halkımızdan moral alıyoruz. Her bir duaları bizim için başarı başlangıcıdır. Kendi sorumluluklarımıza göre hareket edeceğiz ve halkımızı savunacağız. Birleşmiş Milletler Türk devletinin topraklarımıza yönelik saldırılarını durdursunlar. Ayrıca Türk devletinin kiliselerimize yönelik işlediği suçlara ilişkin cezalandırılmasını istiyoruz. Yeni bir katliama izin vermeyeceğiz. Ayrıca Seyfo, Sîmek ve Habur katliamlarının yenilenmesine de izin vermeyeceğiz. Ne kadar teknik silahlar kullansalar da başarılı olacağız. Eskiden kılıç ile bugün silah ve uçaklarla bizleri yok etmek istiyorlar. Ancak biz varız ve hep var olacağız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.