Dosya: İstismar bataklığında yeni düzenleme: Cezasızlık-2
“Çocuk görmediği bilmediği bir şeyi nasıl çizebilir? Çocuğun böylesi anlatımları varken tutuklama için bunlar delil sayılmayarak daha somut gerekçelere ihtiyaç duyulacak ve çocuklar savunmasız bırakılacak.”
Kadın ve çocuklar savunmasız bırakılacak
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed- 4. Yargı Paketi’nde cinsel istismar, kasten öldürme, işkence gibi katalog suçlar için 'somut delil' aranması şartını getiren 13. madde kadın örgütleri tarafından tepkiyle karşılandı. Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatlarından Berivan Turan kabul edilen paketin içeriğini kadın ve çocukları bu süreçte nelerin beklediğini ajansımıza değerlendirdi. Somut delil aranması kararıyla özellikle istismara maruz bırakılan çocukların savunmasız bırakılacağına dikkat çeken Berivan Turan, bu süreçte tedbir olarak kullanılan tutuklamanın tedbir olmaktan çıkacağını vurguladı.
“Hukuktan uzaklaşıldığı için bu pakete ihtiyaç duyuldu”
Düzenleme ile Türkiye’de ki adalet sistemi ve uygulayıcılarında ki çelişkilerin gözler önüne serildiğini söyleyen Berivan Turan, “Değiştirilmek istenen ‘kuvvetli suç şüphesi’ kriteri hukuk düzeninde zaten somut delile dayanmak zorundadır. Ancak hukuktan o kadar uzaklaşılmıştır ki böylesi bir uygulamaya ihtiyaç duyulmuştur. Kanunda zaten yazılı olan bir ibare bir daha altı çizilerek kanun maddesine eklenmek durumunda kalmıştır” diye konuştu.
“Çocuklar savunmasız bırakılacak”
Düzenleme ile cinsel istismar ve cinsel saldırı gibi katalog suçlarda tutuklamaların daha sıkı şartlara bağlandığını belirten Avukat Berivan Turan, düzenlemenin gerçekten tutuklaması gereken kişilerin tutuklanmasını zorlaştırma riskini barındırdığını vurguladı. Berivan Turan konuşmasının devamında şunlara yer verdi;
“Somut delil elde etmek bazen çok zor olabiliyor. Hele olayın üzerinden belli bir zaman geçtiyse daha da zor oluyor. Kaldı ki bilirkişi raporları, çocuğun söylemleri ve Elmalı davasında ki çizimleri bile delil sayılmayabiliyor. Düşünsenize çocuk görmediği bilmediği bir şeyi nasıl çizebilir? Çocuğun böylesi anlatımları varken tutuklama için bunlar delil sayılmayarak daha somut gerekçelere ihtiyaç duyulacak ve çocuklar savunmasız bırakılacak.”
“Tutuklama neredeyse imkansız hale getiriliyor”
Paket ile birlikte tedbir olarak kullanılan tutuklama kararının da tedbir olmaktan çıkacağını ifade eden Berivan Turan, pakette ki maddelerin kötü kullanılmaya müsait olduğunu ifade etti. Paketteki maddeler ile bütün toplumun tehlike altında olduğuna vurgu yapan Berivan Turan şöyle konuştu:
“Paket ‘ Sapık 13’ncü madde’ etiketi ile sosyal medyanın gündemine oturmuş durumda. Bu durum 12 yaşındaki kıza cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan şeyhin paketle tahliyesini istemesi gibi absürt durumlar ortaya çıkardı. Düzenleme ile birlikte tutuklama kararının verilebilmesi neredeyse ceza almanın kesin olduğu hallerde mümkün olacak. Bu aşamada da nerdeyse yargılama sonlanmış oluyor ve tutuklama kararı bir tedbir olmaktan çıkıyor. Hele istismar suçlarında somut delil elde edebilmek oldukça zorken bilhassa bu tür davalarda tutuklama neredeyse imkânsız hale geliyor. Bu nedenle bizler maddenin kötü kullanılmaya müsait olduğunun farkındayız.”
“Failler korunuyor”
“Getirilen düzenleme ile birlikte bazı suçlar kapsam dışı bırakılmalıydı” diyen Berivan Turan, çocuğa ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı şiddet mağdurlarına koruma sağlanması gerektiği görüşünde. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda kadının ve çocuğun beyanının somut delil olarak kabul edilip, buna göre bir düzenleme getirilmesi gerektiğini dile getiren Berivan Turan, yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı;
“Bu kararda baroların görüşleri alınmamakla birlikte, doktrin kriterleri de göz önünde bulundurulmuyor. Dezavantajlı kesimler ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği düşünülmüyor. Evrensel hukuk ilkeleri de hiç sayılıyor. Bu paket için şunu söyleyebiliriz ki; iktidar istismar olaylarının önlenmesinden ziyade istismar ve şiddet faillerini neredeyse ödüllendiriyor. Biz cezasızlık politikasından vazgeçilsin dedikçe faillere daha fazla güvence sağlanıp failler korunuyor. Oysa yasalar faillere gözdağı vermeden, mahkemeler etkili bir yargılama süreci yürütmeden caydırıcı olamaz.”
“Paket kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda elzem”
Kadına yönelik şiddet maddelerinin de yer aldığı düzenlemenin her bakımdan yetersiz olduğuna değinen Berivan Turan, “Eski eşe yönelik kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının işlenip nitelikli hal olarak düzenlenmesi yetersiz. Burada esas alınması gereken şey şu anda veya önceden partner olmaktır. Oysa yalnızca boşanmış ve eşe karşı işlenen suçların cezayı artırıcı nedenler sayılması, suçları yine sadece ‘aile birliğine’ indirgiyor. Ancak partnerliğin devlet tarafından onaylanması, failin daha fazla cezalandırılması için bir kriter olarak düzenlenemez. Söz konusu düzenleme kadına karşı şiddetin önlenmesinde ve cezaların caydırıcılığı bakımından önemli bir düzenleme olmamakla beraber yetersizdir. Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı bir dönemde, devletin yükümlülüklerini yerine getirmesi bakımından kadına karşı her türlü şiddetin tamamının cezayı artırıcı neden olarak düzenlenmesi kadına yönelik şiddetle mücadele için elzemdir” diye konuştu.
“İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız”
Berivan Turan son olarak “ Yakın zamanda İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı almaları da şiddeti besleyen bir eylemdi. Bu anlamda daha kapsayıcı ve ilerici kanun 6284’tür. Failleri koruyan yeni yasalar istemiyoruz. 6284’ü ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız. Başka kadın cinayetleri ve Elmalı davaları istemiyoruz” dedi.