SARAH MAHMUDİ

Urmiye- İran ve Doğu Kürdistan’da kadınlar öncülüğünde başlatılan “Jin, jiyan, azadî” devrimci ayaklanmanın başlamasıyla birlikte büyük bir direniş gelişirken aynı zamanda İran hükümeti tarafından da eylemcileri sindirmek için baskılar artırıldı. Halkı korkutmak amacıyla idam, işkence, tutuklama ve daha birçok insanlık dışı uygulamayı devreye koyan İran, geçtiğimiz aylarda kadın hakları savunucularına verdiği ağır cezalarla gündem oldu.

İran’ın Reşt kentindeki Lakan Cezaevi’nde tutulan İşçi Sendikası Üyesi Şerife Muhamedî’ye idam cezası verilirken, Gilanlı insan hakları savunucularına toplamda 60 yıl hapis cezası verildi. Tutuklu KJAR üyesi Werîşe Muradî ile sosyal hizmet uzmanı Azizi Phrafan da adil olmayan bir yargılama ile karşı karşıya.

Kadınlar tehdit ediliyor

Urmiye'de yaşayan kadın aktivist ve gazeteci Sana M. son aylarda kadınlara yönelik tutuklama ve baskılara dikkat çekerek, "Kadınlara yönelik baskılar büyük ölçüde arttı. İran ve Doğu Kürdistanlı kadınlar daha önceki gibi aktif olamıyor. Kadınların kolektif faaliyetleri ve yayınları ciddi şekilde bastırılıyor. Hükümet, idam, tutuklama ve baskıyla kadın aktivistleri korkutmaya çalışıyor. Hükümet, ‘Faaliyetlerinize devam ederseniz vatana ihanet suçlamasıyla idam cezasına çarptırılırsınız’ mesajıyla kadınları tehdit ediyor” dedi. 

Cezaevindeki kadınların sesini duyurmak için tüm imkanların kullanılması gerektiğini aktaran Sana M. “Çünkü onlar zor koşullar altındalar ve cezaevinde adaletsiz koşullarla mücadele ediyorlar. Tutuklu kadınların özgürlüklerine kavuşması için çalışmalıyız. Eylemcilerin protestoları sonucu bazılarının idam cezaları iptal edildi. İdamların durdurulmasında direniş etkilidir” çağrısında bulundu.