ŞÎRÎN SALIH

Süleymaniye - Çocuk haklarını koruma, medeniyetin ve ileri eğitiminin kanıtıdır ancak ne yazık ki çoğu toplumda çocuk hakları korunmuyor ve çocuklar şiddete maruz kalıyor. Uluslararası kuruluşların yayınladığı istatistik bilgilere göre, şiddete maruz kalan çocuk sayısı gün geçtikçe artıyor ve güvenliğin yetersiz olduğu ülkelerde çocuklara yönelik şiddet daha fazla yaşanıyor. Süleymaniye Üniversitesi'nde öğretim görevlisi ve özel eğitim uzmanı olan Dîna Abbas Nîmet, çocuklara yönelik şiddet, şiddetin türlerinden ve şiddet sonrası çocuklarda oluşan travmaları ajansımıza değerlendirdi.

‘Fiziksel şiddet en yaygın şiddet biçimidir’

Dîna Abbas Nîmet, en yaygın şiddet türümün fiziksel şiddet olduğunu belirterek, “Çocuğa yönelik şiddetin en yaygın türü dayaktır. Bunun dışında çocuğu azarlama, çocukla alay etme, zayıf yönlerini dile getirme ve aile içinde şiddet de çocukta travmalara neden oluyor. Bu şiddet türü de psikoloji şiddettir” dedi.

‘Kız çocukları baskılanıyor’

Dîna Abbas Nîmet, şiddetin nedenlerinin aile ve çevrenin bilinçsizliğinden kaynaklandığını söyleyerek, ”Bazen çocukların davranışlarını düzeltmek için aile bireyleri ve öğretmenlerin çocuğu azarlaması da çocuğa psikolojik açıdan zarar veriyor. Aile bireylerinin kız ve erkek çocukları arasında ayrımcılık yapması ve kız çocuklarının zayıf görülerek baskılanması da şiddete neden oluyor. Engelli çocuklar da toplumun diğer kesimleri tarafından şiddete maruz kalan önemli bir kesimdir ve pek çoğu konuşamadıkları, alay ve kınama ile karşı karşıya kaldıkları için sıradan çocuklara göre şiddete karşı daha savunmasızdırlar” diye belirtti.

‘Çocuğun davranışları izlenmeli’

Çocuklarda şiddet belirtilerine dikkati çeken Dîna Abbas Nîmet, “Çocuklar savunmasız olduğu için istismara da maruz kalıyor. Çocukta sık sık ağlama, kaygı, korku, öfke gibi duygular varsa bu çocuk aile içinde istismara uğramış olabilir. Bazen aileler çocuğun istismara uğrayıp uğramadığını görmek için davranışlarını izlemek zorundadır” şeklinde konuştu.

‘Gizlendiğinde travmaya neden oluyor’

Çocuğa yönelik istismarın utançtan dolayı gizlendiğini ve istismarın büyüdüklerinde bir travma olarak çocukta iz bıraktığını sözlerine ekleyen Dîna Abbas Nîmet, "Kürdistan Bölgesi'nde cinsel saldırıya uğrayan çocuk sayısı çok ama bu tür şiddete ilişkin bir istatistik yok. Bize gelen vakaların çoğu yetişkinlerden oluşuyor. Çünkü çocuk kendini ifade edemediği için ona yardım edecek kimse yok. Ya da aile bireyleri çocuğun anlattıklarına inanmıyor. Çocuk korktuğu için şiddeti gizliyor ve gizlenen bu şiddet ileride  evlilik sürecinde sorunlar yaratıyor” dedi.

Ailelere uyarı

Dîna Abbas Nîmet ailelere uyarıda bulunarak, “Aileler çocuklarına yönelik şiddet konusunda bilinçlenmeli, onları dinlemeli ve çocuk şiddet mağduru ise onlara yardım etmeli. Ayrıca çocuklarının elektronik cihazları nasıl kullandıkları takip edilmeli, çocukların arkadaşlarına dikkat edilmeli” diye belirtti.

20 Kasım 1959'da Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi kabul etti. Çocuk haklarının korunması için 20 Kasım Dünya Çocuk Günü ilan edildi.