Diloklu kadınlar: Çocuklarımız aç!

Depremin yerle bir ettiği kentlerden Dilok’ta sokakta kalan halk soğuk ve açlığa karşı hayatta kalmaya çalışıyor. Kendilerine ne sıcak bir yemek ne de çadır verilmediğini söyleyen kadınlar yaşananlara “Çocuklarımız açlıktan ölecek” sözleriyle isyan ediyor

MEDİNE MAMEDOĞLU

Dilok- Depremden büyük zarar gören 10 kentten biri olan Dilok’ta (Antep) şehir sessizliğe büründü. Tek bir evin ışığının yanmadığı şehirde evlerinde kalamayan yurttaşlar camilerde veya toplanma alanlarında yaktıkları ateşlerin başında sabahlıyor. Arama kurtarma çalışmaları devam ederken her köşe başında yanan bir ateşe denk geliyoruz. Dilok’daki yurttaşlar yaşadıklarını ajansımıza anlattı.

Dilok ‘hayalet şehre’ dönüştü!

Yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği Dilok’ta 4 bin üzerinde kişi ise yaralı olarak hastanelerde tedavi görüyor. Islahiye, Nurdağı ve merkezdeki birçok binanın çöktüğü kentte ateş başlarında bekleyen yurttaşlar AFAD ve devlet yetkililerine tepki gösteriyor. Kendilerine ne bir ekmek ne de sıcak bir yemek verilmediğini belirten kadınlar çocuklarının aç kendilerinin ise soğuktan donacak hale geldiklerine dikkat çekti. Çadır isteyen yurttaşlar 300 kişi kaldıkları camide izdiham riski olduğunu dile getirdi.

‘İki gündür soğukta perişan haldeyiz’

Merkez İncili Pınar mahallesinde ateş başında çocukları ile ısınmaya çalışan Fatma Uludağ, “Soğuktan donuyoruz. Çocuklarım aç. Ne ekmek alabiliyoruz ne de yiyecek bir şey bulabiliyoruz. Aynı şekilde herkes bunlardan şikâyet ediyor. Küçük çocuklar mağdur ve soğukta kalıyorlar. Yardım yardım diyorlar ama biz yardım göremedik. Yardım istedik ama buraya hiçbir şey gelmedi. Battaniye geldi dediler insanları soğukta dışarıya topladılar ama gelen battaniye sayısı dörttü. Sadece bize su verdiler. Şu anda evlerimize gidemiyoruz. Burada çok mağduruz. Ne yapacağımızı nereye gideceğimizi bilmiyoruz” dedi.

‘Çocuklarımız açlıktan ölecek’

Yardım çağrısında bulunan Fatma Uludağ, “Çocuklarımız açlıktan ölecek. Yetkililer ne yapar nasıl yardım eder bilmiyorum ama buradaki bebekler de mağdurlar. Evimize gitmek istedik gidemezsiniz dediler. Her saat başı bir haber geliyor deprem olacak diye. Sürekli dışarıda ateş başındayız. Dışarıda ekmek bulamıyoruz. Kim bize nasıl yardımcı oluyorsa olsun. Yemek yardımında bulunsunlar. Buraya bir çadır dahi kursalar yeter. Ateş başında perişan olduk” sözlerini kullandı.

“Sağlam tek yer kalmadı perişan olduk”

Yıkılan bir binanın enkazında bulunan abisi ve üç kişilik ailesini bekleyen Fadime Kapıcı, depremin yaşandığı bir başka yer olan İskenderun’dan gelerek abisi için güzel bir haber almayı umut ediyor. Fadime Kapıcı enkaz başında son iki günde yaşadıklarına dair şunları söyledi: “Yıkılan Gölgeliler apartmanında abim var. Abim iki kızı ve eşi şuan enkaz altında. Bizler de burada onları bekliyoruz. İki gündür buradayız. Bir kıyamet koptu başımıza. Ben İskenderun’da yaşıyorum orada da deprem oldu. Abimin enkaz altında olduğunu öğrendikten sonra buraya geldim. İki gündür buradayım ama onlar enkaz altında biz burada soğukta bekliyoruz. Allah’ım kardeşlerimizi bizlere bağışlasın. Yolda buraya gelirken yolların ayrıldığını gördüm. Benim şehrimde de ne hastane ne de evler kalmadı. Her yer öyle hem Nurdağı hem de Osmaniye. Sağlam bir yer kalmadı insanlar perişan oldu. Ne diyeceğimi bilemiyorum.”