Dicle Müftüoğlu: Nagihan duruşu ve haberleriyle yol göstericiydi
Katledilen Nagihan Akarsel’in duruşu ve haberleriyle yol gösterici olduğunu belirten meslektaşı Gazeteci Dicle Müftüoğlu, “Nagihan’ın kadın kimliği ile yarattığı değerlerin boşa gitmemesi için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed - Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi, gazeteci ve Jineoloji dergisi editörü akademisyen Nagihan Akarsel, Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildi. Yaşanan katliam kadınların büyük tepkisine neden olurken, yıllarca gazetecilik yapmış Nagihan Akarsel’in meslektaşları, hakikat mücadelesini devam ettirme sözü verdi. Nagihan Akarsel’in hem öğretici hem de yol gösterici olduğunu belirten çalışma arkadaşları, yaşanan saldırıyla Nagihan Akarsel şahsında kadın kimliği ve ideolojisinin hedef alındığını ifade etti.
Birçok kentte kadın öyküleri topladı
KHK ile 2016 yılında kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) uzun süre editörlük yapan Nagihan Akarsel, bu süreçte kadın haberciliğine yenilikler getirmiş isimlerden biri. Editörlüğün ardından Süleymaniye, Maxmur, Efrin ve Rakka gibi kentlerde Jineoloji çalışması yürüten Nagihan Akarsel, uzun süredir Süleymaniye’de yaşıyordu. Topladığı kadın öyküleri ve verdiği Jineoloji dersleri ile herkes tarafından tanınan Nagihan Akarsel, Kürdistan Kadın Kütüphanesi’nin kurulması için bir proje kapsamında çalışma yürütüyordu.
Kadın mücadelesinde önemli işler başardı
Yaşamı boyunca kadın haberciliği ve Jineoloji alanında birçok önemli çalışmaya imza atan Nagihan Akarsel, dün evinin önünde silahlı saldırıya uğrayarak katledildi. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörlerinden Dicle Müftüoğlu, yıllarca birlikte hakikat mücadelesi verdiği Nagihan Akarsel’i anlattı. Nagihan Akarsel’in duruşu, haberciliği ve bakışı ile herkese örnek olacak biri olduğunu söyleyen Dicle Müftüoğlu, onun bu yüzden hedef seçildiğini aktardı. Nagihan Akarsel’in özellikle kadın haberciliği ve kadın mücadelesinde önemli işler başardığına yer veren Dicle Müftüoğlu, Nagihan Akarsel’in DİHA’da herkes için yol gösterici bir pozisyonda olduğuna dikkat çekti.
Erkek dilinin ötesinde bir şey yaratmayı hedefledi
Dicle Müftüoğlu, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bir haberi yaparken bütün ayrıntılarına bakan, bu noktada eksik bir taraf bırakmadan haber yazan biriydi. Farklı bir bakış açısı ve farklı bir dili olduğunu söylemek mümkün. Bu anlamda aslında Nagihan belki de DİHA’da o dönem bir kadın servisi yoktu ama bunun önceliğini yürüttü diyebiliriz. Bu anlamda kendi bildiği doğru için mücadele eden, kendi haberini savunan, erkek dilinin ötesinde bir şey yaratmayı hedefleyen biriydi. Bu noktada farklı bir duruşu, farklı bir şeyi ön plana çıkarmaya çalışan isimlerden biriydi.”
Jineoloji ve kadın haberciliği konusunda çalışmalar yürüttü
Nagihan Akarsel’in Jineoloji çalışmalarında da birçok kesime ulaştığını belirten Dicle Müftüoğlu, “Süleymaniye ve Rojava’ya gittiğinde hem gazetecilik faaliyetlerini sürdürdü hem de Jineoloji alanında çalışmalar yürüttü. Rojava ve Maxmur gibi yerlerde Jineoloji eğitimi veriyordu. Yeni kuşakların gelişmesi için akademik çalışmalar yürütüyordu. Yine Jineoloji bünyesinde derleme çalışması yürütüyordu. Bu anlamda kadın öyküleri toplayan, kadının tarihsel anlamdaki yerini bulmaya çalışan, onu açığa çıkarmaya çalışan çalışmalarını devam ettiriyordu. Türkiye’nin Efrin’e yönelik işgal saldırısından önce de bölgeye gitmişti ve orada Efrin’in nasıl bir kent olduğunu o dönem Mezopotamya Ajansına yazmıştı. Oradaki gerçekliği oradaki kadınları anlatmaya çalışmıştı” sözlerini kullandı.
“Hakikatin yarıda kalmasına izin vermeyeceğiz”
Saldırıda Nagihan Akarsel ile birlikte kadın kimliğinin hedeflendiğini vurgulayan Dicle Müftüoğlu, Nagihan Akarsel’in bir ideolojiyi, bir hakikati temsil ettiğini ve katledilmek istenenin de bu hakikat olduğuna işaret etti. Nagihan Akarsel’in hakikat mücadelesini devam ettireceklerinin sözünü veren Dicle Müftüoğlu, “Gazeteci kimliği ile gerçekleri açığa çıkarma noktasında yürüttüğü mücadeleye yönelik bir saldırı gerçekleşti. Bu saldırıyı kınıyoruz. Biz hem Nagihan’ın arkadaşları hem de onun yanında yetişen meslektaşları olarak kesinlikle bu hakikatin yarıda kalmasına izin vermeyeceğiz. Nagihan’ın hakikatleri açığa çıkarma noktasında yürüttüğü mücadelesini, kadın kimliği ile yarattığı değerlerin boşa gitmemesi için mücadele etmeye devam edeceğiz” sözünü verdi.