Dersim Belediye Eşbaşkanı: Kayyım asimilasyon politikasının devamıdır
DEM Parti yönetimindeki Dersim ve CHP yönetimindeki Pulur belediyelerine atanan kayyıma karşı halkın direnişi sürerken Dersim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan, kayyımın asimilasyon politikasının devamı olduğunu söyledi.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Dersîm-Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Dersim ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki Pulur (Ovacık) belediyelerine 22 Kasım akşam saatlerinde İçişleri Bakanlığı tarafından kayyım atandı. Dersim Belediye Eşbaşkanı Cevdet Konak hakkında yıllar önce yaptığı konuşmalar gerekçe gösterilerek 20 Kasım’da başlatılan soruşturma sonrası eşbaşkanlar ve halk belediyede nöbet eylemi başlatmıştı. Kayyım atamasının ardından da sokağa çıkan kadın ve gençler öncülüğündeki halk direnişle iradesine sahip çıktı.
Konuya dair görüştüğümüz Dersim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan, Dersim’in direniş damarını hatırlatarak, buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz dedi.
Vali Belediye eşbaşkanı hakkında bilgi istemiş
Kayyım atama sürecinin 20 Kasım’da başlatıldığını söyleyen Birsen Orhan, o günden bu yana belediyede nöbet tuttuklarını aktararak, “Bu süreç aslında 20 Kasım’da başladı. Biz seçimi kazandıktan sonra iktidar medyası 28 belediyeye kayyım atayacaklarını söylediler. Üç belediyeye kayyım atanması Dersim için de bir haberciydi. 20 Kasım’da belediye eşbaşkanımız hakkında 12 yıl önce yaptığı çalışmalar bahane edilerek bir yargılama süreci başladı. Bu süreçte belgelerde yerimize atanan sömürge valisinin belediye eşbaşkanımız hakkındaki yargılama sürecinin bilgilerini istemişti. Henüz mahkeme sonuçlanmadan bu bilgi elimize geçti. Bu belge ile biz sonucu tahmin ediyorduk. 20 Kasım günü de bu kentte bir işgal havası gördük. O gün ayrı bir hareketlilik vardı. Biz bu kararın bir siyasi darbe olduğunu anladık. O duruşmadan sonra belediyede bir nöbet eylemi başlattık” diye kaydetti.
‘Halk iradesine sahip çıktı’
Belediyede nöbet tuttukları sırada kayyım ataması ile karşılaştıklarını hatırlatan Birsen Orhan, “Belediyede nöbet tuttuğumuz anda belediyenin önünü bariyerlerle kapattılar. Bir anda 80 polis içeri girerek, ‘burayı boşaltın’ dedi. Ben duruma tepki gösterince beni gözaltına almaya çalıştılar o esnada kolluk tarafından darp edildim. Bizleri belediyeden çıkarıldıktan sonra bariyerler arkasında kolluk tarafından yeniden darp edildim. Dün halk iradesine sahip çıktı. Kadınlar başta olmak üzere herkes alana çıktı. Halk Dersim tarihine yakışır bir direniş gösterdi. Bugün de kayyımları kabul etmediğimizi söyleyerek bu eylemlerimizi sürdürüyoruz. Hukuksuz bir şekilde belediyemiz gasp edildi. O bariyerler bunun açık bir şekilde işgal olduğunu gösteriyor. Halkın iradesini bu şekilde yok etmek, tanımamak istiyorlar” dedi.
‘Biz buradayız, burada olmaya devam edeceğiz’
“Dersim direnci, inancı ve kadın kimliği ile bir direniş kentidir” diyen Birsen Orhan, Dersim’in bir direniş gerçekliğinin olduğunu hatırlatarak, “Adeta bir kimliğe bürünmüş durumda. Bu noktada bizim bir Dersim gerçekliğimiz var. Bu gerçekliğe karşı da sistemin yürüttüğü bir asimilasyon politikası var. Atanan kayyım da bu proje kapsamında atandı. Bu kent 38’lerden yine 90’lardan bu yana her türlü saldırıya maruz kaldı. Bu saldırılar yabancısı olmadığımız saldırılar. Ancak son günlerde atılan barış naraları sonrası yapılan irade gaspı bize bu süreci net bir şekilde gösteriyor. Bu halkın iradesini ‘barış’ sözü ile gasp ettiler. Ancak biz buradayız, burada olmaya devam edeceğiz. Bizler Seyit Rıza’nın torunlarıyız. O direniş geleneğinden geliyoruz. Bu mücadelemizi de sürdüreceğiz. Kimse bu gaspa sessiz kalmayacak. Tüm Dersim halkı da bu işgale karşı ses çıkaracak. Ne olursa olsun mücadele edeceğiz. Kayyımları, sömürge valilerini asla kabul etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
‘7 ay boyunca belediyemizin kapısı herkese açıktı’
Birsen Orhan belediye olarak halkla kente ilişkin çalışmalar yürüttüklerini ve kısa sürede sayısız proje hayata geçirdiklerini söyleyerek şunları ifade etti:
“Bizler yaklaşık 7 aydır görevdeyiz. Bu süreçte halkla beraber kararlar alarak bu kente dair çalışmalar yürüttük bütün imkânsızlıklara rağmen kentte kadına, gençliğe ve topluma dair birçok çalışma yürüttük. Bu süreçte çok sayıda proje hayata geçirdik. Dün açığa çıkan direniş de o memnuniyetin halktaki karşılığıdır. 7 ay boyunca belediyemizin kapısı herkese açıktı. Bugün baktığımızda beton bariyerler ile halka hizmet eden belediyenin önü kapatıldı. Siz beton bariyerlerle önünü kapattığınız bir alanda halka hizmet edemezsiniz. O betonlar bile kayyımın ne demek olduğunu açık bir şekilde gösteriyor. Bu süreçte sömürge valilileri kendilerine küçük bir saray oluşturacak yine halkın emeğinin üzerinde tepinecek. Belediyeler kayyımların hırsızlık yaptığı alanlardır. Dersim’i hiçbir zaman seçimle alamayacaklarını bildikleri için bu yola başvuruyorlar. Bu hırsızlıkları devam ettirmek ve kendi yandaşlarına para aktarmak için kayyım atadılar."