MEDİNE MAMEDOĞLU 

Semsûr- Yaşanan depremin ardından hala temel ihtiyaçlar giderilmiyor. Semsûr’da çadırda yaşayan yurttaşlar elektrik ve suya erişemiyor. Ağır hasarlı evlerinin önüne yaptıkları derme çatma çadırda yaşamak zorunda kalan aileler ne tuvalet ne de elektrik ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Duş almak için az hasarlı evlere girmek zorunda kalan yurttaşlar, seyyar tuvalet eksikliği nedeniyle tuvalet ihtiyacını ise tarlalarda gidermeye çalışıyor.

‘Duş için komşuya tuvalet için tarlaya gidiyoruz’

Depremden bu yana çadırda yaşayan yurttaşlardan Gozel Karadağ, tüp bulamadığı için yemek yapamadığını söyledi. Öğünlerinin soba üzerinde yaptığı çay ve yardımlardan gelen bisküvi ile geçirdiklerini anlatan Gozel Karadağ, bütün yardımların ise gönüllüler tarafından getirildiğini söyledi. Gozel Karadağ, şunları kaydetti:

“Bir aydır çadırdayız ne su ne de elektrik var. Akşamları mum ışığı önünde oturuyoruz. Su da yok. Buradan başka bir eve gidiyoruz onlar sondajla su çıkarıyor biz de onlardan su alıyoruz. Hiçbir şey yok, gelenlerde dışarıdan gelen yardımlar. Duş almak için az hasarlı bir ev var mahallede oraya gidip duş alıp geliyoruz. Tuvalet yok, tuvalet için tarlaya gidiyoruz.”

‘Şimdi daha da çaresiziz’

Depremden önce var olan çaresizliklerinin depremden sonra kat be kat arttığını vurgulayan Gozel Karadağ, “Türkiye zaten ondan önce de kötüydü şimdi depremle daha kötü oldu. Depremden önce de çaresizdik şimdi daha çok çaresiziz. Türkiye mi var? Türkiye kalmadı. Diğer yerlerin yardımıyla ayakta kaldık. Başka yerlerden bize yardım geliyor devlet bize yardım göndermiyor. Diyarbakır’dan, Urfa’dan diğer şehirlerden yardımlar bize geldi. Biz onlarla bu çayı içiyoruz. Üç gün burada aç kaldık kimsesiz kaldık. Şimdi de durumumuz çok farklı değil. Hala ne su ne elektrik ne de bir gelecek var” dedi.

‘Burayı sahipsiz bıraktılar’

Semsûr’un sahipsiz bırakıldığını ve yüzlerce insanın ihmal nedeniyle hayatını kaybettiğini söyleyen Gozel Karadağ, “Çadır çok soğuk, akşamları çadırımızdan su damlıyor. Bazen uyuyamıyoruz. Bize gönderilen yardımlara el koydular yardımları da çalmak için aldılar. Adıyaman’ı sahiplenmediler. Buraya kimse bakmadı herkes öldü. Gelip insanlara bakmadılar enkazları açmadılar devlet izledi ikinci depremle de herkes öldü. Çadırda oturup gelen çaylarla bisküvileri yiyoruz. Ne yemek ne de ekmek var. Hiçbir şey yok öyle yaşıyoruz” şeklinde konuştu.