Dengbêjlik geleneğiyle Kürt kültürünü koruyor

Dêrik kentinde yaşayan Dengbêj Sorxwîn Sedûn, genç yaşında bu geleneği sürdürerek, Kürt kültürünü koruyor.

ZEYNEB ÎSA

Dêrik- Dengbêjlik, Kürt kültüründe sözlü edebiyat türlerinden en önemlisi olarak varlığını günümüze kadar sürdürdü. Dengbêjlik, her ne kadar yaşı ilerlemiş kadın ve erkeklerin tecrübelerinden ya da dinledikleri gerçek hikayelerden yola çıkarak seslendirdikleri bir tür gibi görünse de bu kültürü yaşatmak isteyen binlerce Kürt genci var.

Kuzey ve Doğu Suriye'nin Dêrik kentinden olan Sorxwîn Sedûn da bu gençlerden biri. 12 yaşından beri dengbêjî söyleyen Sorxwîn Sedûn, kadim Kürt tarihini seslendirdiği kilamlarda yaşatıyor.

Sorxwîn Sedûn, dengbêjî geleneği hakkında ajansımıza konuştu.

'12 yaşımdan beri dengbêji söylüyorum'

Ailesindeki dengbêjlerden etkilenip 12 yaşında dengbêji söylemeye başlayan Sorxwîn Sedûn, “Sanata meraklı bir ailede doğdum, ailemdeki herkes dengbêji söylüyordu. 12 yaşındayken babam bana dengbêji öğretti, dengbêji öğrenebilmek ve çalabilmek için sesimi hep eğittim. Bu kültürü yaşatmamız gerekiyor. Elbette bazı zorluklar yaşadım. Ama başarı elde edene kadar çok çalışmak gerekiyor” dedi.

Genç yaşta başladı

Sorxwîn Sedûn, genç yaşta bir meval (dengbejilik içerisinde söylenen bir biçim) kaydettiğini anlatarak şöyle devam etti: “Babam beni teşvik etti. Sesimi eğitmemde bana yardımcı oldu. Herkes sesimin çok güzel olduğunu söylüyordu. Onların sözleriyle kendimi güçlü hissettim ve meval söyledim. Genç yaşta Pargin merkezine gidip orada mevalimi kaydettim ve oradan mevalim duyuldu ve daha da başarılı oldum.”

‘Kültürümüzü yaşatmalıyız’

Konserlere ve festivallere katıldığını söyleyen Sorxwîn Sedûn, dengbêjlikteki amacını şöyle anlattı: “Geçmişte dedelerimiz göçebeydi, seyahat ediyorlardı ve dengbêjlikleriyle tanınıyorlardı, ben de o dengbêjliği modern tutmak için öğrenmek istedim. Gençlerin bu alana ilgisinin olmadığı söylenir ama ben küçük çocuklara bu yolu açmak için onlara örnek olmak istedim. Dicle Kültür Merkezi’nde Cûdî Grubu’nda yer alıyorum. Birçok konsere, festivale, kadın etkinliklerine ve Newroz’a katıldım. Dengbêjlik benim için gurur demek. Gelecekte çocuklara dengbêjlik öğretmek istiyorum ki, yeni nesiller kültürlerini tanısın ve bu kültür kaybolmasın. Herkes kültürünü bilmeli ve korumalı.”