MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), “Özgürlük örgütlenme ile başlar” şiarıyla 8-9 Eylül 2024’te düzenlediği çalıştayda ilan ettiği seferberlik çalışmaları devam ediyor. DBP, seferberlik kapsamında kentlerden ilçelere, mahallelerden sokaklara ve köylere kadar giderek, binlerce kişiye ulaştı. Kürdistan’da örgütlenme seferberliğiyle halkla olan temasını güçlendiren DBP, örgütlülüklerinin zayıf olduğu kentlerde de çalışma başlattı.

DBP Örgütlemeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Narin Gezgör, bir yıllık örgütleme çalışmalarını ajansımıza değerlendirdi.

Gündemlerinde birçok başlığın olduğunu belirten Narin Gezgör, “Hem kadın hem karma çalışmalarımızla halkla bir araya geldik. Bu çalışmalar halkta ciddi bir karşılık buldu” dedi. 

Özel savaş politikaları ve siyasi soykırım operasyonlarının yoğun yürütüldüğü bir süreçte halkla olan teması güçlendirmek için mücadeleyi bırakmadıklarını belirten Narin Gezgör, halkın partisi olan DBP’nin eski ruhuyla kendi misyonunu yeniden hayata geçirdiğini söyledi.

Son on yılda AKP iktidarının en çok örgütlü alanlara saldırıda bulunduğunu sözlerine ekleyen Narin Gezgör, özel savaş politikalarıyla da halk ve partilerinin arasına mesafe koyulmak istenildiğini fakat başarılı olunamadığını aktardı.

‘Özel savaş atölyeleri gerçekleştirdik’

Parti olarak örgütlülüğü büyüttüklerini ve yeniden bir inşa süreci başlattıklarını belirten Narin Gezgör, “Tüm demokratik kurumlarımız ve demokratik siyaset kadrolarıyla beraber kent kent, mahalle mahalle halk toplantılarımızı alıyoruz. Geçmiş süreçte eksiklik ve yetmezliklerimizi halkla beraber değerlendirip, tartıştığımız ve çözüm önerilerini geliştiren bir yerde bu süreci devam ettiriyoruz” dedi.

Öz savunmayı tartıştılar

Özel savaş politikalarına karşı DBP Kadın Meclisi ile 20 kentte binlerce kadınla buluştuklarını kaydeden Narin Gezgör, “Özel savaş politikasına karşı atölyeler gerçekleştirdik. Bu atölyelerde özel savaşın hangi argümanlarla kadınlara ve gençlere saldırdığını, hedef aldığını tartıştık. Bu atölyeler oldukça verimliydi. Bu politikalara karşı öz savunmayı da tartıştık. Çalışmalarımızla örgütlülüğümüzü güçlendirmeye devam edeceğiz” diye belirtti.

‘Krizden çıkışın yolu demokratik ulus paradigmasıdır’

Ortadoğu’da yaşanan krizlere karşı çözüme en çok ihtiyaç duyulan bir süreçten geçtiklerini ifade eden Narin Gezgör, İmralı Heyeti’nin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmelerin halkta motivasyon sağladığını söyledi. Narin Gezgör, “Bu süreç, Kürt sorununun demokratik çözümüne en çok ihtiyaç duyulan bir süreç. Bilindiği üzere Ortadoğu’da çoklu savaş hali mevcut. Bunun nedeni olan kapitalist modernite ve ulus devlet de bir kriz içinde. Bu kriz halinde de en çok mağdur olanlar kadınlar ve çocuklar. Yine Kürt kadın kurumları ve kadın mücadelesi hedef alınıyor. Mevcut yaşanan durumun Sayın Öcalan’ın yıllardır dile getirdiği 3’üncü Dünya Savaşı’nın somutlaşması hali olduğunu söyleyebiliriz. Şüphesiz ki bu kriz süreçten çıkışın tek yolu demokratik ulus paradigmasıdır” dedi.

‘Tecridin devam etmesi mücadele gerekçesidir’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşme yapılsa da tecridin devam ettiğini vurgulayan Narin Gezgör, “Sayın Öcalan’la bir görüşme gerçekleştirildi. Bu görüşmede Sayın Öcalan 90’lı yıllardan bu yana ortaya koyduğu barışçıl çözüm iradesini yeniden dile getirdi. Bunu da 7 maddelik bir perspektifle kamuoyuna deklere edilmesini istedi. Kürt sorununun demokratik çözümünün anahtarı sadece siyasi alan değil, başta kamuoyu olmak üzere bütün muhalif kesimlerin bu 7 madde etrafında kenetlenmesi gerekiyor. Uzun yıllardır İmralı’da yaşanan tecridin kaldırılması için ciddi bir mücadele yürütülmeli. Bu açıdan bizlere büyük sorumluluk düşüyor, tecrit hala kaldırılmış değil. Bu başlı başına bizler açısından bir mücadele gerekçesidir” şeklinde konuştu.

2025 yılının DBP için mücadele ile geçen bir yıl olacağını söyleyen Narin Gezgör, saldırılara karşı örgütlenme alanlarını güçlendirmeye devam edeceklerini belirtti.