Cumartesi Anneleri yargılanıyor
Cumartesi Anneleri ve hak savunucuları, Çağlayan Adliyesi’nden seslendi: “Bu davada yargılanan bizim hakikat ve adalet arayışımızdır.”
İstanbul- Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak amacıyla Galatasaray Meydanı’nda 2018 yılında gerçekleştirdikleri eylemin 700’üncü haftasının Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklanması üzerine gözaltına alınan 46 Cumartesi Annesi ve hak savunucusu bugün yargılanıyor.
Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 21’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan dava öncesi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Cumartesi Anneleri adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya çok sayıda kişi ve kurum temsilcisi destek verdi.
"Yerimiz burası değil; Galatasaray"
Açıklamada ilk olarak 26 yıl önce gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız konuştu. “Yerimiz burası değildi. Galatasaray Meydanı’ydı” diyen Hanife Yıldız, barışçıl bir eylemin engellendiğine dikkat çekti ve şöyle konuştu:
“Bizler ne istediğimizi biliyoruz. Bizim barışçıl eylemimize ne yazık ki saldırı oldu ve alanımızdan çıkarıldık. Bugün ise alanımız yerine burada eylemdeyiz. İnşallah yakın zamanda Galatasaray Meydanı’nda oluruz. Orası bizim hem arkadaşlarımızla buluşma yerimiz hem de kayıplarımızla buluşma yerimizdir. Bize mezar yeri göstermemişlerdi. Orayı mezar yeri olarak kabul etmiştik. Bugün ise arkadaşlarımız yargılanıyor. Komik bir yargılanma. Ki biz davacıyız. Yargılanacak değiliz. Bizim kayıplarımızı aramamız yargılanıyor bugün.”
"Yargılanması gerekenler bizler değiliz"
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da Cumartesi Anneleri ve hak savunucuların keyfi bir yasaklama gerekçe gösterilerek yargılandığının altını çizdi. Daha sonra basın metnini gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı ve aynı zamanda yargılananlar arasında olan Jiyan Tosun okudu.
Jiyan Tosun, “Adliyeler adalet dağıtmak için vardır, adalet isteyenleri susturmak için değil. Devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra bir daha geri dönemeyen, akıbetleri bir sır perdesiyle örtülüp kaybedilenlerin aileleri ve hak savunucuları olarak buradayız” dedi.
Açıklamada 700’üncü hafta eyleminde yaşananlar hatırlatılarak baskı ve şiddetle gözaltı işlemlerinin uygulandığına dikkat çekildi. Polis saldırısına dair suç duyurusunun yapıldığı ancak işleme alınmadığı belirtilen açıklamada yaşananların yok sayıldığı ifade edildi.
Açıklamada 46 kişinin hukuksuzca yargılandığına dikkat çekilerek şu ifadeler yer aldı:
“Hukuki dayanaktan yoksun, siyasi iklimin etkisiyle düzenlenmiş bir iddianame ve açılmış bir dava ile karşı karşıyayız. Adliye önünde bir kez daha söylüyoruz: Barışçıl toplanma hakkı Anayasa’nın ve uluslararası sözleşmelerin güvencesindedir. Toplanma yerini seçmek ise bu hakkın ayrılmaz bir parçasıdır. Çeyrek asırdır süren, artık geleneksel hale gelmiş Cumartesi Anneleri’nin buluşmasını engellemek, onların buluşma mekanı olan Galatasaray Meydanı’nı yasaklamak, polis şiddeti ve yargı tacizi ile bu hakkın kullanımını engellemek, hukuka aykırıdır. Adliyelerde yargılanması gerekenler bizler değiliz. Çeyrek asırdır haykırdığımız gibi, evlatlarımızı, kardeşlerimizi yakınlarımızı kaybedenler ve onları koruyanlardır.”
"Galatasaray mezar yerimizdir"
Açıklamada aynı zaman da Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceği belirtildi ve “Galatasaray Meydanı çeyrek asırdır hayatımızın bir parçasıdır. Kayıplarımızı ararken o meydanda yaşlandık, çocuklarımız o meydanda büyüdü, torunlarımız o meydana doğdu. Mezarsız sevdiklerimizin mezarlarına bırakamadığımız karanfilleri götürdüğümüz yerdir o meydan, mezar yerimizdir. Galatasaray Meydanı kendi yazdığımız tarihimiz ve hafızamızdır, bedeli ne olursa olsun vazgeçmeyeceğiz!” denildi. Açıklamanın ardından Cumartesi Anneleri ve hak savunucuları adliyeye geçerek duruşma salonu önünde beklemeye başladı.