Cumartesi Anneleri 11 köylünün akıbetini sordu
Cumartesi Anneleri eylemlerinin 864’üncü haftasında Kulp ve Muş’a bağlı dağınık köy ve mezralarda gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan 11 köylüyü sordu.
Haber Merkezi- Cumartesi Anneleri eylemlerinin 864’üncü haftasında 8 - 25 Ekim 1993 tarihleri arasında General Yavuz Ertürk komutasındaki Bolu Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyonda Kulp ve Muş’a bağlı dağınık köy ve mezralarda gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan 11 köylünün akıbetini sordu.
Cumartesi Anneleri, bu haftada pandemi koşulları nedeniyle açıklamalarını online yaptı. Açıklamada konuşan Behçet Tutuş’un eşi Hanımşah Tutuş, yaşadıklarını anlatırken “Ne malımız kaldı ne canımız, zulmettiler, öldürdüler onları” dedi.
864’üncü haftanın basın açıklamasını İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu. Gülseren Yoleri, sorumluluğu ortadan kaldırmaya yönelik uygulamalar nedeniyle davalardan sonuç alınamadığına dikkat çekerek “864. haftamızda AİHM mahkumiyetine, TBMM Raporuna, çok sayıda tanık beyanına rağmen beraatla sonuçlanan Kulp davasını bir kez daha hatırlatıyoruz” diye konuştu.
Onlardan bir daha haber alınamadı
8 -25 Ekim 1993 tarihleri arasında General Yavuz Ertürk Komutasındaki Bolu Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyonda Kulp ve Muş’a bağlı dağınık köy ve mezralardan çok sayıda köylü gözaltına alındı. Askerlerin konuşlandığı Kulp Alaca köyü yakınlarındaki alana götürülen köylüler iki hafta kadar süren operasyon boyunca burada tutuldu. Bu süre içinde aileleri onlara yiyecek götürdü. Köylülerden bazıları süreç içinde serbest bırakıldı. Operasyonun son gününe kadar tutulan 11 köylüden ise bir daha haber alınamadı.
Diyarbakır DGM Savcılığı, OHAL Valiliği, İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı, İçişleri Bakanı’na başvuran aileler bir sonuç alamadı.
Bunun üzerine aileler İHD Diyarbakır Şubesi’ne başvurdu. İHD konunun takibi için avukatlar görevlendirdi. 1994 yılında dosya ile ilgili AİHM’e başvuruldu.
Kemikler bulundu
31 Mayıs 2001’de AİHM Türkiye’yi, 11 kayıp kişinin ölümünden sorumlu olduğu ve etkili bir soruşturma yürütmediği için mahkûm etti. Olaydan 11 yıl sonra ise uzun yıllar boyunca yasak bölge ilan edilen Kepir mezrasında insan kemikleri bulundu. Kemiklerin yakınlarına ait olabileceğini belirten aileler, İHD Diyarbakır Şubesi’ne başvurdu. 4 Kasım 2004 tarihinde olay yerine giden İHD’nin çabaları sonucunda söz konusu kemikler Kulp Cumhuriyet Savcılığı tarafından İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Kimliklendirme çalışması sonucunda kemiklerin kaybedilen köylülere ait olduğu kesinleşti.