‘Cihatçı HTŞ kadınlar için büyük bir tehlike’
Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi Koordinasyon Üyesi Emîna Omar, Suriye’de cihatçı HTŞ'nin geçici yönetime gelmesinin ardından kadınların hayatında olumlu hiçbir değişim ve dönüşümün yaşanmadığını, aksine kadınların katledildiğini belirtti.

RONÎDA HACÎ
Hesekê- Suriye’de cihatçı HTŞ’nin geçici yönetime gelmesiyle birlikte, IŞİD çetelerinin kadınlara yönelik uyguladığı katliam, tecavüz ve kaçırma politikası açık bir şekilde devam ediyor. Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi Koordinasyon Üyesi Emîna Omer, cihatçı HTŞ’nin Suriye’de kadınlar için büyük bir tehlike oluşturduğunu belirtti.
Emîna Omer, kadınların yıllarca kendilerini yok sayan zihniyete karşı direndiğini ve kazanımlar elde ettiklerini ifade etti ve şöyle dedi: “Kadınlar mücadele yoluyla kendi savunmalarını inşa ettiler. Tüm bileşenleriyle kadınların varlığını reddeden Baas rejimini devirme noktasına geldiler.”
‘HTŞ'nin saldırıları insanlığa karşı işlenen suçlardır’
Emîna Omar, cihatçı HTŞ'nin Suriye'de gerçekleştirdiği hak ihlallerini hatırlatarak, “Suriye geçici yönetimine gelişiyle birlikte Suriyeli kadınlar soykırım, tecavüz, kaçırma, saldırı ve cinayetlere maruz kaldı. Özellikle Suriye sahilindeki Alevi kadınlar ve Süveyda'daki Dürzi kadınlar da bu olaylara maruz kaldı. Süveyda'da işlenen suçlar, Suriye sahilindeki soykırım politikasının bir devamı niteliğindedir. Bu suçlar insanlığa karşı işlenen suçlar. Bu kirli uygulamaları gerçekleştiren cihatçı HTŞ’nin yönetimi altında, Suriyeli kadınlar her zaman mücadele ve direniş halinde olacaklar. Gelecekte demokratik, ademi merkeziyetçi bir Suriye'nin inşa edilebilmesi için, cihatçı HTŞ’nin uygulamalarına karşı direneceğiz” dedi.
Kadınların özsavunması
Emîna Omar, kadınların öz savunması ve örgütlenmesinin bu süreçteki en önemli silah olduğunu belirterek, "Süveyda'da kadınlara yönelik saldırılar, 2014'te öldürülen, tecavüze uğrayan, kaçırılan ve köleleştirilen Ezidi kadınlara yönelik IŞİD çetelerinin saldırılarını hatırlatıyor. Biz kadınlar olarak bu zihniyete karşı savunmamızı güçlendirmeliyiz. Suriye'deki kadınlar örgütlenmez, birliklerini kurmazlarsa, bu politikalar devam edecektir. Özsavunma ve örgütlenme, bu IŞİD tehditlerine karşı güçlü bir bariyer inşa etmek için silahlarımızdır. Özsavunma ve örgütlenmenin en iyi örneği YPJ’dir” şeklinde konuştu.
‘Suriye'de cihatçı ideolojiye karşı güçlü bir kadın cephesi inşa edilmeli’
Emîna Omar, konuşmasının devamında Suriyeli kadınlara seslenerek şunları söyledi: "Haklarını talep etsinler ve güçlü bir kadın cephesi kurarak haklarını ve yeni Suriye'nin inşasındaki rollerini her alanda, özellikle de kalıcı bir anayasa yazımında talep etsinler. Suriyeli kadınlar, Suriye devletinin inşasının temellerini atan tüm kurum ve kuruluşlarda yer almazlarsa, hakları tamamen kaybolacaktır. Şu anda Şam'da var olan erkek zihniyeti kadın haklarına karşıdır. Suriye'nin coğrafi sınırları içinde güçlü bir mücadeleye ve Suriyeli kadınların birliğine ihtiyacımız var ki, güçlü bir cephe oluşturup birleşebilelim. Anayasal düzeyde haklarımızı tesis edebilelim ve Suriye devletinin geleceğinin inşasında yer alıp etkili olabilelim."