ROJ HOZAN

Qamişlo – Hegemon devletler, halklar üzerinde politikalarını geliştiriyor ve özellikle kadınları hedef alarak toplumu kontrol altına almaya çalışıyor. Her ne kadar egemen sistemler özgürlük ve demokrasi kavramlarına karşı çalışsalar da karşılarına güçlü bir kadın ve toplum gücü çıkıyor. Yeryüzünde yürütülen savaşlar çıkar savaşıdır ve egemenler en son huzuru düşünmektedir. Şuan yaşanan kamaşalar, yanlış siyaset sonucudur. Buradaki amaç temel olarak halkların kazanımlarını yok ediyor. Bu yüzden Kuzey ve Doğu Suriye’deki demokratik sistem üzerine çetin bir savaş yürütülmekte ve sistemin öncüleri hedef alınmaktadır. Cizîrê Bölgesi Özerk Yönetim Danışmanı Cîhan Xelîl, bu kapsamda Türkiye’nin kadın ve halklara yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Özgürlüğe yürüyen kadınlar hedef alınıyor”

Hegemon sistemin kadın ve toplumu hedef almasına değinen Cîhan Xelîl, “Türk devleti iflas siyasetinden kaynaklı içinde bulunduğumuz bu dönemde özellikle kadınlar olmak üzere halkı hedef almaktadır. Türk devleti saldırılarını her yönden sertleştirdi. İrade ve güç olmuş özgürlüğe yürüyen kadını hedef almaktadır. Sadece Türk devleti değil dünyadaki diğer egemen güçler, kadın ve toplumu hedef almış durumda. Kadınlar eskiden görünür değildi, sisteme köle yapılmışlardı. Kadınlar her anlamda özlerinden uzaklaştırılmıştı. Ancak direnişçi kadın, özünü içinde korudu. Kürt kadınları ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganıyla tüm Ortadoğu ve dünya kadınlarını etkiledi. Bu slogan çok anlamlı bir slogandır” dedi. Türkiye’nin temel olarak kadınları hedef aldığını ifade eden Cîhan Xelîl, son zamanlarda birçok öncü, siyasetçi, bilge kadının hedef alındığını ve bunun siyasetlerinin iflas ettiğini gösterdiğini belirtti.

“Kadınların gücünden korkuyorlar”

Kadınların tüm uygulamalar karşısında örgütlenmesi gerektiğini dile getiren Cîhan Xelîl, “Bugün bizler Kuzey ve Doğu Suriye’de var olan sisteme karşın mücadele ediyoruz. Halk gücüyle örgütlülüğümüzü güçlendirebiliyoruz. Hegomon sistem toplum olmadan ayakta kalamaz. Ancak toplum hegemon güçler olmadan da yaşamaya devam edebilir. Kendimizi alternatif bir güç olarak görüyoruz. Düşmanda bizi öyle görüyor ve kadınları kendi sistemlerine karşı radikal olarak gördükleri için kadın gücünden korkuyor. Kadınların tüm yönlerden bilgi sahibi olduğunu ve kendilerini geliştirdiklerine inanıyoruz. Kadınlar olarak davamızın çözümü mücadelemizden geçmektedir” şeklinde konuştu.

“Kadın iradesiyle toplumu özgürleştireceğiz”

Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların tüm çalışmaların içinde yer aldığını sözlerine ekleyen Cîhan Xelîl, “Kadının olduğu yerde olumlu değişimler yaşanıyor. Önder Apo ‘kendini örgütlediğin kadar varsın’ diyor. Varlığımızı kalıcılaştırmamız için örgütlülük şart. Bugün Rojava Kurdistan’daki toplum diğer toplumları etkilemektedir. Başûr ve Rojhilatê Kurdistanê toplumları kadın devriminden çok etkilendiler. Jina Mahsa Amini şahsında kadın iradesini koruyor ve Rojhilatê Kurdistan’ı başkaldırı alanına dönüştürdü. Özgürlüğün sağlanması için fikri alanda çetin bir mücadele yürütülmelidir. Biz Rojavayê Kurdistanê olarak kadın iradesiyle toplumu özgürleştireceğiz” ifadelerini kullandı.