Cihan’ın annesi Katibe Bilgin: Cihan sizin hafızanız, onu unutmayın
Kuzey ve Doğu Suriye’de katledilen Gazeteci Cihan Bilgin’in annesi Katibe Bilgin, ve ablası Zeynep Bilgin Cihan’ı “Çok cesur ve merhametliydi” sözleri ile anlatırken, anne Katibe Bilgin, “Cihan’ı unutmayın o sizin hafızanız” dedi.
Mêrdin- Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik Türk devleti ve ona bağlı çetelerin saldırılarını takip eden bilgileri ilk elden kamuoyuna ulaştıran Özgür Basın emekçileri Cihan Bilgin ve Nazım Daştan 19 Aralık’ta Tişrîn Barajı ve Sirîn beldesi arasındaki yolda silahlı insansız hava aracı (SİHA) saldırısıyla katledildi. Katliam Kürdistan ve dünyada büyük tepkilere neden olurken, Cihan ve Nazım’ın meslektaşları ise her alanda katliama karşı hakikat mücadelesinin devam edeceği vurgusunda buluyor.
Katliamda yaşamını yitiren Gazeteci Cihan Bilgin’in ailesi, Cihan’ı “Çok merhametli ve adaletli bir insandı” sözleri ile anlatırken, Cihan’ın annesi Katibe Bilgin, “Cihan’ı unutmayın o sizin hafızanız” diye vurguladı.
Mêrdîn’in Mîdyad (Midyat) ilçesinde 27 Ekim 1995 tarihinde dünyaya gelen Cihan Bilgin, eğitim hayatının ardından 2014 yılında Özgür Basın ile tanışır. Apê Musa’nın küçük generali olarak Amed sokaklarında çalışmalara başlayan Cihan Bilgin, Azadîya Welat ve Özgür Gündem gazetelerinin dağıtımını yapar. DAİŞ’in 2014 yılında Kobanê’ye dönük işgal saldırılarına karşı Riha’nın sınırdaki Pirsûs (Suruç) ilçesinde başlatılan nöbet eylemine katılan Cihan Bilgin’in en büyük hayali ise Kobanê’nin özgürleştirilmesinin ardından gerçekleşen “Kadın Devrimini” yaşamaktır. Bunun üzerine 2017 yılının Aralık ayında yönünü Kuzey ve Doğu Suriye’ye çeviren Cihan Bilgin, Hawar Haber Ajansı’nda (ANHA) Özgür Basın çalışmalarına kaldığı yerden devam eder.
‘Elinde silah değil, kalem vardı’
Bölgede çok sayıda kentte çalışma yürüten ve kadın kazanımlarını, çalışmalarını dünyaya duyuran Cihan Bilgin, son olarak da meslektaşı Nazım Daştan ile çatışmaların yoğun yaşandığı Tabqa’da bulunan Tişrîn Barajı ve Kobanê bölgesinde uygulanan savaş suçlarını belgeleyerek kamuoyuna duyurdu. Haber takibi yaparken katledilen Cihan Bilgin için doğup büyüdüğü Mîdyat’ın Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan Hacı İsa Taziye Evi’nde taziye kuruldu. Taziyeye katılan Cihan’ın meslektaşlarını anne Katibe Bilgin, başını dik tutarak ama yüzünden de yaşadığı acı kadar gururunda hissedildiği bir sıcaklıkla karşılıyor. “Onun elinde silah değil, kalem vardı” diyen anne Katibe Bilgin’i taziyeye katılan bir kadın, “Onların da korktuğu şey o kalem” sözleri ile yanıtlıyor.
‘Cihan’ımı unutmayın…’
Cihan’ın genç yaşta olmasına rağmen hep bilinçli ve gerçeğin peşinde koşan bir kadın olduğunu anlatan anne Katibe Bilgin, “Cihan bu halk için canını verdi. O sizin hafızanız onu unutmayın. Kızım gerçeklerin peşinden gitti” sözleri ile gazetecilere Cihan’ı unutmamaları için çağrıda bulundu. Cihan’ın hem ailesine hem de kardeşlerine büyük bir bağlılık içinde olduğunu ve insanlara sevgiyle yaklaştığını anlatan Katibe Bilgin, Cihan’ın çocuk yaşından bu ana kadar yaptığı her işte çok çalışkan olduğunu vurguladı.
‘Çok cesur ve merhametli biriydi’
Anne Katibe Bilgin, kızı Cihan’ı şu sözlerle anlattı: “Cihan her yerde sürekli bir iş yapıyordu. Benim gönlümü bir an olsun incitmedi, ben sonuna kadar ondan razıyım. Çok cesur bir insandı. Çocukken bile kimseden korkmazdı. Parayı hiç sevmedi. Diyarbakır’da üniversite okurken bir burs alıyordu ama asla kendine harcamıyordu. Evde kim varsa onlara hediye alıyordu. Bu yolu ve bu mesleği seviyordu. Halktan yana vicdanı yanıyordu. Halkın yaşadıklarını duyurmak istiyordu. O yüzden bu mesleğe başladı. Benim tek talebim kızımın cenazesinin buraya getirilmesi ve doğduğu topraklarda defnedilmesi. Kızım halkı için kendini feda etti. Kimse onu unutmasın.”
‘Kadınları ve çocukları çok severdi’
Cihan’ın ablası Zeynep Bilgin ise Cihan’ın bugüne kadar bir kelebeğe dahi zarar vermediğini ve büyük bir merhamet içerisinde olduğunu söyledi. Cihan’ın kadınlara ve çocuklara çok ayrı bir sevgi beslediğini aktaran Zeynep Bilgin, “Cihan benim elimde büyüdü ve sevgiyle yoğruldu. En küçüğümüzdü hepimiz ona değer veriyorduk, onu sevgiyle büyüttük. Cihan çok sevgi dolu ve merhametli bir insandı. Çok şefkatliydi asla bir insana zarar vermezdi. Adaletli bir insandı ve okumak istedi. Ardından yolu basınla kesişti. Bu mesleği çok özümsedi ve gazeteciliği seçti. Onunla yaşayamadığımız çok anımız var” dedi.
‘Gerçeklerin peşinden koşarken şehit düştü’
Cihan’ın her daim gerçeğin peşinde olduğunu ve zulüm gören insanları yalnız bırakmadığını anlatan Zeynep Bilgin, “Elinde silah olmayan ve gazetecilik yapan bir insandı, bir gazeteciyi katlettiler. O gerçekleri, hakikatleri insanlara duyurmak istedi. Bu yolda bu savaşın içinde yine gerçeklerin peşinden koşarken şehit düştü. Ne olursa olsun zulüm gören insanların, halkın yanında olmak istedi. Bunu duyurmak için gazeteci oldu. Elinde silah değil, kamerası ve kalemi vardı. Bu katliamı asla kabul etmiyoruz. O silahsız ve sivil biriydi. Biz barış istiyoruz artık kan akmasın istiyoruz. Eminim ki Cihan’da bunu isterdi. O da bu zulmün bitmesini ve barışın inşa edilmesini hep talep etti” sözlerini kullandı.