CHP’den İstanbul Sözleşmesi önergesi

CHP Grubu, İstanbul Sözleşmesi ile Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve kararlarıyla TBMM’nin yasama yetkisinde bulunan alanlarda veya mevcut kanunlarda düzenleme yapmasının yol açtığı sorunlar için Meclis Genel Görüşmesi açılmasını istedi.

Ankara- CHP Grup Başkanvekilleri Meclis Başkanlığı’na sundukları önerge ile İstanbul Sözleşmesi ile ilgili Meclis Genel Görüşmesi açılmasını istedi. Görüşme talebi İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmenin yol açacağı toplumsal ve hukuksal sorunlar ile Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve kararlarıyla TBMM’nin yasama yetkisinde bulunan alanlarda veya mevcut kanunlarda düzenleme yapmasının yol açtığı sorunlar için verildi.

Önergede kanun hükmünde olan bir uluslararası anlaşmadan Cumhurbaşkanı kararıyla çıkıldığı ifade edilirken Cumhurbaşkanı’nın böyle bir yetkisi olmadığı hatırlatıldı.

"Cumhurbaşkanı bu yetkiyi, yine kendisi tarafından çıkarılan 9 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nden aldığını iddia etmektedir. Bu kararnamede de Cumhurbaşkanına TBMM’nin kabul ettiği bir uluslararası sözleşmeyi 'feshetme' yetkisi verilmemiştir. İstanbul Sözleşmesi, ‘kadına karşı şiddetin, kadınlarla erkekler arasında tarihten gelen eşit olmayan güç ilişkilerinin bir yansıması olduğunu ve bu eşit olmayan güç ilişkilerinin, erkeklerin kadınlara üstünlüğüne, kadınlara karşı ayrımcılık yapmalarına ve kadınların tam anlamıyla ilerlemelerinin engellenmesine yol açtığı’ ortak bilinciyle hazırlanmıştır."

Sözleşmeye destek arttı

İstanbul Sözleşmesi’ne desteğin yüzde 70’lere kadar ulaştığı belirtilen önergede, dar bir kesimin oluşturduğu algılarla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ülkenin geleceği adına kaygı verici olduğu ifade edildi.

CHP Grubundan gelen önergede, şu ifadelere de yer verildi: "Daha şimdiden iktidar partisine yakın çevrelerden, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ile Türk Medeni Kanununun da yürürlükten kaldırılmasına dönük çağrılar yapılmaya başlanmıştır. Cumhurbaşkanı’nın İstanbul Sözleşmesi karşısında takındığı bu tutum, Türkiye’yi, kadın-çocuk hakları ve demokrasi alanında yüzlerce yıl geriye götürecek karanlık bir yola sokacak niteliktedir. Cumhurbaşkanı’nın, TBMM’nin yasama yetkisini ve dolayısıyla milli iradeyi hiçe sayan bu tutumunun, diğer Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde de kendini gösterdiği, Anayasa Mahkemesi’nin kimi kararnamelerle ilgili olarak verdiği iptal kararlarından açıkça gözükmektedir. Cumhurbaşkanı’nın, kararname ve kararlarıyla TBMM’ye ait olan yasama yetkisini kullanmaya çalışması, kuvvetler ayrılığı ilkesini tahrip etmekte, her olanda kaosa yol açmakta, demokrasiye zarar vermektedir.”