Büyük Özgürlük Yürüyüşü 8’inci gününde

“Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nün her durağında yürüyüşçüler büyük bir coşku ile karşılandı. Yürüyüşçüler halkla birlikte mücadele sözü verirken "çözüm" çağrısı yaptı.

Haber Merkezi- Kürt sorununun çözümü ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü talepleriyle başlatılan “Büyük Özgürlük Yürüyüşü” 8’inci gününde de devam etti.

Yürüyüşün Qers kolu, Dêrsim'e ulaştı. Yürüyüşçüler, ilk olarak Gülistan Doku’nun son görüldüğü köprüde açıklama yaptı.

Burada konuşan DEM Parti Milletvekili Keziban Konukçu, "Gülistan 4 yıl önce en son burada göründü. Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar katlediliyor ve kaybediliyor. Bu topraklarda her yer kameralarla gözetlenirken, hala etkin bir soruşturma yapılmıyor. Birinci derece şüpheli olanlar gözaltına dahi alınmazken, kendi kızını arayan anne gözaltına alınıyor. Bu topraklarda herkes için adalet istiyoruz. Tüm halklar için özgürlük istiyoruz ve yürüyoruz. Bu topraklara özgürlük gelene kadar yürüyüşümüz devam edecek" dedi.

‘Sayın Öcalan’ın sesine ses olun’

Gülistan Doku’nun en son görüldüğü yerden, baraj suyuna karanfiller bırakıldı. Daha sonra yürüyüşçüler, kente doğru hareket etti. Yüzlerce kişi, beyaz balonlarla yürüyüşçüleri karşıladı. Kent merkezinde yapılan yürüyüşe de ilgi yoğundu.

Seyid Rıza Meydanı'na kadar süren yürüyüş sonrası konuşan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, şunları söyledi: "Ali Şêr, Sakine ve Mazlumların topraklarındayız. Biz onların çocukları, torunları, yoldaşları olarak mücadelemizi kesintisiz bir şekilde devam ettirdik. Ülke yangın yeri; işkence var, cezaevi sorunu var. Tam 34 aydır Sayın Öcalan’dan haber alınamıyor. Yüzyıldır ülkede yaşanan bir Kürt sorunu var. 'Kürtlerin bir sorunu yok' diyen anlayışa karşı yola çıktık. Biz burada doğduk ve kökümüz burada. Dêrsim’in her karışında canımız var. Özgürlük ve demokrasi için ödemediğimiz bedel kalmadı. Şimdi barış, çözüm zamanı. Gelin bu güvenlikçi akıldan vazgeçin. Sayın Öcalan’ın sesine ses olun. Dêrsim ser vermiş sır vermemiş bir yerdir. Bu dağlar bize siper olmuş dağlardır. Bu dağlar bile artık isyan ediyor. Dağlar bile artık bu savaş dursun diyor."

‘Anahtar biziz’

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar da, Sakine Cansız, Aysel Doğan ve Seyit Rıza’nın memleketine vardıklarını belirterek “Bu iktidar bizim kültürümüzü, kimliğimiz inkar ediyor. Karanlık bir ülke yarattılar. Vatanımıza hasret bıraktılar. Biz de diyoruz ki ‘anahtar biziz.' Bizde bir hakikat var. Şimdiye kadar bize ‘Kürt yok, dili, kültürü yok’ dediler. Şimdi de Sayın Öcalan’ı tecrit altında tutuyorlar. Öcalan sadece Kürdistan için değil, tüm dünya için önemli bir liderdir. Biz de Öcalan’a özgürlük için yürüyoruz. Bu Hızır gününde oruç tutuyoruz" dedi.

Açıklama sonrası halay çekildi.

Çıralar yakıldı

Yürüyüşçüler, gün boyunca Gola Çeto, Ana Fatma ve 38 Kayalıkları ziyaret ederek, çıra yaktı. Ziyaret sırasında konuşan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkez Yöneticisi Şükriye Ercan, “Lokmalarımız Hızır ayında barışa lokma olsun. Cezaevlerinin tarihini burada uzun uzun anlatmayacağım. Eskiden cezaevlerine haydutlar konulurdu ama günümüzde hırsızlar, yankesiciler hepsi dışarıda halkın temsilcileri, önderleri hem cezaevinde hem de tecrit uygulanıyor. Bugün içerde olması gerekenler dışarıda, dışarıda olması gerekenler ise içerdedir. Cezaevlerinin tarihini değiştirmişlerdir. Halkın önderini cezaevine koydukları yetmiyormuş gibi bir de tecrit uyguluyorlar. Sayın Abdullah Öcalan ‘rol ve misyonumu oynarsam bu çatışmayı bir haftada çözerim’ demesine rağmen ona kulak verilmiyor. Bu yürüyüş ve lokmalar Sayın Öcalan’ın özgürlüğüne vesile olsun. Sayın Öcalan’ın rol ve misyonunu oynaması için biran önce özgür olması gerek. Biz anneler barış istiyoruz. Annelerin gözyaşı aynıdır. Binlerce siyasi tutsak var biran önce serbest kalmalı” şeklinde konuştu.

Ana Fatma’ya ziyaret

Gola Çeto’nun ardından yürüyüşçüler bu kez de Ana Fatma’yı ziyaret ederek, hem çıra yaktı, hem lokma pay etti.  Buradan da Dersim soykırımında en fazla kişinin katledildiği noktalardan biri olan “38 Kayalıklar” ziyaret edildi. 1938’de katledilen, kayalıklardan atılan insanların anısına Munzur’a karanfiller bırakıldı. Öte yandan yürüyüşçüler Paris’te katledilen siyasetçi Sakine Cansız ve geçen yıl yaşamını yitiren Aysel Doğan’ı mezarı başında anarak, mücadelelerini sürdürme sözünü verdi. 

Anma etkinliğinin ardından yürüyüşçülerin Dêrsim programı sona erdi.

Hezex’de coşkulu karşılama

Özgürlük Yürüyüşü’nün Wan kolunda yer alan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki Dayanışma Dernekleri Federasyonu Eşbaşkanı Emine Kaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekillerinin yanı sıra sivil toplum örgütü temsilcilerinin de yer aldığı heyet, Şirnex’in (Şırnak) Hezex (İdil) ilçesinde yurttaşlar tarafından havai fişeklerle karşılandı. Barış Anneleri ellerindeki beyaz tülbentlerle Özgürlük Yürüyüşçüleri’ni selamladı. Özgürlük Yürüyüşçüleri, ilçede halka birlikte esnaf ziyareti gerçekleştirdi. Daha sonra parti binası önünde geçildi ve açıklama yapıldı. Cemil Taşkesen, 3 yıldır Abdullah Öcalan üzerinde mutlak bir tecrit uygulandığına dikkat çekerek “Cezaevlerindeki grevin ölüm orucuna dönüşmesini istemiyoruz. Tecrit insanlık suçudur. Tecrit, ne insan ne devlet ne de İslam’a uygundur. Tecrit ahlaki değildir. Ne asker, ne polis, ne cezaevindeki tutsaklar ne de gerilla yaşamını yitirmesin. Gelin hep beraber yükün altına girelim, kaldıralım” dedi.

Musa Anter’in mezarı ziyaret edildi

Konuşmaların ardından DEM Parti Hezex İlçe Örgütü’nde özgürlük halayı çekildi. Özgürlük Yürüyüşçüleri çekilen halaylar ardından Hezex halkı tarafından sloganlarla uğurlandı. Özgürlük Yürüyüşçüleri’nin bir sonraki durağı Mêrdîn’in (Mardin) Nisêbin (Nusaybin) ilçesi oldu.

Nisêbîn’de yurttaşlar, "Büyük Özgürlük Yürüyüşü"nde yer alanları yine coşku ile karşıladı.

İlçe merkezinde yapılan yürüyüş ardından DEM Parti Nisêbîn ilçe örgütüne geçen heyet, sonrasında Sitilîlê (Akarsu) köyündeki Kürt bilge Musa Anter’in mezarını ziyaret etti.

‘Zindanda her yerde mücadele devam ediyor

Burada konuşan DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık Musa Anter ile karşılaşmasını hatırlatarak, “Apê Musa ile bizim yollarımız 1991’de Halkın Emek Partisi’ni (HEP) kurarken kesişti. O dönem biz Kürtler bir parti kurma arayışındaydık. Sevgil Apê Musa o günden bugüne kapatılan partilerimize rağmen bugün DEM Parti ile yolumuza devam ediyoruz. Siz küçücük bir köyde doğup tüm dünyaya yayıldınız. Bugün generalleriniz her yerde. Apê Musa her yerde. Burası bir ölüm coğrafyasıdır. 20 bin faili meçhul cinayet işlendi. Bu cinayetleri işleyenleri çok iyi biliyoruz. Cinayeti işleyenlerle yargılayanların bir olduğunu biliyoruz. Kürt halkı bu katilleri çok iyi biliyor. Zindanda her yerde mücadele devam ediyor. Sayın Öcalan tecrit altında. Bizler de bu halkın sesini duyurmak için alanlardayız. Bedeli ne olursa olsun sizin bıraktığınız mirası sürdürmeye devam edeceğiz. Sonucunda ne olursa olsun ölüm de olsa bunu sürdüreceğiz. Sen hep bizim yüreğimizde olacaksın. Kürtlerin bilgesisin” dedi. Kitle, programına ziyaretlerle devam ediyor.

MKM’den şölen

Öte yandan Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), "Büyük Özgürlük Yürüyüşü"nü destek amacıyla iki ayrı halk şöleni düzenlemeye hazırlanıyor. “Ji hunera azad ji meşa azad re hezar silav/ Özgür sanattan özgürlük yürüyüşüne bin selam” sloganıyla düzenlenecek halk şölenlerinde dengbêj Evin Sindî ve Arhat sahne alacak.  Halk şölenlerinden ilki, 9 Şubat saat 19.00'da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Bağcılar İlçe Örgütü'nde yapılacak. 13 Şubat saat 19.00'da ise, DEM Parti Sancaktepe İlçe Örgütü'nde halk şöleni düzenlenecek.