MEDİNE MAMEDOĞLU

Haber Merkezi- Konya’nın Meram ilçesinde dün Kürt oldukları bilinen Dedeoğulları ailesine yapılan silahlı saldırı sonucu aynı aileden 4’ü kadın 7 kişi katledildi. Yaşanan katliama bölge halkı olmak üzere tüm demokrasi kurumları tepki gösterdi. Konya’ya yaşanan olayın İzmir’de HDP binasında katledilen parti çalışanları Deniz Poyraz’dan ayrı tutulamayacağını belirten Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, katliamların devamını getiren ve neden olanın AKP-MHP faşist bloğu ve ittifakları olduğunu ifade etti. Serpil Kemalbay, yaşanan süreci ve tepkisini ajansımıza değerlendirdi. 

“Failler korunuyor”

Katliamın Türkiye’nin içinden geçtiği bu kritik dönemde Kürt halkına yöneltilmiş örgütlü kötülük ve ırkçı şiddette yeni bir seviye anlamına geldiğini belirten Serpil Kemalbay, katliamın 40 gün önce Deniz Poyraz’ın öldürülmesinden bağımsız olmadığını ifade etti. Deniz Poyraz’ı katledenlerin ve aynı azmettiricilerin bu ırkçı politikaları Kürtlere yönelik yaptıklarını dile getiren Serpil Kemalbay, yaşanan saldırıların hepsinde saldırıya uğrayanların değil faillerin korunduğuna dikkat çekti.

“Bu katliamın taşlarını döşeyen iktidardır”

Yaşanan ırkçı saldırıların özellikle münferit bir olay gibi gösterilmeye çalışıldığına değinen Serpil Kemalbay, konuşmasının devamında şunları söyledi;

“Öncelikle bu ırkçı katliamların taşlarını döşeyen siyasi iktidarın nefret söylemleri ve Kürt düşmanlığı politikalarıdır.  Son birkaç gündür Manavgat, Marmaris ve birçok yerde yaşanan orman yangınlarının sebebi olarak da Kürtler işaret ediliyordu. Troller eliyle sosyal medya kampanyaları düzenlenerek adeta ırkçı saldırılar teşvik edilmiş oldu. Kürtlere yönelen bu ırkçı saldırıların münferit olmadığını tam aksine çok örgütlü, bilinçli ve belli bir amaç için bugüne kadar devlet eliyle devreye sokulmuş kirli tertiplerin bir benzeri olduğunu tahmin etmek hiç de zor olmamalıdır.”

“Topluma yeni acılar yaşatmak istiyorlar”

Toplumdaki fay hatlarına oynayarak yeni bir çeşit darbe dinamiğinin tetiklemeye çalışıldığı yorumunu yapan Serpil Kemalbay, “Suruç katliamı, 10 Ekim katliamı ile devam eden korku iklimi yaratan kanlı süreç neden devreye konduysa partimizi ve Kürtleri hedef alan ırkçı faşist saldırılar da aynı saikle aynı azmettiriciler eliyle tertiplenmiştir. Siyasi iktidarın toplumda nefreti, ırkçılığı körüklememesi, bugüne kadarki katliamlarla yüzleşmesi, adalet ve toplumsal barışın inşası için çalışması gerekirdi. Bunun aksine katliamların cezasız bırakılıp, OHAL ve darbeler silsilesiyle iktidarda kalıp topluma yeni acılar yaşatmak istiyorlar” şeklinde konuştu.

“Kürt olmayanlar saldırılara daha çok tepki göstermelidir”

Yaşanan saldırıların bir bütün olarak karşısında durulması çağrısında bulunan HDP milletvekili, bu saldırıları görmezden gelmenin ırkçılık olduğunu söyledi. Türkiye toplumunun bu senaryoları anlamlandırmasının zor olmaması gerektiğini ifade eden Serpil Kemalbay şunları söyledi;

“Bugün Kürtlere yaparak demokratik kamuoyu bölünmeye, toplumun bir tarafı öbür yanına seyirci bırakılmaya çalışılıyor, bu kez böyle bir yanlışa düşülmemeli. Tam tersine Kürt olmayanlar bu ırkçı, faşist saldırılara Kürtlerden daha büyük bir tepki vermeli, itiraz etmeli, katliamların karşısında durmalıdır.  Belki de bir kez daha altını çizmekte fayda var; ne Deniz Poyraz ‘akıl sağlığı yerinde olmayan biri tarafından’ katledildi ne işçilere ırkçı saldırılar münferitti ne de Konya’da Dedeoğlu ailesinden 3’ü kadın 7 kişi kişisel husumetle öldürüldü. Bu katliamların tamamı ırkçı saldırılardır.  Almanya’da Türk ailelere yönelen ırkçı saldırılar gibi Dedeoğlu ailesi de ırkçılık zehriyle azmettirilmiş kişiler tarafından katledildi. Onlara nasıl münferit diyemiyorsak burada da diyemeyiz. Örtbas etmek, görmezden gelmek ırkçılıktır.”

Serpil Kemalbay konuşmasına şu sözlerle son verdi; “Bu katliamın da azmettiricisi nefret söylemi yayan, her fırsatta Kürt düşmanlığı yapan, ırkçılığı körükleyen önlem almayan siyasi iktidardır, AKP-MHP faşist bloku ve ittifaklarıdır. Irkçı saldırılar kendilerine yapılmış gibi tepki vermeyen tüm muhalefet partileri, her birimiz de bu suça az ya da çok ortak olacaktır.”