Boşanan kadınlar baskı ve dışlanmayla mücadele etmek zorunda

Ataerkil sistem içerisinde boşanma, kadınlar için, reddedilme, aşağılanma gibi toplumsal baskıların kapısını aralıyor. Kadınlar taciz, tecavüz ve her türlü saldırıların hedefi haline gelirken, pes etmiyor bu baskı ile mücadele yollarını geliştiriyor.

NESÎM AHMEDÎ

Kirmanşah- Dünyanın farklı bölgelerinde kadınlar farklı boyut ve biçimlerde ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Ortadoğu toplumlarında ise kadınlar yaşanan eşitsizlik karşısında daha fazla mücadele etmek zorunda kalıyor. Özellikle evli kadınlar boşanma aşamalarında ya da boşandıktan sonra toplumdan izole ediliyorlar. Kadınların kendi yaşamları hakkında karar almaları zaten zorken boşanmış bir kadının tek başına adım atması daha da zorlaşabiliyor. Üstelik boşanmak bir etiket olarak görülüyor, toplumsal baskı her zaman kadınların üzerinde oluyor.  

Evli olduğu erkekten ayrılalı iki yıl olan Sahil, boşandıktan sonra yaşamının daha da zorlaştığını belirterek "Boşanma mahkemesine adım attığım ilk günden itibaren, bu toplumda boşanmanın ne kadar korkutucu olduğunu fark ettim çünkü mahkeme çalışanları, boşanma davamın ilerlemesine yardımcı olmak gibi çeşitli bahanelerle bana yaklaşmaya çalıştılar. Ayrıca, eski kocamın ailesindeki erkekler bile destek ve cesaretlendirme bahanesiyle benimle ilişki kurmaya çalıştılar. Toplumda bir kadın boşanmış olarak etiketlendiğinde, tüm erkekler o kadını sadece sömürmek istiyorlar" diyor.

Tuzaktaki av

Yaşananlar Simon de Beauvoir’in “İkinci Cins” isimli kitabını hatırlatıyor. Dolayısıyla, evlilik bir erkeğin kadına hizmetçi olarak bakmasıyla gelişiyor. Kadın erkekten boşanmak ve ayrılmak istediğinde ise ortaya esaretten kurtarmak için devrim arayan bir köle çıkıyor. Kirmanşahlı Sosyolog Farideh Mansouri, boşanmış kadın olmanın anlamını şu sözlerle açıklıyor:

"Erkeklerin her şeyi belirlediği bir kültürde, bir kadın boşanmaya karar verdiğinde, bitmek bilmeyen bir mücadeleye girer. Genellikle boşanan kadınlar aileleri tarafından reddedilir, bu yüzden bağımsız olabilmek için çalışmaya zorlanırlar. İş arıyorlarsa, aynı boşanmışlık etiketi çoğu işverenin bu kadınlara bir ilişki karşılığında iş teklif etmesine neden olur. Kadın zaten çalışıyorsa, boşandıktan sonra erkek meslektaşlarından ve işverenlerinden bir ilişki teklifi beklenir çünkü boşanmış bir kadın, artık her türlü yağma ve saldırıya açık, yenilmiş ve savunmasız bir kale olarak tanımlanır. Bu nedenle toplumdaki erkekler boşanmış kadınlara tuzaktaki av gibi davranır."

Kadınlar ikinci eş olmaya zorlanıyor

Bir erkeğin bir kadına sahip olma arzusu tüm erkeklerin içgüdüsünde vardır çünkü yıllar içinde erkeklerin egemenliği bu inancı güçlendirmiştir. Ancak evlilik, kutsal kabul edilmiştir çünkü kadın mülkiyet olarak kabul edilir. İtaat ettiği sürece kadın kutsal kabul edilir.

Psikolog ve Evlilik Danışmanı M. Sayidi "Boşandıktan sonra aileleri veya zorunluluk nedeniyle orta yaşlı veya yaşlı erkeklerle evlenmeye ya da ikinci eş olarak yeniden evlenmeye zorlanan birçok genç kız gördüm. Boşanmış genç kadınlar ya yaşlı erkeklerle ya da ikinci eş olmaya zorlanıyorlar" şeklinde konuşuyor.

Kadınlar yaşadıkları tüm baskılar ve saldırılara karşın eskisinden daha da güçlü bir şekilde kendi yaşamları hakkındaki kararları kendileri veriyor.