‘Bölgesel kadın dayanışmasını güçlendirmeliyiz’

Beyrut’ta düzenlenen Kadın Forumu’nda son gelişmeler ve kadınlar üzerindeki etkilerini değerlendiren kadınlar, bölgesel kadın dayanışmasının güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Beyrut- Newroz Derneği tarafından "Bölgedeki son gelişmeler ve kadınlar üzerindeki etkileri” başlıklı bir Kadın Forumu gerçekleştirildi. Foruma Lübnan, Filistin ve Kürt kadın dernek temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgüt temsilcileri de katılım sağladı. Lübnan, Kürt ve Filistin milli marşlarının okunmasıyla başlayan forumun moderatörlüğünü Newroz Derneği yaptı. Forumda bölgedeki son gelişmelerle birlikte kadınların karşılaştığı ortak sorunlara dikkat çekildi.

Çatışmalar esnasında kadınların durumu

Warde Botros Derneği Başkanı ve Kadınlar İçin Eşitlik Hareketi üyesi Dr. Mary Debes, İsrail'in son dönemde Lübnan'a yönelik saldırılarının özellikle kadınlar ve çocuklar üzerinde ciddi yankıları olduğunu belirterek, savaşların ve silahlı çatışmaların kadınların durumunun kırılganlığını artırdığını ve psikolojik, sosyal ve ekonomik düzeylerde acılarını daha da kötüleştirdiğini söyledi.

‘Kadınlar en büyük bedeli ödüyor’

Kadınların silahlı çatışmalarda en büyük bedeli ödediğini dile getiren Mary Debs, kadınların kaçmak zorunda kalıp istikrarsızlaştığını, ailelerinin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çektiğini, bunun da üzerlerindeki sosyal ve ekonomik baskıları artırdığını vurguladı. Ayrıca etkilenen kadınlara psikolojik ve sosyal destek sağlanmasında kadın kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin rolüne değinen Mary Debs, tekrarlayan krizler ışığında kadınlara yönelik koruma politikalarının güçlendirilmesi ve haklarının garanti altına alınmasının gerekliliğini kaydetti.

Uluslararası alana çağrı

Sivilleri hedef alan saldırılara karşı uluslararası alanın net bir tutum alması çağrısında bulunan Mary Debs, İsrail güçlerinin Lübnan'da kadınlara ve çocuklara yönelik devam eden ihlallerinden dolayı hesap vermeleri gerektiğini söyledi. Lübnanlı kadınların bu durumlara seyirci kalmadıklarını dile getiren Mary Debs, aksine yardım çalışmalarına, psikolojik destek çalışmalarına, adalet ve hesap sorma taleplerine aktif olarak katıldıklarını kaydetti.

Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların kazanımları baltalama girişimleri

Kongra Star Koordinasyonu Kuzey ve Doğu Suriye Temsilcisi Leyla Efrîn ise, Kürt kadınlarının hakları için uzun yıllardır verdikleri mücadeleden bahsetti. Leyla Efrîn, kadınların Özerk Yönetim deneyiminin ileri bir model olduğunu söyleyerek, kadınların örgütlendiklerini, haklarını koruyan yasalar çıkarmayı başardıklarını, ayrıca çeşitli alanlarda liderlik rolleri üstlenebildiklerini belirtti. Türk devletinin Kürt kadınlarına yönelik sistematik saldırılarına değinen Leyla Efrîn, Türk devletinin mücadele ve direnişte rol model olan kadın aktivistleri hedef aldığını, Kuzey ve Doğu Suriye bölgesinde kadınların kazanımlarını baltalamaya çalıştığının altını çizdi.

‘Barış ve adalet kadın özgürlüğünün anahtarı’

Otoriter siyasal İslam tehlikesinin sadece Kürt kadınlarıyla sınırlı olmadığını dile getiren Leyla Efrîn, siyasal İslam’ın bölgedeki tüm kadınları tehdit ettiğini kaydetti. Bazı bölgesel güçlerin kadınların özgürlüğünü kısıtlayan aşırı ideolojileri dayatmaya çalıştığını aktaran Leyla Efrîn, kadınların geleneksel rollere geri döndürülmeye çalışıldığını söyledi. Kadın devriminin şekillenmesinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin esas rol oynadığını vurgulayan Leyla Efrîn, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sadece Kürt halkı için değil, aynı zamanda bölgedeki kadınlar için de bir zorunluluk haline geldiğini, bunun genel anlamda barış ve adaletin, özel anlamda ise kadın özgürlüğünün anahtarı olduğunu kaydetti.

Filistinli kadınlar özgürlük mücadelesinin merkezinde yer almaya devam edecek

Profesör Suad Abdel Rahman da, Lübnan ve diasporadaki Filistinli mülteci kadınların yasal haklar, ayrımcılık ve zor ekonomik koşullarla ilgili çok sayıda zorlukla karşı karşıya kaldıklarını da dile getirdi. Suad Abdel Rahman, “Lübnan'daki Filistinli kadınlar dışlanma, temel hizmetlere erişimde zorluk ve etkili koruma mekanizmalarının bulunmadığı bir ortamda toplumsal şiddete maruz kalma sorunlarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Filistin ve Lübnan'daki kadın kuruluşları çabalarını birleştirerek mülteci kadınlara yönelik desteğin artırılması, haklarının talep edilmesi ve mevcut zorluklar ışığında onlar için daha fazla koruma sağlanması gerekiyor. Tüm saldırılara rağmen Filistinli kadınlar özgürlük ve onur mücadelesinin merkezinde yer almaya devam edecek” dedi.

Forum, mevcut zorluklar karşısında bölgesel kadın dayanışmasını güçlendirmenin önemine vurgu yapılarak sona erdi.

Katılımcılar, bölgedeki kadınların işgal, savaş veya ayrımcı politikalar altında ortak acılarla karşı karşıya olduğunu ve bunun da kadın haklarını destekleyen ve korumalarını sağlayan sürdürülebilir çözümler sunmak için ortak çabalar gerektirdiğini vurguladı. Bölgedeki kadın hareketleri arasında ortak eylemin güçlendirilmesi, ortak kadın girişimlerinin başlatılması, deneyimlerin paylaşılması ve kadın haklarını tehdit eden siyasal ve toplumsal zorluklarla mücadele edebilecek bir dayanışma cephesinin oluşturulması çağrısında da bulunuldu. Katılımcılar, kadınların seslerinin uluslararası forumlara taşınması, çatışma bölgelerindeki kadınların korunmasının talep edilmesi ve kadınların siyasal ve toplumsal karar alma süreçlerine etkin katılımının sağlanmasının, bölgede adalet ve istikrarın sağlanmasının vazgeçilmez bir parçası olduğu konusunda ortaklaştılar.