Birçok kentten açıklama: Êzidîlere yönelik yaşanan saldırı “soykırım” olarak tanınmalı

3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’e yönelik yaşanan 74’üncü fermanın 8’inci yıldönümünde Türkiye’nin birçok kentinde açıklamalar yapılarak, Êzidîlere yönelik yaşanan saldırının soykırım olarak tanınması talep edildi.

Haber Merkezi – 3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’e saldıran DAİŞ çeteleri, genç, kadın, çocuk, yaşlı demeden çok sayıda Êzidî’yi vahşi yöntemlerle katletti. DAİŞ çeteleri, binlerce Êzidî kadını da kaçırarak köle pazarlarında sattı. Halen akıbetleri bilinmeyen 2 binin üzerinde Êzidî kadının nerede olduğu hakkında bilgi yok. Yaşanan 74’üncü fermanın ardından Êzidî halkı öz savunmadan örgütlenmeye kadar birçok alanda kendisini yetiştirdi. Bir daha ferman yaşamamak için mücadele yürüten Êzidîler kayıp kadınların bulunmasını ve bölgede bulunan 83 toplu mezarın açılmasını talep ederken, Türkiye kentlerinde fermanın yıldönümü nedeniyle açıklamalar yapıldı.

BATMAN

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman İl Örgütü, DAİŞ’in 3 Ağustos 2014 tarihli soykırım saldırılarının yıl dönümüne ilişkin il binası önünde açıklama yaptı. HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, partinin Êzidî Milletvekilli Feleknas Uca, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Barış Anneleri Meclisi ile çok sayıda kişi katıldı. “3 Ağustos Kadın Kırımı Ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü ilan edilene kadar mücadelemiz devam edecektir, kadın soykırımını durduracağız, yaşamı özgürleştireceğiz” yazılı pankartı açıldı.

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, DAİŞ saldırısında yaşamını yitirenleri anarak, Êzidîlerin saldırılara örgütlenerek cevap verdiğini ifade etti. Êzidîlere yönelik saldırılara karşı sessiz kalan güçlerin şimdi de AKP ile birlik halinde saldırılarını sürdürdüğünü dile getiren Ayşe Acar Başaran, “Bugün Êzidîler topraklarından, inançlarından etmek istiyorlar. İradelerini, duruşlarını, inançlarını kabul etmeyenler, bugün saldırılarını arttırdı. Êzidîler tarihleri boyunca katliamlarla karşı karşıya kaldı. Bu katliamları gerçekleştirenler yargılanmadı. Uluslararası alanda gösterilen tepki yetersiz kaldı. Sürekli bir hal alan bu saldırılara karşı Êzidiler öz savunmalarını oluşturdu. Kimse bunun önüne geçemez. Siyah elbiseler giydirip, kadınları köle pazarında satanlara karşın bugün kadınlar özgür yaşamı inşa ediyorlar. Bu soykırıma karşın örgütlenerek, özgürleşerek cevap oldular. İradelerini teslim etmeyen Êzidîler binlerce kez selam olsun” ifadelerini kullandı.

URFA

Urfa’da TJA öncülüğünde, Şengal’deki soykırımın 8'inci yıldönümü nedeniyle anma etkinliği gerçekleştirildi. HDP Urfa İl Örgütü binasında gerçekleşen anmaya, HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, siyasi parti temsilcileri, Urfa Emek ve Demokrasi Platformu birleşenleri, Urfa Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Anmanın yapıldığı salona Şengal Katliamı dönemimde göç edenlerin fotoğrafları ile "Êzîdî soykırımı ve kadın kırımını unutmadık unutturmayacağız" yazılı pankart asıldı.

“Kadınlar öncülüğünde direniş sergilendi”

Anma yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşu ile başladı. Anmada konuşan HDP Urfa İl Eş Başkanı Aliye Kızıldamar, katliamı hatırlatarak, "Êzîdîler her sabah yönlerini güneşe, ışığa dönerler. İyiliğe yüzünü dönenler katledildi. Bu katliamı dünya izledi. Katliam organizeliydi. Katliama karşı kadınların öncülüğünde bir direniş sergilendi ve kendi öz gücünü oluşturdular. Savaşın büyük mağdurları kadınlardır. Bugün Êzîdî kadınların direnişi kadınların mücadelesine öncülük ediyor. Bugün katliamda yaşamını yitirenleri anarken, direnişi de saygı ile selamlıyoruz" diye konuştu.

ANKARA

10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, DAİŞ’in Şengal’de Êzidîlere yönelik 3 Ağustos 2014'de gerçekleştirdiği soykırımın yıldönümüne dair yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, 10 Ekim Ankara Katliamı ana davasında 3 Ağustos 2018'de, Êzidî Soykırımının 4’üncü yılında sanıkların insanlığa karşı suçtan cezalandırılmasına karar verildiği anımsatıldı. Yargıtay’ın kararı onadığı ve halen tek sanık hakkında süren insanlığa karşı suç yargılamasına örtülü müdahale ettiği vurgulandı. Yargıtay’ın son verdiği kararında sanığın “insanlığa karşı suç işlemekten” değil, “Anayasal düzeni ihlal” suçundan yargılanmasını istediği vurgulanan açıklamada, “Mahkemeler ve otoriteler ne kadar engel olmaya çalışsa da bir gün tüm failler ve destekçileri hesap verecektir. Soykırımın 8’inci yıldönümünde 10 Ekim Ankara Katliamı Davası’nda Êzidî halkına karşı işlenen suçları da açığa çıkarma sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Soykırım kurbanı Êzidîleri saygı ile anıyoruz” ifadelerine yer verildi.

HDP MYK: Katliam soykırım olarak tanınmalı

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), yaptığı yazılı açıklamada, “Êzidîlere yönelik IŞİD zihniyetiyle gerçekleşen ve süreklileştirilen saldırıları kınıyor, Ezidî halkının varlık mücadelesini destekliyoruz. Türkiye, Êzidî katliamını soykırım olarak tanımalı, Şengal’e dönük tehditkâr ve saldırgan politikalardan vazgeçmelidir. Katliamın ardından Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Êzidîlerin güven içerisinde yaşamlarını sürdürmeleri sağlamalıdır. Halen IŞİD’in elinde esir tutulan Ezîdî kadın ve çocukların özgürleşmesi için uluslararası düzeyde çabalar ortaya konulmalıdır. Şengal Katliamının 8’nci yıl dönümünde Êzidî halkının yanında olduğumuzu ifade ediyor, soykırım sonucu katledilen bütün Êzidîleri saygı ile anıyoruz.”

DBP MYK: Şengal’e yönelik saldırılar sürüyor 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP)  Merkez Yürütme Kurulu (MYK), DAİŞ saldırılarını 21’inci yüzyılın en vahşi katliamı olarak tanımladı. Şengal’e yönelik saldırıların sürdüğüne dikkat çekilen açıklamada, “Başta Türkiye olmak üzere Irak hükümeti ve KDP’nin ortaklığıyla Şengal ve civarı insansızlaştırılarak Şengal halkının kazanımları yok edilmek istenmektedir. Şengal’i statüsüz bırakmaya yönelik bu saldırılar karşısında KDP sessizliğini koruyarak, bu suça ortak olmaya devam etmektedir. Êzidî halkının varlığına yönelik bu tehditlere karşı uluslararası toplumların üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerekir. Demokratik Bölgeler partisi olarak; 74. Fermanı lanetliyor, tarih boyunca katliamlara maruz kalan Êzidî halkının yanında olduğumuzu belirtiyor, DAİŞ tarafından katledilenleri saygıyla anıyoruz. İnsanlık dışı uygulamalara, soykırım ve katliamlara karşı bütün insanlığı mücadele etmeye ve Êzidî soykırımını tanımaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.

Birleşik Kürt Kadın Platformu’ndan dayanışma çağrısı

Birleşik Kürt Kadın Platformu, Êzidî halkının tarih boyunca dili, kültürü, inancından katliamlara maruz kaldığını hatırlatarak, 3 Ağustos 2014'ün insanlık tarihi açısından kara bir gün olduğunu belirtti. Açıklamada, "Bu kara günün yıl dönümünde yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz. Kürt'ün tarihinde böylesi kara günlerin tekrar yaşanmaması için Ulusal Birliğin Kürtler için elzem olduğunu hatırlatıyor, çağrımızı yineliyoruz. Katliama uğrarken yalnız bırakılan Êzidî halkına insanlığın tarihten günümüzü özür borcu vardır, bu kadim halkın üzerindeki soykırım tehdidinin kalkması için, başta Birleşmiş Milletler ve benzeri tüm yapıları Êzîdî halkı ile dayanışmaya, görev ve sorumluluklarını yerine getirmelerini bekliyoruz" çağrısı yapıldı.

ÖHD: Kadın Kırımı Günü ilan edilmeli

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Êzidîlerin tarihsel süreç içerisinde 73 kez soykırıma uğradığını belirterek, "Bu katliam, 'Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi' ve 'Roma Statüsü’nün' soykırım tanımıyla uyuşmaktadır. Bu katliamın, uluslararası kurumlar tarafından hazırlanan raporlarda ‘soykırım’olarak tanımlanması ve ‘insanlığa karşı işlenen suçlar’ kategorisinde ele alınması önemli gelişmeler olmasına rağmen; bugüne kadar başta Türkiye hükümeti olmak üzere diğer dünya ülkeleri ve uluslararası mekanizmalarca hala Êzidî toplumuna yönelik gerçekleştirilen soykırıma karşı uygulanması gereken hukuki süreçler işletilmemiştir. Soykırımın üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen Êzidî toplumunun yaraları sarılmamış ve uluslararası düzeyde etkili bir mücadele hayata geçirilmemiştir” dedi. ÖHD, katliam motivasyonunu ve ideolojik referansını kadın düşmanlığından alan DAİŞ’in Êzidîlere yönelik saldırısının, uluslararası düzeyde “soykırım” olarak tanınması ve 3 Ağustos’un “Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü” olarak ilan edilmesi çağrısı yaptı.

VAN

Van'da Tevgera Jinên Azad (TJA) Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şengal’de Êzîdîlere yönelik DAİŞ tarafından gerçekleştirilen soykırımın 8’inci yıldönümü dolayısıyla anma etkinliği düzenlendi. İpekyolu ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi'nde bir evin bahçesinde düzenlenen etkinliğe birçok kadın katıldı. Anmada konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Van İl Eş Başkanı Gülderen Varlı, katliamın yıl dönümüne değinerek tüm dünyanın katliama sessiz kaldıklarını belirtti. Kadın öncülüğünde Şengal’in öz gücüyle direndiğini ifade eden Gülderen Varlı, "Yaşlısından gencine tüm Şengallilerin bir öz gücü var. Öz savunmaları sayesinde şuan tüm iktidarlara karşı direniyorlar. Buradan da anlaşılacağı gibi biz kendimizi savunmasak, kimse bizleri savunmaz" ifadelerinde bulundu.

AMED

Rosa Kadın Derneği, Şengal’de Êzidîlere yönelik DAİŞ tarafından gerçekleştirilen soykırımın 8’inci yıldönümü dolayısıyla yazılı açıklama yayınladı. DAİŞ tarafından kaçırılan kadınların bir kısmının kurtarıldığı, ancak yaklaşık 3 bin kadının hala akıbetinin bilinmediği kaydedilen açıklamada, şunlar belirtildi: “Êzîdî kadınlar, Türkiye dahil pek çok ülkede internet üzerinden seks kölesi olarak satılıyorlar. Son yıllarda açığa çıkan bu insanlık dışı durumu sonlandırmak için devletler üzerine düşen hiçbir yükümlülüğü yerine getirmiyor. Kadınları kurtarma yönünde etkin soruşturmalar yürütmüyor. BM tarafından yürütülen soruşturmaların sonucunda ise etkin bir cezalandırma mekanizması ne yazık ki söz konusu değil. Ağustos 2014'te gerçekleştirmiş olduğu IŞİD'in, Irak'taki Êzîdîlere yönelik katliamlar silsilesi (Êzîdîlerin deyimiyle 73. Ferman) BM tarafından soykırım olarak kabul edildi. Êzîdî Soykırımı bir kadın kırımıdır. Êzîdî Soykırımı bir Kürt kırımıdır! Êzîdî Soykırımı bir inanç ve kültür kırımıdır! Soykırımın yarattığı sistematik şiddetin, Êzîdîler üzerinde hala sürdüğünü ve Êzîdîlerin adalet taleplerinin hala devam ettiğini belirterek, yaşamını yitiren ve yaşadıkları vahşete rağmen yaşama tutunan Melekê Tavus'un tüm kadınlarını saygıyla anıyoruz.”