Beyaz tülbentiyle Hol Kampında IŞİD zihniyetine meydan okuyor

Hol Kampında yaşayan 65 yaşındaki Xedîca Salih, siyahlara bürünen bir alanda başındaki beyaz tülbentiyle IŞİD zihniyetine meydan okuyor.

Hesekê – Hol Kampı, Kuzey ve Doğu Suriye’nin 45 km doğusunda yer almaktadır. Hol Kampında beyaz çadırların altında siyah renkten başka bir renk görmek mümkün değil. Terzileri ve elbise dükkanları olmadığı için renkli elbise alıp diktiremiyorlar. Karanlık bir zihniyet dolaşıyor bu kampta. IŞİD zihniyetinden kurtulup gökkuşağına bürünmek isteyen olduğunda bu insanlar işkence, katledilme tehdidine maruz kalıyor. Bu kampta müzik dinlenmiyor. İnsanların duyguları ve ruhu harekete geçmiyor. Kendilerini IŞİD zihniyetine kilitlemiş durumdalar. Bunun sınırları olduğunu ve bunun ötesine adım atmayacaklarını söylüyorlar. Geleceğini aydınlatmak isteyen oldu mu bunun bedelini yaşamıyla ödüyor.

Yarattıkları yalana inanıyorlar

Burada her şey kara. Karanlık ve vahşi zihniyetleri elbiselerine yansımış durumda. Hatta 3 yaşın altındaki çocuk ve bebekler bile onların kara elbiseleriyle boğuluyor, nefessiz bırakılıyorlar. Çocukların saçları “günah” adı altında saklanıyor. İslam adı altında birçok gerçek ters yüz edilmiş durumda. En kötüsü ise İslam adı altında yarattıkları yalanlara inanıyor olmaları ve inandırıyor olmalarıdır. Ancak burada IŞİD kural ve kararlarına göre yaşamayan kadınlarda var. Kadın ve çocukların dışında, beyaz bir güvercin gibi özgür yaşamak ve uçmak isteyen kadınlarda var. 25 Ağustos’ta başlayan İnsani ve Güvenlik Operasyonu’nda yazılması ve anlatılması gereken çok an var.

Barışın simgesi beyaz tülbent

Iraklı olan 65 yaşındaki Xedîca Salih, çocukluğundan bu yana birçok zorluk ile karşı karşıya kalmış durumda. Yaşlı olan kadınlar sadece beyaz tülbent takıyorlar. Bu kültür Kürt ve Arap kültüründe de var. Beyaz tülbent barışın simgesidir. Kimi toplumlarda kadınlar başlarındaki bu tülbendi yere attığında bu savaşı durdurmaları anlamına geliyor. Dünyanın en tehlikeli kamplarından biri olan Hol Kampında kalan Xedîca Salih, zihniyetleriyle her yeri karanlığa boğan IŞİD’e karşı başına beyaz tülbent takıyor ve yüzü açık bir şekilde dolaşıyor kampta. Yüzü açık, başında beyaz bir tülbent olan bir kadını görmek insana ilginç geliyor.

“Allah’tan başka kimseden korkmuyorum”

Kendini bildi bileli siyah elbise giymediğini söyleyen Xedîca Salih, “Kampta kara çarşaf giymem dayatıldı. Ancak bunu kabul etmedim. Allah’tan başka kimse benden hesap soramaz. Kimseden korkmuyorum” diyor. IŞİD hücreleri tarafından taciz edilip edilmediğini sorduğumuz Xedîca Salih, şu yanıtı veriyor: “Nasıl taciz edilmeyeyim ki? Gece uyuyamıyoruz. Ancak 15 dakika yatabiliyoruz. Keşke yattığımız bu 15 dakikada rahat uyuyabilseydik. Saldıracaklar diye sürekli irkilerek kalkıyoruz. Onların kim olduğunu bilmiyoruz. Sadece durumun iyileşmesini ve ülkeme dönmeyi istiyorum.”

Cılızda olsa direnen kadınlar var

IŞİD hücrelerine karşı cılızda olsa kadınlar direniyor ve onların kurallarına göre yaşamlarını şekillendirmiyorlar. Kimi kadınlar kaderlerinin bu kara çarşaf ile bağlanmasını ve bununla boğulmak istemiyorlar. Yüzünden ve bakışlarında söyleyeceği çok hikayenin olduğunu görebiliyor insan ancak eğer söylerse katledilecektir. O bakışlarda okunacak çok hikaye var.