Barış Annesi: Halaylarımızla, stranlarımızla mücadeleye devam edeceğiz

8 Mart’ta söylediği Kürtçe şarkı ve yaptığı konuşma gerekçesi ile hakkında dava açılan Barış Annesi Ayşe Taşçı, davaların sindirme politikasının bir parçası olduğunu söyleyerek, mücadele etmeye, şarkılarla halaylarını çekmeye devam edeceklerini söyledi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Sêrt- Sêrt’te 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğine katılan 6 kadına “Örgüt propagandası” yapma iddiasıyla dava açıldı. Söyledikleri şarkılar ve yaptıkları konuşma gerekçe gösterilerek açılan davada, şarkılarda söylenen “Kurdistan” kelimesi suçlamaya gerekçe yapıldı. Davanın açıldığı isimlerden biri olan Barış Annesi Ayşe Taşçı, kültürlerine ve müziklerine yapılan saldırıları kabul etmediklerini belirtirken,

6 kadına Kürtçe şarkı söylemekten dava açıldı!

Yapılan 8 Mart etkinliğinde erbane çalan müzisyenler Fatma Dayan, Gülistan Dayan, Kader Kılıç, Nalin Gökçen ve Servet Ervan ile Barış Annesi Ayşe Taşçı hakkında dava açıldı. Geçtiğimiz aylarda iddianamesi hazırlanan dosya Siirt 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 5 sayfalık iddianamede söylenen şarkılar ve yapılan selamlamalar yer alırken, Barış Annesi Ayşe Taşçı’nın konuşmasında "örgüt propagandası" yaptığı iddia edildi. 

Savcıdan Barış Annesi’ne Türkçe konuş baskısı

Son dönemde Kürtçe şarkılarla halay çekenlere dönük tutuklamaları değerlendirerek, hakkında açılan davaya tepki gösteren Ayşe Taşçı, evleri basılarak gözaltına alındıklarını daha sonra ifade verdiklerini söyledi. Savcılığın ifadede “Türkçe konuş” demesi üzerine, kendisinin savcıya “Kaç yıldır buradasın sen Kürtçe öğren” dediğini aktaran Ayşe Taşçı, hakkında Newroz bayramında yaptığı konuşmadan dolayı da soruşturma açıldığını kaydetti. Yaptığı selamlamalar ve eşlik ettiği şarkıların suç teşkil etmediği halde hakkında dava açıldığını belirten Ayşe Taşçı, “Kendi kültürümüzü ve halaylarımızı bırakmayız” sözlerini kullandı.

‘Hak, hukuk ve irade demeyelim diye her şeyi yapıyorlar’

İfadesinde kendisine neden 8 Mart’a katıldığını ve neden Barış Annesi olarak mücadele yürüttüğü sorulduğunu dile getiren Ayşe Taşçı, “Ne kendi hakkımızdan ne de herhangi bir doğrudan bahsetmemizi istemiyorlar. Eğer konuşursak da bize ya cezaevi ya da ölüm seçeneğini gösteriyorlar. Biz hakkımızı söylemeyelim, Kürt’üz demeyelim diye ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. ‘Her daim başınız eğik olsun’ diyorlar. Ama şunu da iyi bilsinler ki bizim her daim başımız dik. İfade de bana yaptığım konuşmayı, söylediğim şarkıyı sordular. Neden 8 Mart’a katıldığımı da sordular. Ben de hepsine ‘irademle katıldım’ şeklinde cevap verdim. Onlara kalırsa halaylarımızı da şarkılarımızı da kendimize göre değil, onlara göre söyleyelim. Bütün şarkılarımızı unutturmak, insanları da bu şekilde sindirmek istiyorlar” dedi.

‘Yaşadığımız sürece bu dilin ve bu davanın yoldaşı olacağız’

“Hepimizin sonu ölüm, en azından bu ölüm şerefli olsun” diyerek, yaşanan saldırılara karşı mücadele etmeye ve kimliklerine sahip çıkmaya devam edeceklerini aktaran Ayşe Taşçı, “Onlar kendi dilimizi ve kültürümüzü unutalım diye bunları yapıyor. Biz yaşadığımız sürece bu dilin ve bu davanın yoldaşı olacağız. Ne mücadelemizi ne halaylarımızı ne şarkılarımızı ne de irademizi bırakmayacağız. Şarkılarımızı söylemeye, konuşmamızı yapmaya devam edeceğiz. Bu bizim en doğal hakkımız” diyen Ayşe Taşçı, yaşanan süreçteki sindirme politikalarına da boyun eğmeyecekleri mesajını verdi.