Haber Merkezi- Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutulan demans hastası siyasetçi Aysel Tuğluk dün akşam tahliye edildi. Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “Cezaevinde kalamaz” yönündeki raporu üzerine avukatlar, daha önce Kocaeli İnfaz Hakimliği’ne verilen infaz erteleme talebini yineleyen bir dilekçe daha sundu. ATK raporu ve avukatların talebini değerlendiren İnfaz Hakimliği, Aysel Tuğluk tahliyesine karar verdi.

Aysel Tuğluk’u dün akşam saatlerinde ailesi, avukatları, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Muş eski Milletvekili Burcu Çelik, Parti Meclis (PM) üyeleri, Kocaeli İl ve Gebze İlçe Örgütleri, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (MATUHAY-DER) ile çok sayıda kişi karşıladı. Aysel Tuğluk, “Jin jiyan azadi” sloganıyla karşılanırken tedavisi için ailesi tarafından İstanbul’a götürüldü.

“Geç kalınmış bir karar”

Tahliyenin ardından cezaevi önünde yapılan açıklamada konuşan Serpil Kemalbay, “Aysel Tuğluk vekilimizin sağlığına kavuşması için bir imkan tanınmış oldu. Aysel Tuğluk zaten hiçbir zaman cezaevinde olmamalıydı. Bir Kürt kadın siyasetçi olarak tutsaktı, rehindi ve iki yıla yakın bir süredir demans hastalığı teşhisi konulduğu halde zindanda tutuluyordu. Çok geç kalınmış bir karar. Ama sonuç olarak böyle bir kararın verilmiş olmasından dolayı çok mutluyuz. Bütün hasta tutsakların özgürleşmesini istiyoruz. Jin jiyan azadî” dedi.

“Sevindik ama üzgünüz”

Züleyha Gülüm de, “Aysel’in tahliyesine çok mutluyuz ama Şebnem hocanın tutuklanmasına da üzgünüz” derken “Nasıl Aysel talimatlı yargı ile tutuklandıysa aynısı bugün Şebnem Korur Fincancı için de geçerli. Yine talimat iktidardan geldi. İktidar, kendi çıkarları, koltuğu, geleceği için toplumsal muhalefeti susturmaya çalışıyor. Bunun bir aracı olarak Şebnem hocaya da bugün tutuklama kararı verildi. Ama biz bu tutuklamayı kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.

Ne olmuştu?

HDP eş genel başkanlarının ve milletvekillerinin tutuklanmasıyla başlayan süreçte Aysel Tuğluk da 26 Aralık 2016’da gözaltına alındı. HDP Genel Başkan Yardımcılığı yapan Aysel Tuğluk hakkında 28 Aralık 2016’da tutuklama kararı verildi.

İddianamede, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eş başkanı iken yaptığı konuşmalar, basın açıklamaları ve TV röportajları nedeniyle Aysel Tuğluk’a “örgüt üyeliği” suçlaması yöneltildi. Yargılama sonunda Aysel Tuğluk’a 2017 yılında, 10 yıl hapis cezası verildi. Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde bulunan Aysel Tuğluk'a demans tanısı konuldu.

Kocaeli Yüksek Güvenlikli Ceza ve İnfaz Kurumu Müdürlüğü, “Aysel Tuğluk’un cezasının infazının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine” dair 22 Mart 2021 tarihli bir yazıyla Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na başvurdu. 1 No’lu F Tipi Fakültenin Adli Tıp, Psikiyatri, Nöroloji, Dahiliye ve Kardiyoloji ana bilim dallarında uzman doktorlar tarafından yapılan muayene ve değerlendirmelerin sonucunda hazırlanan 12 Temmuz 2021 tarih raporda, cezanın infazının ertelenmesi gerektiği belirtildi.

Bu rapordan sonra hem avukatları hem de cezaevi idaresi Aysel Tuğluk’un İstanbul adli Tıp Kurumu (ATK) Başkanlığı’na sevkini talep etti. İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından Aysel Tuğluk için hazırlanan 3 Eylül 2021 tarihli raporda ise, tam tersi karar verildi. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı; Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun raporunu esas alarak, infaz erteleme talebini reddetti.

Aysel Tuğluk’un avukatlarının her iki raporun değerlendirilmesi için Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (TİHV) başvurdu. TİHV İstanbul Temsilciliği tarafından 20 Eylül 2021’de verilen rapor; Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu’nun verdiği rapor arasında çelişkiler olduğuna dikkat çekti. Raporda Aysel Tuğluk’un bağımsız bir sağlık kuruluşuna sevkinin sağlanması önerildi.

6 Ağustos’ta yargılandığı Kobanê Davası'nda hakkında tahliye kararı verilen Aysel Tuğluk, başka bir dosyadan hükümlü olması nedeniyle tahliye edilmemişti.