AYM’nin Aysel Tuğluk kararı: Kabul etmiyoruz

AYM, Aysel Tuğluk’un tahliyesini reddetti. Avukatlar AYM’nin gerekçesinde ‘tek başına hayatını sürdüremez duruma geleceğinin itirafını’ yaptığını vurgularken karara karşı yeniden başvuru yapacaklar.

Haber Merkezi - Anayasa Mahkemesi (AYM) demans hastalığına rağmen tahliye edilmeyen Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un infazının ertelenmesi ve tahliye edilmesi yönündeki başvuruyu karara bağladı. AYM Aysel Tuğluk’un tahliyesinin reddine ve hakkında tedbir kararı uygulanmasına karar verdi.

Kararda Aysel Tuğluk'un rahatsızlık süreci anlatılırken hastane, ATK ve TİHV raporlarının da yer aldığı kararda cezaevi idaresinin görüşüne de yer verildi. Aysel Tuğluk’un tek başına hayatını idame ettiremediğini gösteren çok sayıda özel bakım reçeteleri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İstanbul Tıp Fakültesi bilimsel mütalaaları, Cezaevi Hükümlü Değerlendirme Dışı Bırakma Kararları gibi çok sayıda belge olmasına rağmen AYM sadece ATK raporunu esas aldı.

Sadece ATK raporu esas alındı

Aysel Tuğluk’un hastalığının "demans", "atipik hızlı seyirli demans sendromu" ve "hafif bilişsel bozukluk” olarak açıklandığı belirtilerek “5275 sayılı Kanun, hastalık nedeniyle cezanın infazının ertelenmesi için tıbbi rapor düzenlenmesi hususunda Adli Tıp Kurumunu yetkili kılmıştır. Bu kurumun ilgili ihtisas ve üst ihtisas kurullarının başvurucu hakkındaki tıbbi belge ve kayıtları inceleyerek yaptıkları değerlendirmelerde, tutarlı olarak, başvurucunun yaşamını yalnız idame ettirebileceği ve hastalığı nedeniyle infaz ertelemesi gerekmediği belirtilmiştir” denildi.

AYM: Riskli değil

Kararda aynı zamanda, “Bu açıklamalar ve başvuru dosyasındaki bilgi ve belgelere göre başvurucunun halihazırdaki sağlık durumuyla ceza infaz kurumunda tutulmasının yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike oluşturduğu ya da doğal olarak ortaya çıkan hastalığından kaynaklanan acının tutulma koşullarından dolayı artma riski bulunduğu söylenemez” ifadeleri de yer aldı.

İtiraf edildi

Tedbir kararı uygulanmasına da hükmeden AYM, kararında şu ifadelere yer verdi: “Başvurucunun yaşamının, maddi ve manevi bütünlüğünün korunması için gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik tedbir kararı verilmesine, tedbir kararı kapsamında başvurucunun tedavisine devam edilmesinin yanı sıra, nöroloji ve psikiyatri polikliniklerinde düzenli bir şekilde muayenesinin sağlanmasına, hastalığının seyri ve ilerleme durumuna göre belirli aralıklarla cezasının infazının ertelenmesi ve tahliyesinin gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesine, başvurucunun halen Kocaeli 1 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutulduğu gözetilerek Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının Anayasa Mahkemesini süreç hakkında gecikmeksizin bilgilendirmesine.”

Avukatlarından açıklama

Aysel Tuğluk’un avukatları, AYM’nin kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Aysel Tuğluk’un iki yılı aşkın süredir demans hastalığıyla mücadele ettiği vurgulanan açıklamada, “Hastalığın ilk teşhisinin konulduğu Seka Devlet Hastanesinin ilk raporlarından bugüne, her yeni durum, belge, tıbbi raporlar ve mütalaalarla birlikte her defasında Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına infaz ertelemesi için yaptığımız başvurulara ya uzun bir süre yanıt verilmemiş ya da ATK raporları gerekçe gösterilerek taleplerimiz reddedilmiştir” denildi.

Hastalığı daha da arttı

Açıklamada Aysel Tuğluk ile ilgili durumun göz ardı edilerek, birbiriyle son derece ciddi çelişkiler barındıran raporların hazırlandığı kaydedildi ve “Demans hastalığının kronik ilerleyici hastalık olduğunu dikkate aldığımızda, bundan 1.5 sene önce ‘cezaevinde tek başına yaşamımı idame ettiremeyeceğini’ belirten Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurulu’nun raporundan bugüne hastalığın daha da ağırlaştığı, üzeri örtülemez bir gerçekliktir” denildi.

Çelişkili ifadeler

Avukatlar açıklamalarında AYM’nin kararında çelişkili ifadelerle sağlık hakkına dair tedbir kararının verildiği belirtildi. Açıklamada “Öyle anlaşılıyor ki AYM, önüne sunulan dosyada Sayın Tuğluk’un sağlık durumunun geldiği aşamayı gösteren çok sayıda belgeyi göz ardı edemeyerek gitgide daha ağır bir tabloya sahip olacağının ve tek başına hayatını sürdüremez duruma geleceğinin itirafını yaparken, insan hakları mekanizmalarının köklü içtihadının zorunlu kıldığı kararı ise vermekten imtina etmiştir. AYM, kararda Tuğluk’un toplam 99 defa muayene edildiğini tespit ederken, ilgili süreci tekrar Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı ile ATK ‘ya teslim etmiştir” denildi. Avukatlar Aysel Tuğluk’un tahliyesini istemeye devam edeceklerini ve yine başvuru yapacaklarını açıkladı.

Aysel Tuğluk’a Özgürlük İçin 1000 Kadın: Kabul etmiyoruz

Aysel Tuğluk’a Özgürlük İçin 1000 Kadın kampanya grubu da AYM'nin kararına tepki gösteren bir açıklama yaptı.

"AYM’nin hastalığın ciddi boyutta olduğunu kabul etmesine rağmen verdiği, etik değerlere ve insan haklarına aykırı bu kararı kabul etmiyoruz!" diyen kampanya grubu, AYM tarafından verilen kararla Aysel Tuğluk'un başta tedavi görme hakkı olmak üzere yaşam hakkının ihlal edildiğini vurguladı. Açıklamada “Kaybedecek bir gün bile yok, Aysel Tuğluk derhal tahliye edilerek bir an önce tedavi olanaklarına kavuşturulmalı. AYM kararı sebebiyle kararın muhatabı olan Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına bir kez daha yapılacak olan hukuki başvurunun, Aysel Tuğluk’un hemen tahliyesini içeren taleplerin de takipçisiyiz” ifadeleri yer aldı.