Avrupa Parlementosundan Türkiye’nin saldırılarına karşı acil eylem çağrısı

Avrupa Parlamentosu üyeleri Suriye’de DAİŞ tehdidine karşı AB ve AK’ye acil eylem çağrısı yaparak, “Türkiye'ye karşı sağlam bir duruş sergileyin ve ikna etmek için azami baskı uygulayın” dedi.

Ankara- Türkiye’nin desteklediği, Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) çetelerinin Suriye’de savaş ve çatışmaları körüklemesi ve bölge halkına yönelik katliamlarına dair Avrupa Parlamentosu’ndaki Kürt Çalışma Grubu Eş Başkanları Andreas Schieder, Per Clausen ve Leoluca Orlando Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas’a acil çağrı metni gönderdi.

Çağrıda, Türk devletinin desteklediği HTŞ çetelerinin IŞİD’in bir yapılanması olduğu belirtilerek bölge halklarına ve dünyaya bir tehdit oluşturduğu vurgusu yapıldı. Öte yandan Avrupa Birliği’nin de harekete geçerek bölgeye acil yardım göndermesi belirtildi.

 Özerk yönetim 12 yıl boyunca demokrasi için mücadele etti

Çağrı metninin devamında şu ifadeler yer aldı: "Suriye'de devam eden çalkantılı ve son derece endişe verici olayların, sivillerin ve tüm azınlıkların karşı karşıya olduğu tehlikenin farkındasınızdır. On iki yıl boyunca özellikle Kürtler ve Özerk Yönetim'deki müttefikleri bölgede bir demokrasi adası ve barış içinde bir arada yaşamı sürdürmek için mücadele etti ve 12.000 kişinin hayatını kaybetmesine rağmen IŞİD'e karşı başarıyla mücadele etti. Şimdi ise, El Kaide'nin uzantısı Hay'at Tahrir al-Sham (HTŞ) tarafından Esad'a karşı yürütülen operasyona, Türkiye destekli İslamcı milisler -sözde Suriye Ulusal Ordusu (SNA)- tarafından yürütülen ve Özerk Yönetimi yok etmeyi amaçlayan ikinci bir operasyon daha eklenmiştir.

AB'ye acil eylem çağrısında bulunuyoruz

IŞİD ile personel dahil pek çok benzerliği paylaşan grupların artan gücü neticesinde bölgenin ve tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı tehlikeler, ciddi ve ortak bir yanıt gerektirmektedir ve bu konuda sizinle iletişim kurmaya devam edebileceğimizi umuyoruz. Bugün, en acil olanından başlayarak üç endişe alanını vurgulamak ve AB'ye acil eylem çağrısında bulunmak istiyoruz.

Türkiye destekli paralı gruplar insani kriz yaratıyor

Şu anda Özerk Yönetimi yok etmekle tehdit eden aynı gruplardan Türkiye destekli paralı askerler 2018'de Efrîn'i işgal ettiğinde ve vahşeti iyi belgelenmiş bir yönetim kurduğunda (BM dahil) Efrînli Kürtlerin çoğu Tel Rıfat ve El Şehba'ya sığınmak için kaçtı. Şimdi Efrîn'e dönmeyi umut eden bu insanlar, SNA tarafından ikinci kez zorla yerlerinden edildi. Korkunç birkaç günün ardından, yaklaşık 200 bin kişinin başta Rakka olmak üzere daha güvenli bölgelere geçmesine nihayet izin verildi, ancak şimdi acil insani yardıma ihtiyaçları var.

Kürt bölgelerini ortadan kaldırma niyeti

Halep'te yaklaşık 400 bin Kürt ve diğer azınlıkların karşı karşıya olduğu tehditler Halep'in kuzeyindeki özerk Kürt bölgeleri Şeyh Maksud ve Eşrefiye şu anda bir tarafta HTŞ, diğer tarafta ise Türkiye'nin SNA'sı tarafından kuşatılmış durumda. Milisler Halep'e girdiğinde çok sayıda Hıristiyan ve diğer gayrimüslim azınlıklar, şu anda yaklaşık 400 bin kişinin yaşadığı bu bölgelere sığındı. SNA'nın Kürt bölgelerini ortadan kaldırma niyetini belirtmesi ve işgal ettiği bölgelerdeki vahşet geçmişi göz önünde bulundurulduğunda, büyük çaplı katliamlara dair ciddi korkular söz konusudur.

 Rojava hiçbir zaman Türkiye’ye tehdit olmadı

Kuzey ve Doğu Suriye'deki Özerk Yönetim bölgesine ve dolayısıyla bölgesel ve uluslararası istikrara yönelik gelecekteki tehditler Türkiye, SNA'yı Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ni ortadan kaldırmak için kullanmayı amaçladığını gizlemedi, ancak bu yönetim Türkiye için hiçbir zaman bir tehdit oluşturmadı.

 Yeni nesil IŞİD tehdidi

Türkiye son yıllarda bölgenin altyapısının büyük bir kısmını tahrip etti ve şimdi de saldırılarını Menbiç'e yoğunlaştırarak buradan doğuya doğru ilerlemeyi hedefliyor. Barış ve çok etnikli bir dostluk bölgesini İslamcılığın acımasız ve hoşgörüsüz bir versiyonuyla değiştirmek istiyorlar. Bunu yaparken de şu anda bölgede tutulan binlerce IŞİD mahkumundan -yeni nesil IŞİD militanlarına kuluçka yapan 12.000 kadar erkek savaşçı ve 50 bin kadar aile üyesi - faydalanmak istiyorlar. Bu durum tüm dünya için bir tehdit oluşturmaktadır.

 Avrupa Birliği’ne çağrı

Tel Rıfat ve El Şehba'da yerlerinden edilmiş kişilere acil insani yardım sağlanmalıdır. Türkiye'ye karşı sağlam bir duruş sergileyin ve ikna etmek için azami baskı uygulayın. Milisleri dizginlemeleri ve Şeyh Maksud ve Eşrefiye de dâhil olmak üzere Özerk Yönetime yönelik saldırılarına son vermeleri gerekmektedir. Bu suçlar ve tehlikeler karşısında sessiz kalmak bir seçenek değildir."