Asrın Hukuk Bürosu’ndan Newroz mesajı: Tecride karşı mücadeleyi yükseltelim

Asrın Hukuk Bürosunun yüzbinlerin katıldığı İstanbul Newrozuna gönderdiği mesajda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlük ve barış misyonuna her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğu belirtilerek tecride karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıldı.

Haber Merkezi- “Her der Newroz her dem azadî” ve “Newroz ateşiyle özgürlüğe” şiarıyla gerçekleştirilen İstanbul Newrozuna “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük” talebi damga vurdu. Yenikapı Meydanı’nda gerçekleştirilen İstanbul Newrozunda halkın iktidara büyük bir öfke ve isyanı yansırken, Asrın Hukuk Bürosu'nun mesajı okundu.

‘Halkımızın acısını paylaşıyoruz’

Asrın Hukuk Bürosu’nun, Müvekkilleri Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için kaleme aldığı mesajda şunlar belirtildi:

 “Değerli Halkımız, sizleri Asrın Hukuk Bürosu olarak saygıyla selamlıyor, 2023 yılı Newrozu’nu kutluyoruz. Newrozu, bir kez daha tarihsel ve kader belirleyici bir süreçte karşılıyoruz. 6 Şubat tarihinde yaşadığımız deprem felaketi, halklarımızda büyük bir acı ve yıkıma yol açtı. Bir kez daha halklarımızın acısını paylaşıyor ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

‘Sözleriyle, sesiyle sizlerin karşınızda olmak isterdik’

Bizler, Sayın Abdullah Öcalan’ın avukatları olarak, bu Newroz’da müvekkilimizin sözleriyle, sesiyle sizlerin karşınızda olmak isterdik. Maalesef 25 Mart 2021 tarihinden bu yana kendisinden ve İmralı Ada Hapishanesi’nde bulunan Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar’dan haber alamıyoruz. 

 Sayın Öcalan, 2013 tarihi Newroz’unda halkımıza ve tüm halklara seslenerek, barış ve özgürlük umudunu diriltmiş ve yeni bir sürecin önünü açmıştır. Newroz alanlarının ve halkımızın tanıklığında, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt meselesinin kalıcı çözümü için diyalog sürecini başlatmıştı.

‘Tecritte ısrar eden zihniyet…’

Sayın Öcalan’ın tüm çabalarına rağmen bu süreç akamete uğratılarak, halklarımız, ezilenler ve tüm toplum için büyük acılara yol açan, kanlı bir süreç başlatılmıştır. Bu süreç aynı zamanda Sayın Öcalan’a yönelik ağır bir tecrit ile birlikte uygulanmıştır.  Türkiye toplumunun, halkımızın ekonomik ve sosyal koşulları kötüleştikçe, özgürlük alanı daraldıkça tecrit de süreklileşmiş, haber alamama seviyesine yükseltilmiştir. Bir kez daha tecridin, savaş, yoksulluk ve otoriter yönetim ile bağını ülke olarak deneyimlemiş olduk. Tecrit de ısrar eden zihniyet ülkeyi büyük bir krize sürüklemiş ve halklarımız için ağır bir sonucun açığa çıkmasına neden olmuştur.

Tecride karşı mücadele vurgusu

Değerli halkımız, yaşadığımız tüm bu gelişmeler ışığında Sayın Öcalan’ın özgürlük ve barış misyonuna her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. İmralı’dan yükselen barış sesini duymamız, içinde debelendiğimiz ekonomik, politik tüm krizlerin aşılmasına büyük bir katkı sunacaktır. Tecride karşı sonuç alıcı bir mücadele yürüterek, var olan mücadeleyi daha da yükselterek barışın ve çözümün yolunu da açmış olacağız.”

Öcalan’ın 2014 mesajı

“Sayın Öcalan’ın gelecek Newroz aramızda olacağı ve bu sahneden sizleri selamlayacağı umuduyla” denilen mesajda, Abdullah Öcalan’ın 2014 Newrozundaki şu sözlerine dikkat çekildi:

 “Medeniyetlerin beşiği olan Mezopotamya'da görkemli Newroz ateşini bir uyanış ve demokrasi şölenine dönüştüren halkımızı selamlıyorum.

 Sizlerin şahsında ülkemin bütün gençlerine ve kadınlarına sevgilerimi gönderiyorum.

 Yüreğinde barışa bir yer açan, sesimize kulak veren herkesi, tüm Türkiye'yi asırların dayanışma ruhuyla bir olmaya çağırıyorum.

 Dünya medeniyetler tarihine beşiklik etmiş, kardeş Ortadoğu ve Asya halklarının da bayramını kutluyorum.

 Tarih bize göstermiştir ki eğer kararlı bir barış önderliği sergilenmezse tarihsel sorunlar bildiğini okur ve genellikle çok kayıplı dönüşümlerle cevaplarını üretirler.

 Bizim direnişimiz, kardeş halklara karşı değil, hegemonik karakterli, yok sayan, imha eden, inkar eden zulüm düzenine karşı olmuştur. Dolayısıyla barışımız da hükümetler ya da devletler için değil, bu toprakların binlerce yıllık kadim değerlerini özümseyen, dünya kültürel mirasının eşsiz hazırlayıcısı olan Anadolu, Kürdistan ve Mezopotamya halkları içindir.

 Irkçı, ayrımcı, üstenci ve kan kokan nefret söylemlerine karşı, bin yıllık kardeşlik serüvenimizle Türkiye halkları en etkili cevap olacaklardır.

 Bütün inançların, halkların, kültürlerin ve emeğin kendisini özgür hissedeceği bir özgür ve tam demokratik ülkeye olan inancımla ve en devrimci duygularımla hepinizi selamlıyorum.

 Yaşasın Newroz!

Yaşasın halkların kardeşliği!”