Ülkede artan kadın katliamları ve şiddete karşı kadınların öz savunma sanatı konusunda kendilerini geliştirmesi çağrısında bulunan Antrenör Dilan Yumlu, “Öz savunmada en önemli şey fiziki güç değil, tekniktir. Vücuttaki tetik noktalarına edilen darbeler ile öz savunma etkili olur. Kadınları tehlikelerden koruyacak olan da budur” diyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed-  Her gün ortalama üç kadının katledildiği Türkiye’de geçtiğimiz Ocak ayında 23 kadın katledilirken, 14 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Kadına yönelik şiddet ve tacizin önceki yıllara oranla artış yaşandığı ülkede, kadınlar kaygı içerisinde hayatlarına devam ediyor. Kadınlara yönelik şiddete karşı her alanda öz savunma yapma çağrıları yapılırken, antrenör ve öz savunma eğitmeni Dilan Yumlu da, öz savunmanın önemini ajansımıza anlattı. İlk olarak öz savunmanın tanımını yapan Dilan Yumlu, öz savunma sanatının her canlının hayatında olan bir şey olduğuna değindi. 

“Her kadın kendini koruyabilir”

Öz savunmanın sadece fiziki değil iradeye karşı da yapıldığını ifade eden Dilan Yumlu,  “Öz savunma bir kişinin ya da bir grubun herhangi bir tehlike karşısında kendi kendini savunmasıdır. Düşüncelerinize, fikirlerinize ve duygularınıza karşı çıkanlara karşı verdiğimiz cevaplarda birer öz savunma biçimidir. Sözlü tartışmalara karşı öz savunmamızı gerçekleştirebiliyoruz ama olay şiddet ya da taciz boyutuna gelince ne yazık ki buna maruz kalan kişi geri adım atıyor. Bazı kadınların zihninde ‘Benim fiziki gücüm ona yetmez’  gibi bir algı var. Var olan fiziksel güç arasında elbette ki fark vardır ama bu demek değildir ki bir kadın kendini koruyamaz” dedi. 

“Öz savunma bir yaşam biçimi olmalı”

Ülkede artan kadın katliamlarına dikkat çeken Dilan Yumlu, öz savunmanın yaşam biçimi haline getirilmesi gerektiğini söyledi. Kadınların artan taciz ve şiddete karşı kendilerini korumaları için öz savunma eğitimi almaları çağrısında bulunan Dilan Yumlu şunları dile getirdi: “Hemen hemen her gün en az 3 kadın vahşice öldürülüyor. Öldürülen kadınların dışında tecavüze uğrayan kadınlar ve çocuklar var. Ve bu tarz saldırılar da genelde en yakınımızdakiler oluyor. Kadınlar erkekler tarafından maruz kaldığı şiddete öz savunma ile karşılık verebilmiş olsalardı bu cinayetlerde artış yaşanmazdı.  Kadınların tacize, tecavüze ve şiddete karşı öz savunmaya çok daha fazla önem vermeleri gerekiyor. Bu anlamda kadınların öz savunma sanatını öğrenip hayatının her alanında kullanmalı. Yeter ki kendinize güvenin. Önce öz güveninizi kazanın. Öz güvenini kazanmış bir kadın yüzde 50 öz savunmayı öğrenmiş demektir.” 

“Saldırılardan öz savunma yaparak kurtuldum” 

Yaşamında birçok kez kapkaç saldırına uğradığını ve bunlardan da öz savunma uygulayarak kendini koruduğunu söyleyen Dilan Yumlu, “Ben 2 defa kapkaç saldırısına uğradım. Her iki saldırıda da öz savunma sanatı ile kapkaççıları etkisiz hale getirdim. 4-5 günlük bir antrenman ile öğrendiklerini uygulayan bir kadın tam anlamıyla öz savunmayı öğrenmiş olursa asla ama asla hiç bir şiddete maruz kalmaz. Kadınların bunun farkında olup ona göre hayatını şekillendirmesi gerekir” diye konuştu. 

“ Öz savunma vücuttaki tetik noktaları ile olur” 

Öz savunmanın sadece fiziki güce değil tekniğe de bağlı olduğunu söyleyen Dilan Yumlu, insanların vücudunda yer alan tetik noktalarıyla bu tekniğin öğrenildiğini belirtti. Dilan Yumlu, konuşmasının devamında şunları söyledi: “ Öz savunma sanatının en önemli noktası da budur. Her insanın kadın erkek fark etmeksizin vücudunun belli yerlerinde tetik noktaları vardır. Bu tetik noktalarına müdahale gerçekleşince karşı tarafı direk ekarte ediyorsunuz. Ve ardından yapacağınız bir kaç teknik hamle ile karşı taraftan gelen saldırıyı ve saldırganı tamamıyla etkisiz hale getirebilme yeteneğine sahip olmuş oluyorsunuz. Zaten böylece öz savunma sanatının hayatımızda ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu az çok gözümüzün önüne getirebiliyoruz. Bu anlamda tüm kadınlarımızın öz savunma sanatına sahip olması gerektiğini düşünüyorum.”