Amedli kadınlar 25 Kasım’da erkek-devlet şiddetine karşı yürüyecek
HDP Kadın Meclisi Üyesi Hasret Alp, kadına yönelik artan şiddet ve katliamlarla bir cins kırımına dönüşen iktidarın politikalarına karşı bütün kadınları 25 Kasım’da alanlarda olmaya çağırdı. Örgütlü kadınlar olarak Mirabel kardeşlerin direngen ruhuyla alanlarda olacaklarını ifade eden Hasret Alp, kadınları 25 Kasım günü Amed’de yapılacak final yürüyüşüne davet etti.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed - 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Kapsamında bölgedeki kadınlar günlerdir alanlarda çalışma yürütüyor. İlçe, köy ve evlerde kadınlarla bir araya gelen Tevgera Jinên Azad (TJA) ve HDP’li kadınlar çalışmalarında artan cins kırımına dikkat çekiyor. 25 Kasım gününe kadar alanlarda olacak Amedli kadınlar, çalışmalarının finalini yapacakları meşaleli yürüyüş ile sonlandıracak. Yapılacak final yürüyüşüne katılım çağrısında bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi üyesi Hasret Alp, “ Umutsuzluğa kapılmadan bu yıkıcılığa karşı alanlarda direneceğiz” dedi.
“Katliamlar cins kırımına dönüştü”
Artan kadına yönelik şiddet ve kadın katliamlarını bir cins kırımı olarak nitelendirdiklerini ifade eden Hasret Alp, 19 yıllık AKP iktidarının bu süreçte kadınların haklarını ve hayatlarını gasp ederek tek tipleştirme hedefi güttüğünü söyledi. İktidarın özellikle örgütlü ve öz savunma yapan kadınlardan korktuğunu belirten Hasret Alp, “Kadınlar da her gün sokak ortasında, işyerlerinde ve evlerinde, öldürülmektedir. Kadınları katleden katiller cezasızlık politikası, iyi halle yargılanırken kadınlar öz savunma yaptıkları için Çilem Doğan örneğinde gördüğümüz gibi 15 yıl ile cezalandırmaya çalışan ya da örgütlü kadınlar hedef alınarak mücadele eden kadınlara haksız ve hukuksuz cezalar verilmektedir. DTK EşBaşkanı Leyla Güven ve TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan bunun en büyük örnekleridir” ifadelerinde bulundu.
“Kadınlar nefessiz bırakılmaya çalışılıyor”
İktidarın kadın mücadelesine karşı bölgede yürüttüğü özel savaş politikaları ile de Kürt kadınlarını düşürme ve iradesizleştirmeye çalıştığına dikkat çeken Hasret Alp, kadınların bu politikalar ile fuhşa sürüklendiğini dile getirdi. Kürt kadınları olarak bölgede yürütülen bu politikaya karşı mücadele ederek buna dur diyeceklerini belirten Hasret Alp, “Mevcut iktidar bir taraftan Kürt kadınları yasal ve anayasal zeminden uzak gözaltı, tutuklama ile geriletmeye çalışırken tecrit politikaları ile nefessiz bırakmaya çalışıyor. Ayrıca, mevcut iktidarın halkı ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamdan kopardığı açığa çıkmıştır. Tüm bunlarla beraber iktidarın Kürt halkının dilini, kimliğini, varlığını tanımayan politikaları bölge halklarının ve kadınlarının en çok rahatsızlık duyduğu konular olarak karşımıza çıkmıştır. Açığa çıkan tüm bu sorunlar karşısında yine; başta toplumsal cinsiyet eşitliğini hedeflemeyen halkın olmadığı 2022 yılı bütçesini tartışan iktidar savaşa ayırdığı bütçe ile gerek tüm ülkede gerekse bölgede tepki çekmektedir” şeklinde konuştu.
“Yeni ve özgür yaşamı inşa edeceğiz”
Son olarak 25 Kasım günü akşam yapılacak final yürüyüşüne çağrıda bulunan Hasret Alp, “Toplum üzerindeki her tür sömürüyü derinleştiren, İstanbul Sözleşmesini dillendiren herkesi hedef alan bu iktidar karşısında bizler örgütlü kadınlar olarak, bu yıl da Mirabel kardeşlerin cüretiyle tutsak edilen arkadaşlarımızın da sesi olacağız. Yaşamın her alanında karşımıza çıkan erkek şiddetine karşı, dört yanımız kapitalist modernitenin yarattığı yıkımla kuşatılmışken, umutsuzluğa kapılmadan hep birlikte bu yıkıcılığın karşısına dikileceğiz. Kadınların sesini üçüncü yol seçeneğinde duyuracak, yeni ve özgür yaşamı inşa edeceğiz” sözlerini kullandı.